MUVAFAKAT-TAAHHÜT

  • MUVAFAKATNAME


    ---- tarih ve --- sayılı ---Bankası A.Ş. Genel Tarımsal Krediler Sözleşmesi ile ----- 'nın kullanmış olduğu/olacağı kredi ana para, faiz ve ferilerine 150.000 TL tutarında müteselsil kefil olduğumu, doğmuş ve doğacak borcun tamamından sorumlu olduğumu kabul, beyan ve taahhüt ederim/ederiz. İşbu sözleşme ---- tarih ve --- sayılı--- Genel Tarımsal Kredi sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır.


    MÜTESELSİL KEFİLLERİN EŞLERİNDEN;


    ----- 'nin Bankanızdan kullanacağı/kullandığı Tarımsal kredisinin teminatı olarak eşim --- 'nin bu krediye 150.000 TL üzerinden müteselsil kefil sıfatıyla kefil olmasını/kefaletinin yenilenmesini onaylıyorum.
    Yukarıda iki metin halinde yazılı muvafakatnamenin tamamını okuduk/okudum, tamamını kabul ve taahhüt ederiz.


    "Arkadaşlar görüşlerinizi alabilir miyim?
    İşbu sözleşme ---- tarih ve --- sayılı--- Genel Tarımsal Kredi sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır. cümlesini çıkartsak mı.


    Şimdiden teşekkürler.

  • D İ K K A T:
    Kefil evli değil ise;
    "Eşimin yukarıda yazılı olan kefaletine işlemin kurulması anında muvafakat ediyorum. " yazısı silinecektir.
    KEFİL OLAN EVLİ İSE, MUVAFAKAT EDEN EŞ İÇİN İLGİLİ SAYISINI BİR ARTIRINIZ.
    III. Eşin rızası
    MADDE 584- Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.


    KİME KEFİL OLUNACAĞI, KEFALET TUTARI, KEFALET TARİHİ VE KEFİL SIFATI İŞLEM ALTINA VEKİL EDENİN EL YAZISI İLE YAZDIRILIP İMZALATILIR.


    Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır.



    DOKUZUNCU BÖLÜM
    Vekâlet İlişkileri
    BİRİNCİ AYIRIM
    Vekâlet Sözleşmesi


    C. Hükümleri
    I. Vekâletin kapsamı
    MADDE 504- Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir.
    Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar.
    Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz.


    504’üncü madde: 818 sayılı Borçlar Kanununun 388’inci maddesini kısmen karşılamakta olup, birinci ve ikinci fıkralarda değişiklik bulunmamaktadır. Maddenin üçüncü fıkrasında yer alan özel yetki verilmesi gereken hallere “iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez” ile “kefil olamaz” hükümleri eklenmiştir.


    ONBEŞİNCİ BÖLÜM
    Kefalet Sözleşmesi


    B.Koşulları
    II. Şekil
    MADDE 583- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
    Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.


    583’üncü madde: 818 sayılı Borçlar Kanununun 484’üncü maddesini karşılamakta ise de kapsamlı değişiklik yapılmıştır. 484’üncü maddeden farklı olarak kefilin sorumlu olacağı azamî miktar yanında kefalet tarihinin de sözleşmede belirtilmesi, geçerlilik koşulu haline getirilmiştir.
    Birinci fıkranın ikinci cümlesi ile ikinci fıkranın da 818 sayılı Borçlar Kanununda karşılığı bulunmamaktadır. Buna göre de:
    Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
    Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır


    III. Eşin rızası
    MADDE 584- Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
    Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.


    584’üncü madde: 818 sayılı Borçlar Kanununda karşılığı bulunmamaktadır. Birinci fıkra hükmüne göre: eşlerden biri, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir. Ancak, fıkrada bu kuralın iki istisnasına yer verilmiştir. Birinci istisna, mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olması; ikincisi ise eşlerden birinin yasal olarak ayrı yaşama hakkının doğmuş olmasıdır. Söz konusu istisnalardan birinin varlığı durumunda eşin rızası aranmayacaktır.
    Maddenin ikinci fıkrasında ise kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra meydana gelecek değişikliklerin hangilerinde eşin rızasının aranmayacağı açıklanmıştır.


    D.Sona ermesi
    II. Kefaletten dönme
    MADDE 599- Gelecekte doğacak bir borca kefalette, borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefalet sırasında kefilin iyi niyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa, kefil alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak, borç doğmadığı sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebilir.
    Kefil, alacaklının kefalete güvenmesi sebebiyle uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.


    599’uncu madde: 818 sayılı Borçlar Kanununda karşılığı bulunmamaktadır. Maddede, borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefalet sırasında kefilin iyi niyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa, kefilin kefalet sözleşmesinden dönebileceği belirtilmiştir. Ancak, kefalet sözleşmesinden dönme, yazılı bir bildirimle yapılabilir.

  • Çıkartmanıza gerek olmadığını düşünüyorum atıfta bulunduğu kağıt ve yaptığınız muvafakat işlemlerinin ikiside Harç ve vergiden muaftır.


    13.06.2008 Tarihli 19 Numaralı Genelge


    Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde, “Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödemelerine ilişkin harca tabi tutulmaz.”

  • Değerli meslektaşım kredi sözleşmesi harç ve damgadan muaf , taahhütname ve muvafakatname adı altında 8.25 harç ve damgasını almak gereklimidir !!! Ama benim şahsi düşüncem 2000/16 genelgeye dayanak alarak harç ve damgasını alırım veznem 10.15 kodundan keserim


  • Değerli meslektaşım kredi sözleşmesi harç ve damgadan muaf , taahhütname ve muvafakatname adı altında 8.25 harç ve damgasını almak gereklimidir !!! Ama benim şahsi düşüncem 2000/16 genelgeye dayanak alarak harç ve damgasını alırım veznem 10.15 kodundan keserim


    21.01.2004 Tarihli 1 Numaralı Genelge


    Bu bakımdan 2000/16 sayılı genelgemiz esaslarının damga vergisi ve dolayısıyla harç uygulaması bakımından bir önemi kalmamaktadır.


    d) Temin olunan kredilerin kullanımlarında düzenlenen kağıtlar bakımından istisna öngörülmemiştir.


    e) İhracat, döviz kazandırıcı faaliyetler ve yatırımlar için kullandırılan krediler yönünden teşvik belgesi şartı bulunmadığı gibi kredi miktarı bakımından da bir sınırlama öngörülmemiştir.


    2- Yukarıda belirtilen kredi tanımına Bankalar Kanununa göre kredi olarak kabul edilen,


    a) Nakdi krediler,


    b) Gayri nakdi krediler;


    - Teminat mektupları


    - Kefaletler,


    - Aval, ciro ve kabule dair şerhler,


    - Akreditifler


    dahil olup, bunlarla ilgili kağıtlar da damga vergisi istisnasından yararlandırılacaktır.

  • Erkan bey teşekkürler


    Hukuk 4627
    Ankara, 25.3.2004
    Özü: KREDİlerle ilgili işlemlerde damga vergisi ve harç muafiyeti hk.

    G E N E L G E
    ( 14 )

    2004/1 ve 2004/5 sayılı
    Genelgelere ek Genelge

    Bu kağıtlarda KREDİnin dışında, ayrıca, sebebi ne olursa olsun doğmuş ve doğacak mahiyeti belirsiz başkaca borçlarla ilgili düzenlemeyi ihtiva eden kağıtlara ve bunlara ilişkin işlemlere damga vergisi ve harç istisnası uygulanmaması icabeder.
    Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.
    Saygılarımla,

    Kredi: Ek Kredi-Kefaletle Beraber Yapılan
    4- ... sayılıda, B.C.'nin Ziraat Bankasından aldığı 10.000.000 liralık kredi limiti evvelce sözleşmedeki tutarla birlikte 18.000.000 liraya çıkarılırken, aynı işlem A.S. tarafından 18.000.000 liralık garanti getirilerek müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı ve banka da iş kâğıdına imza koyduğu halde, 32.400 TL yerine asgarî 15.500 TL harç ile 135.000 TL yerine 75.000 TL damga vergisi bedeli alındığı,


    Anlaşılmış, bunlardaki 16.900 TL harç, 60.000 TL damga vergisi noksanlıkları tamamlattırılmıştır.
    * Maliye Bakanlığı GGM'nin 14/4/1988 tarih ve 2232314-176/25501 sayılı Mütalâaları'nda da açıklandığı üzere, Harçlar Kanunu'nda, Damga Vergisi Yasası'nın 14/2. maddesinde olduğu gibi, "mukavelelerin değiştirilmesi halinde, artan miktardan vergi alınmasına" dair bir hüküm bulunmadığından, iş kâğıdına konu yapılan "toplam kredi miktarına göre" harç tahakkuk ettirilmesi gerektiğinin bilinmesi,


    Kaldı ki, iş kâğıdımızın muhtevasında olduğu gibi, "ek kredi sözleşmesi" tanzim olunurken imzalanan "müteselsil kefaletin" garanti altına aldığı limitin, toplam krediye eşit olması durumunda, Damga Vergisi Kanunu'nun 6 ve Harçlar Kanunu'nun 46. maddeleri uyarınca, birbiri ile ilgili bu kabil işlemlerden en fazla harç ve damga vergisi alınması gereken muamelenin harç ve damga vergisi tahakkuklarının öne çıkacağının unutulmaması,


    91-MÜTESELS[/color]İL KEFALET Müteselsil Kefalet: Aynı Zamanda Müteselsil Borçlu Olma-Orman İdaresinden Alınan Bina Onarım Kredisi[color=#0000ff] 1- Orman idaresinden tek senetle bina onarım için birden çok şahsın aynı zamanda birbirlerine toplam borç üzerinden müteselsil kefil ve idareye karşı da müteselsil borçlu olarak kredi almalarına dair iş kâğıdının imzalanmasında, tek bir şahsın borçlu, diğerlerinin müteselsil kefil kabulü ile tek imza üzerinden harç alındığı görülüp, eksiklik tamamlattırılmıştır. (6)
    * Müteaddit kişilerin aynı zamanda birbirlerine müteselsil kefil olarak bir kurum ya da bankadan borç para almaları halinde, bütün şahıslar tek tek toplam parayı idareye karşı borçlu olacaklarından bu sıfatla hesaplanacak harç, müteselsil kefillerin imzalarının "tek"sayılması sebebiyle kefalet için tahakkuk edecek olandan daha fazla olacağından, bütün şahısların borçlu sıfatının nazara alınması suretiyle harç hesabı yapılması ve müteselsil borçluluk sıfatının, kefillikle karıştırılmaması,


  • 2004/14 GENELGE


    İLGİ: a) 21.01.2004 günlü ve Hukuk 828 (2004/1) sayılı,


    b) 20.02.2004 günlü ve Hukuk 2617 (2004/5) sayılı Genelgelerimiz.


    İlgi Genelgelerimizle 5035 sayılı Kanun ile 492 ve 488 sayılı Kanunlara eklenen hükümler çerçevesinde kredilerin temini için düzenlenen kredi mukavelelerinin yanı sıra kredilerin teminatını teşkil eden kağıtlar ile bu kredilerin geri ödenmesine ilişkin kağıtlar ve bunlarla ilgili işlemlerin de damga vergisi ve harçtan istisna edileceği belirtilmiştir.


    Ancak Birliğimize intikal eden ve Yönetim Kurulumuzun 15.03.2004 günlü toplantısında görüşülen müracaatlardan, kredilerle ilgili olmakla birlikte genel mahiyetli başkaca borçları da ihtiva eden kredi mukavelesi veya kredi teminatına ilişkin kağıtların da bu istisnadan faydalanıp faydalanmayacağı hususunda tereddüde düşülmekte olduğu anlaşılmaktadır.


