Posts by Ozgur ILTAS

    Sözleşmenin kaybedilmesi o sözleşmenin geçersiz olduğu anlamına gelmez.(Bu iki tarafın beyanıyla olsa bile). Sözleşme her zaman için geçerliliğini korumaktadır.

    Tek taraflı yapılacak ihbarda (kiracı veya kiralayan tarafından) sözleşmenin kaybedildiğine dair beyandan hariç haklı bir neden belirtmek gerekecektir.

    Yüksek farkın nedeni, dönem içerisinde yapmış olduğunuz işlemlerde harç veya damga vergisi yüksek oranda tahsil ettiğiniz için olabilir mi?


    Bildiğiniz gibi, tahsil edilen harç ve damga vergisinin %3 ü noter kazancına eklenmektedir ve bu kazanç KDV matrahını yükseltmekte ( muvazene kayıtlarına göre KDV beyannamesi düzenleniyorsa) ancak gelen KDV miktarını etkilememektedir.


    Beyannamelerinizi her zaman için Muvazene kayıtlarına göre düzenleyin, vergi incelemesinde bu kayıtlar dikkate alınır.


    Bir başka neden: örneğin, her hangi bir ay içerisinde noterlik dışı bir geliriniz olduğunda ve bu gelirin KDV oranı da var ise Yevmiye kaydında yer alan ücretler yekününe göre KDV beyannamesi düzenlerken bunu gözden kaçırabilirsiniz. Bu yüzden en sağlıklı olanı muvazene kaydını esas almaktır.


    Muvazene kayıdına göre KDV matrahını bulma:


    Muvazene defterinde yer alan kazancın ilk toplamından, harç, D.vergisi ve D.kağıt noter hissesini düşün, alınan PTT ücretini dahil edin, bu toplam KDV matrahını vermektedir.


    Nokta.

    Değerli arkadaşlarım. Eşin muvafakatinde değer olduğu zaman değer gösterilme zorunluluğu vardır. Yanı alınan krediden dolayı harç ve damgadan muaf olsa dahi değer girerek noter ücreti alınması gerekmektedir. Değer göstermeden yapılması halinde ileride sorumluluk doğması muhtemeldir. Bu konuda hazırladığım kitabın bu konudaki çalışma bölümü sizlere yardımcı olacağı takdirlerinize arz olunur. Ahmet Hamdi Paksoy
    Beyoğlu 22.Noteri


    Kefalette, Eşin Rızasının zamanı ve şekli nasıl olmalıdır.


    CEVAP... TBK. m. 584'e göre, eşin rızası kefalet sözleşmesinin kurulmasından ön­ce, en geç kefalet sözleşmesinin kurulduğu anda verilmiş olmalıdır.
    Söz ko­nusu hükme göre, kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra eşin rızasını göstermesi etkili olmayacaktır. Ne var ki, eşin rızasının etkili olup olmayaca­ğı noktasında önem kazanan "kefalet sözleşmesinin yapıldığı an" ifadesi ge­niş yorumlanmalıdır.

    Kefalet sözleşmesi yapıldığı sırada kefilin eşi de hazır bulunuyorsa, eşin sözleşme metnini kefilden sonra imzalamış mümkün olma­lıdır.

    Diğer taraftan kefilin eşinin rızası bir koşula bağlı olarak da verilebilir. Böyle bir durumda, eşin rızasının kefalet sözleşmesinin yapılmasından önce (veya kefalet sözleşmesiyle aynı anda) verilmiş olması yeterli olup, rızanın bağlandığı koşulun kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra gerçekleşmiş olması bir sorun yaratmaz.

    Bir örnek vermek gerekirse, kefilin eşi rızasını or­taya koyarken, bu rızanın "başka bir kimsenin de aynı borca kefil olması du­rumunda hüküm ifade edeceğini" belirtebilir. "Sözleşmenin kurulduğu an" kavramının, başka bazı durumlarda da dar ve teknik anlamının dışında ele alınması zorunludur.

    Kefalet sözleşmesi hazır olmayanlar arasında kuruluyorsa (kefilin beyanıyla alacaklının beyanı aynı zamanda gerçekleşmiyorsa), böyle bir zorunlulukla karşılaşabiliriz. Böyle durumlarda kefilin eşinin rıza­sı, kefilin yazılı olarak yapması gereken beyanından önce, en geç bu beyanın yapıldığı anda mevcut olmalıdır.

    Kefilin yazılı beyanı hazır olmayan bir ala kurulmuş olmaz. Kefalet sözleşmesi, kefilin yazılı beyanında somutlaşan önerisini ala­caklının kabulüyle kurulur. Kefalet sözleşmesinin kurulduğu an, duruma gö­re, alacaklının kabul beyanının kefile ulaştığı veya alacaklının susmasının ka­bul olarak yorumlandığı andır. İşte böyle durumlarda kefilin eşinin rızası, ke­falet sözleşmesinin alacaklının kabulüyle kurulduğu daha sonraki anda değil, kefilin yazılı beyanını (öneriyi) yaptığı anda mevcut olmalıdır.

    Kefilin eşinin rızasının aranması, niteliği gereği, kefil olma ehliyetini sınırlayan bir husus­tur. O halde kefilin iradesinin kefil tarafından imzalanmış kefalet belgesinde cisimleştiği anda, eşinin rızası da mevcut olmalıdır.

    Eşin rızası somut ve belli bir kefalet sözleşmesine ilişkin olmalıdır.

    Bir başka deyişle, eş, somut bir kefalet ilişkisinin beraberinde getireceği riziko­lar hakkında bir değerlendirme yapma olanağını bularak rızasını ortaya koy­malıdır.

    O halde, eşin rızasının, gelecekte yapılacak kefalet sözleşmelerini genel olarak kapsar biçimde verilmesine olanak yoktur.
    Gelecekte yapılacak belirsiz sayıda veya birkaç kefalet sözleşmesi için götürü olarak verilmiş bir rıza geçerli olmaz.

    Ne var ki eşin, koşullarını inceleme ve değerlendirme olanağını bulduğu birden fazla kefalet sözleşmesi için, hepsