Taşınmaz kiralarında,sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapuya şerhi.

  • TBK- Tapu siciline şerh
    MADDE 312- Taşınmaz kiralarında, sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerhi kararlaştırılabilir.




    T.C.
    YARGITAY
    6. HUKUK DAİRESİ
    ESAS NO. 2015/3564
    KARAR NO. 2016/850
    KARAR TARİHİ. 11.2.2016


    ÖZET: Taşınmaz kiralarında, sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerh verilmesinin kararlaştırılabileceği (TBK 312), kira sözleşmesiyle düzenlemişse tapu kaydına şerh verilmesinin istenebileceği… 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1009 maddesinde tapu sicilinin beyanlar hanesine yazılabilecek şahsi haklar arasında kira sözleşmesinden doğan haklarda sayılmış ve maddenin 2.fıkrasında da, bu hakların şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği belirtilmiştir... 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 312. Maddesinde de taşınmaz kiralarında, sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerhinin kararlaştırılabileceği düzenlenmektedir. Kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkın tapu kaydına şerhi bu hakkı güçlendirici bir niteliğe sahip olup mülkiyet hakkının malike verdiği yetkileri daraltmaktadır.


    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı kira şerhi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak davanın nitelik ve mahiyeti itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:


    KARAR : Dava kira sözleşmesinin tapu kaydına şerh verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


    Davacı vekili dava dilekçesinde; ... İlçesi ... Beldesi 311 ada 1 numaralı (yeni 121 ada 1 parsel) parseldeki tesisin 13.02.2004 tarihli sözleşme ile kiralandığını, 20.12.2005 tarihli ek sözleşme ile kira süresinin 2020 yılına kadar uzatıldığını kira sözleşmesinin 7. mddesinde kira sözleşmesinin tapuya şerh edilebileceğinin düzenlendiğini ileri sürerek kira sözleşmesinin ve kira süresinin uzatımına dair ek sözleşmenin tapu siciline şerh edilmesine karar verilmesini istemiştir.


    Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1009 maddesinde tapu sicilinin beyanlar hanesine yazılabilecek şahsi haklar arasında kira sözleşmesinden doğan haklarda sayılmış ve maddenin 2.fıkrasında da, bu hakların şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 255.maddesinde de, bu hükme paralel bir düzenleme ile bir taşınmazın kiraya verilmesine dair sözleşmelerin tapu siciline şerh edilmesi halinde sonraki maliklerin kiracının sözleşme kapsamında taşınmazdan yararlanmalarına izin vermek mecburiyetinde bulundukları belirtilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun312. Maddesinde de taşınmaz kiralarında, sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerhinin kararlaştırılabileceği düzenlenmektedir. Kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkın tapu kaydına şerhi bu hakkı güçlendirici bir niteliğe sahip olup mülkiyet hakkının malike verdiği yetkileri daraltmaktadır.


    Somut olayda; Dosya arasında bulunan tapu kaydına göre davaya konu 121 ada 1 parsel numaralı taşınmaz dava tarihi itibarıyla davalı kiralayan şirket adına tapuda kayıtlı ise de yargılama sırasında 13.12.2012 tarihinde mülkiyet durumu değişerek dava dışı .., isimli kişiler taşınmazda 1/12 şer payla, davalı ise 8/12 payla paydaş hale gelmiştir. Bu durumda davaya konu taşınmazın yeni paydaşları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahkemece taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde esas hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
    Hüküm bu sebeple bozulmalıdır.


    SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.