    İlgide kayıtlı genelgelerimizde belirtilen kredi kuruluşlarından temin olunan kredilerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların muhtevasından, [color=red]münhasıran kredi ile ilgili olduğu ve başkaca borçlara ilişkin düzenlemeyi ihtiva etmediğinin görülmesi kaydıyla damga vergisi ve harç istisnasının uygulanması gerekir. Bu kağıtlarda kredinin dışında, ayrıca, sebebi ne olursa olsun doğmuş ve doğacak mahiyeti belirsiz başkaca borçlarla ilgili düzenlemeyi ihtiva eden kağıtlara ve bunlara ilişkin işlemlere damga vergisi ve harç istisnası uygulanmaması icabeder.


    Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.


    Saygılarımla,


    AYRICA TAVSİYELERİN TARİHİNE DİKKAT ET ESKİ OLABİLİR !

  • Kredi: Ek Kredi-Kefaletle Beraber Yapılan
    4- ... sayılıda, B.C.'nin Ziraat Bankasından aldığı 10.000.000 liralık kredi limiti evvelce sözleşmedeki tutarla birlikte 18.000.000 liraya çıkarılırken, aynı işlem A.S. tarafından 18.000.000 liralık garanti getirilerek müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı ve banka da iş kâğıdına imza koyduğu halde, 32.400 TL yerine asgarî 15.500 TL harç ile 135.000 TL yerine 75.000 TL damga vergisi bedeli alındığı,


    Anlaşılmış, bunlardaki 16.900 TL harç, 60.000 TL damga vergisi noksanlıkları tamamlattırılmıştır.
    * Maliye Bakanlığı GGM'nin 14/4/1988 tarih ve 2232314-176/25501 sayılı Mütalâaları'nda da açıklandığı üzere, Harçlar Kanunu'nda, Damga Vergisi Yasası'nın 14/2. maddesinde olduğu gibi, "mukavelelerin değiştirilmesi halinde, artan miktardan vergi alınmasına" dair bir hüküm bulunmadığından, iş kâğıdına konu yapılan "toplam kredi miktarına göre" harç tahakkuk ettirilmesi gerektiğinin bilinmesi,


    Kaldı ki, iş kâğıdımızın muhtevasında olduğu gibi, "ek kredi sözleşmesi" tanzim olunurken imzalanan "müteselsil kefaletin" garanti altına aldığı limitin, toplam krediye eşit olması durumunda, Damga Vergisi Kanunu'nun 6 ve Harçlar Kanunu'nun 46. maddeleri uyarınca, birbiri ile ilgili bu kabil işlemlerden en fazla harç ve damga vergisi alınması gereken muamelenin harç ve damga vergisi tahakkuklarının öne çıkacağının unutulmaması,

    D.V. 6. madde Bir kağıtta birden fazla akit ve işlem bulunması:Madde 6 - Bir kağıtta biribirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların herbirinden ayrı ayrı vergi alınır.
    Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde Damga Vergisi,en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır.
    Ancak bu akit ve işlemlere asıl işlemin akitlerinden başka bir şahsın eklenen akit ve işlemi de ayrıca vergiye tabidir.

    Harçlar Kanunu 46 Bir arada yapılan işler:
    Madde 46 - Birbiriyle ilgili işler bir arada bulunursa en yüksek harç alınmasını gerektiren iş üzerinden bir harç alınır.



    ve ek olarak 2004,1,5,14 ve 30 nolu genelgeler

  • Kaldı ki, iş kâğıdımızın muhtevasında olduğu gibi, "ek kredi sözleşmesi" tanzim olunurken imzalanan "müteselsil kefaletin" garanti altına aldığı limitin, toplam krediye eşit olması durumunda, Damga Vergisi Kanunu'nun 6 ve Harçlar Kanunu'nun 46. maddeleri uyarınca, birbiri ile ilgili bu kabil işlemlerden en fazla harç ve damga vergisi alınması gereken muamelenin harç ve damga vergisi tahakkuklarının öne çıkacağının unutulmaması,



    desede görüşüm 200/16 genelge iptal olduğundan dolayı Erkan beyin görüşüne katılıyorum


  • Gülcan hanım işlemi nasıl bitirdiniz ???

  • Değerli Meslektaşlarım;


    Vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederiz.


    Kefil olacak kişiyi karıştırmadan, sadece eşin imzasını alarak, 37.1 kodundan 40.000 TL üzerinden nisbi harç alarak gerçekleştirdim.


    TNB Mali Danışman Aydın Bey'e faxlamıştım, ben işlemi yaptıktan sonra aradı, işlem kredi ile ilgili olduğu için harç ve damgadan muafmış, :)





    Beni kötü biri olarak hatırlamanızın hiç sakıncası yok..!<br />Bana en çok iyi biri olduğumda zarar verdiniz...

  • DEĞERLİ MESLAKTAŞLARIM BURDA BİR SORUN HASIL ALIYOR
    BU İŞLEM HARÇTAN DAMGADAN MUAFTIR

    AMA BEDELLİ BİR MUVAFAKATNAMEDİR



    İŞLEM KODU 37.2 DİR
    BEDEL GİRİLECEKTİR
    GİRİLEN DEĞERE GÖRE
    NOTER ÜCRETİ ALINACAKTIR

    YALNIŞLIĞIM VARMI

    <p>"İNSANİ YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN"</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen VERDELENTEL ().

  • Yanlışın yok, Kemalettin kardeşim, aynen muaf ta olsa bedel üzerinden tahakkuk yapılması gerekiyor.

    Beni kötü biri olarak hatırlamanızın hiç sakıncası yok..!<br />Bana en çok iyi biri olduğumda zarar verdiniz...


  • bunu bir kredi teminatı olarak değerlendirebilirmiyiz bu konuda biraz tereddüt ediyorum.eş krediye kefil olacak buna diğer eş kefil olabilir diye muvafakat veriyor.eşin kefil olması kredi ile ilgili ama diğer eşin muvafakati .ben olsam harcını da alırdım.


    Bugün bir vatandaş geldi.Elinde buna benzer bir işlem var ve 12500 bedel var.Bedeli yazdım harç dahil 100 tl civarı tutar dedim. Sonra başka bir notere gitmiş bura da da 1500000 (birmilyon beyşyüzbin) tl bedelli yaptırmış.Bu noterlikte harçsız almışlar ama yinede 200 tl civarı tuttuğu için sorun çıkmış başka noterlikte şu tutuyordu diye. Birde harçlı alsalardı zaten iyicene curcuna çıkardı. Bizim vatandaşımızıda anlamak mümkün değil.12500 nere 1500000 nere. Devletimize gelir lazım.Tabi bu arada da vatandaşı da mağdur etmemek lazım. En iyisi TNB nin bir genelgesi lazım uygulama birliği açısından .Hatta bunun için yeni bir kod yapsalar çok uygun olur.

  • Araştırma yapan arkadaşlara bilgi sunması açısından .....


    [size=14px]

    Mali Danışmanlık – 275-20358


    Ankara, 11.10.2012
    Özü: Bir başka şahsın borcuna kefil olan şahsın eşinin muvafakati hakkında.




    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE


    Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilen 03.07.2012 günlü ve Mali Danışmanlık 186-13993 sayılı yazımızla;
    “6098 sayı Türk Borçlar Kanunun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 584 üncü maddesinde;
    “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
    Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.”
    hükmü yer almaktadır.
    Bu hüküm çerçevesinde, bankalarca kullandırılan bir krediye kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlenen ve o şahsın bu krediye belli bir miktara kadar kefil olmasını teminen düzenlenen örneği ekli muvafakatin kredilerle ilgili istisnalardan yararlanacağı tabidir.
    Ancak söz konusu muvafakatnamenin bankadan kullanılan kredi dışında başkaca bir ticari ilişki sebebiyle düzenlenmesi halinde, damga vergisine tabi olmayan bu kağıdın harç uygulaması yönünden incelenmesi gerekmektedir.
    Buna göre söz konusu kağıttan, bir kiralama işlemi veya başkaca ticari ilişki sebebiyle üçüncü şahsın borcuna kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlemesi durumunda, öngörülen kefalet değerinin harç uygulamasında dikkate alınıp alınamayacağı hususundaki görüşünüzün Birliğimize bildirilmesini arz ederim.”
    şeklinde talepte bulunulmuştur.
    Gelir İdaresi Başkanlığından alınan ve Yönetim Kurulumuzun 09.10.2012 günlü toplantısında görüşülen 28.09.2012 günlü ve 100506 sayılı yazıda ise;
    “İlgide kayıtlı yazınızda, bankalarca kullandırılan bir krediye kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlenen ve şahsın bu krediye belli bir miktara kadar kefil olmasına teminen düzenlenen muvafakatname ile başka nedenlerden dolayı düzenlenen ve eşin kefaletine izin veren muvafakatname nedeniyle harç uygulaması hususunda Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 584 üncü maddesinde, “Eşlerden bir mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
    Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.” denilmektedir.

    I-DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
    488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı; 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınacağı hükme bağlanmıştır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, muvafakatnameler Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda yazı kağıtlar arasında sayılmadığından, bu mahiyetteki kağıtlar damga vergisine tabi bulunmamaktadır. Buna göre, sadece eşin kefaletine muvafakat işlemine ilişkin olarak düzenlenen kağıtların bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Diğer taraftan, yazınız ekinde yer aldığı gibi düzenlenen muvafakatnamelerde, sadece kefalete ilişkin eşin muvafakatine yer verilmeyip muvafakatin yanısıra şahsın kefaletine ya da mahiyeti itibariyle Kanuna ekli (1) sayılı tablodaki kağıtlar ya da işlemlere de yer verilmesi durumunda, Damga Vergisi Kanununun 4 ve 6 ncı maddeleri uyarınca söz konusu kağıtların damga vergisine tabi tutulması gerektiği tabiidir.

    II- HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN:
    492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde, “Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmaz.
    .....
    Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödemelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır”
    hükmü yer almaktadır.
    Söz konusu yazınız eki muvafakatname başlıklı kağıtların incelenmesinden, banka tarafından kullandırılan bir krediye kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlenen ve şahsın bu krediye belli bir miktara kadar kefil olmasına teminen düzenlendiği, diğerlerinde ise bankadan kullandırılan kredi dışında bir kiralama işlemi veya başkaca ticari ilişki sebebiyle üçüncü şahsın borcuna kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla, muvafakatname başlıklı kağıtlar 42 nci madde kapsamında yer almakla birlikte, söz konusu kağıtlar belli bir değer içerdiğinden, kağıdın içerdiği değer üzerinden nispi harca tabi tutulması gerekmektedir. Sözü edilen kağıtların belli bir değeri içermemesi durumunda maktu harç aranılması gerekir.
    Ancak, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödemelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) 492 sayılı Kanunda yazılı harçlardan müstesna bulunduğundan, bankadan kullanılacak krediye kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlenecek muvafakatnamenin, kullanılacak kredilere ilişkin işlemlerden olması sebebiyle 492 sayılı Kanunun 123 üncü maddesi kapsamında harçtan müstesna tutulması gerekir.”
    denilmektedir.
    Gelir İdaresi Başkanlığının yukarıda belirtilen görüşüne göre;
    1- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 584 üncü maddesi gereği bir başka şahsın borcuna kefil olan kişinin eşi tarafından bu kefalete muvafakat edildiğine ilişkin olarak düzenlenen ve mahiyeti itibariyle hem harç hem de damga vergisi istisnası olmayan konulardaki muvafakatnamelerden;
    a) Münhasıran eşin kefaletine ilişkin olan ve bu kefalete muvafakatin dışında damga vergisini gerektiren bir başka akit veya işleme yer verilmeyen muvafakatnameden damga vergisi alınması söz konusu olmayacaktır.
    b) Bu muvafakatnamelerde bir değere yer verilmiş olması halinde bu değer üzerinden nispi harç tahsil olunacaktır.
    c) Ancak değere yer verilmeyen muvafakatnameler maktu harca tabi tutulacaktır.
    2- Mahiyeti itibariyle hem harç hem de damga vergisinden istisna olan (örneğin, kredi ve finansal kiralama gibi) konularla ilgili kefalete dair eş muvafakatnamelerinde;
    a) Hiçbir şekil veya surette damga vergisi ve harç tahsil olunmayacaktır.
    b) Muvafakatname işleminde değer gösterilmiş olması halinde harç alınmayacak olmakla birlikte bu değerin noter ücreti hesabında dikkate alınması gerekmektedir.
    c) Muvafakatnamede bir değere yer verilmemiş olması durumunda noter ücreti maktu esasa göre tahsil olunacaktır.
    3- Mahiyeti itibariyle damga vergisinden istisna edilen ancak harca tabi olan (örneğin, faktoring ve öğrenci taahhütnameleri gibi) konularda düzenlenen kefalete dair eş muvafakatnamelerinde;
    a) Damga vergisi aranılmayacaktır.
    b) Muvafakatname işleminde değer gösterilmiş olması halinde bu değer üzerinden nispi harç alınacaktır.
    c) Sözü edilen muvafakatnamelerde bir değere yer verilmemiş olması halinde harcın maktu olarak tahsili gerekmektedir.
    4- Bir başkasının borcuna kefil olan şahsın eşi tarafından verilen muvafakatin kefalet işlemi ile birlikte aynı kağıt üzerinde düzenlenmesi halinde, 492 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi hükmüne göre bu işlemin sadece birisinden ve tek imza hesabı ile harç alınacağı tabiidir.
    Diğer taraftan Gelir İdaresi Başkanlığının bu görüşüne karşılık;
    “Muvafakatname işleminin muvafakatte bulunana bir borç veya yükümlülük getirmediği, işlemin sadece kefil olan eşin kefaletinden bilgi sahibi olunduğu manasına gelmesi sebebiyle, bu muvafakatnamede gösterilen değer üzerinden nispi harç alınamayacağı, işlemin sadece maktu harca tabi tutulması gerektiği”
    Görüşüyle birlikte yeniden müracaat edilerek konunun bu gerekçeler ışığında bir kere daha değerlendirilmesi talep edilmiştir.
    Sonuç alındığında ayrıca duyuru yapılacaktır.
    Bilgi edinilmesini rica ederim.
    Saygılarımla,


    BAŞKAN
    Yunus TUTAR
    (Beykoz 2. Noteri)
    (Genel Yazı 106)
    [/size]

    [/t][/t]


    [/t]

    *İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde,<br />ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği,<br />içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.<br />*Beethoven*

  • [size=14px]











    Mali Danışmanlık -1-17
    02.01.2013
    Özü: Bir başka şahsın borcuna kefil olan şahsın eşinin muvafakati hakkında.

    ........................................NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................................NOTERLİĞİNE

    ( 2012/106 )sayılı genel yazıya ek )

    Gelir İdaresi Başkanlığı görüşüne dayanılarak yayımlanan 11.10.2012 günlü ve Mali Danışmanlık-275-20358 (2012/106) sayılı Genel Yazımızla,
    Bankalarca kullandırılan bir krediye kefil olacak şahsın eşi tarafından düzenlenen ve o şahsın bu krediye belli bir miktara kadar kefil olmasını teminen;
    “1- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 584 üncü maddesi gereği bir başka şahsın borcuna kefil olan kişinin eşi tarafından bu kefalete muvafakat edildiğine ilişkin olarak düzenlenen ve mahiyeti itibariyle hem harç hem de damga vergisi istisnası olmayan konulardaki muvafakatnamelerden;
    a) Münhasıran eşin kefaletine ilişkin olan ve bu kefalete muvafakatin dışında damga vergisini gerektiren bir başka akit veya işleme yer verilmeyen muvafakatnameden damga vergisi alınması söz konusu olmayacaktır.
    b) Bu muvafakatnamelerde bir değere yer verilmiş olması halinde bu değer üzerinden nispi harç tahsil olunacaktır.
    c) Ancak değere yer verilmeyen muvafakatnameler maktu harca tabi tutulacaktır.
    2- Mahiyeti itibariyle hem harç hem de damga vergisinden istisna olan (örneğin, kredi ve finansal kiralama gibi) konularla ilgili kefalete dair eş muvafakatnamelerinde;
    a) Hiçbir şekil veya surette damga vergisi ve harç tahsil olunmayacaktır.
    b) Muvafakatname işleminde değer gösterilmiş olması halinde harç alınmayacak olmakla birlikte bu değerin noter ücreti hesabında dikkate alınması gerekmektedir.
    c) Muvafakatnamede bir değere yer verilmemiş olması durumunda noter ücreti maktu esasa göre tahsil olunacaktır.
    3- Mahiyeti itibariyle damga vergisinden istisna edilen ancak harca tabi olan (örneğin, faktoring ve öğrenci taahhütnameleri gibi) konularda düzenlenen kefalete dair eş muvafakatnamelerinde;
    a) Damga vergisi aranılmayacaktır.
    b) Muvafakatname işleminde değer gösterilmiş olması halinde bu değer üzerinden nispi harç alınacaktır.
    c) Sözü edilen muvafakatnamelerde bir değere yer verilmemiş olması halinde harcın maktu olarak tahsili gerekmektedir.
    4- Bir başkasının borcuna kefil olan şahsın eşi tarafından verilen muvafakatin kefalet işlemi ile birlikte aynı kağıt üzerinde düzenlenmesi halinde, 492 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi hükmüne göre bu işlemin sadece birisinden ve tek imza hesabı ile harç alınacağı tabiidir.”
    şeklinde duyuru yapılmış olmakla birlikte, Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilen 24.10.2012 günlü ve Mali Danışmanlık-295-21472 sayılı yazımızla da;

    “Bu muvafakatname işlemi muvafakatte bulunana bir borç veya yükümlülük getirmemektedir.
    Bilindiği üzere değer ihtiva eden bir işlemden nispi harç alınması için o işlemin taraflarına bir borç veya yükümlülük getirmesi gerekmektedir.
    Dolayısı ile işlemin sadece kefil olan eşin kefaletinden bilgi sahibi olunduğu manasına gelmesi sebebiyle, bu muvafakatnamede gösterilen değer üzerinden nispi harç alınamayacağı, işlemin sadece maktu harca tabi tutulması gerekmektedir.
    Konunun bu gerekçe ışığında bir kere daha değerlendirilerek varılacak sonucun Birliğimize bildirilmesi”
    hususunda talepte bulunulmuştur
    Gelir İdaresi Başkanlığından cevaben alınan ve Yönetim Kurulumuzun 19.12.2012 günlü toplantısında görüşülen 12.11.2012 günlü ve 114605 sayılı yazıda ise “ilgi c de kayıtlı yazınızın incelenmesinden, ilgi (b) de kayıtlı yazımızda belirtilen hususların değiştirilmesini gerektirecek herhangi bir hususa rastlanılmamıştır”.denilerek görüşlerinde ısrar edilmiştir.
    Bilgi edinilmesini rica ederim.
    Saygılarımla,

    Yunus TUTAR
    BAŞKAN
    (Beykoz 2. Noteri)


    ( Genel yazı 2)




    [/size]

    [/t][/t]


    [/t]

    *İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde,<br />ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği,<br />içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.<br />*Beethoven*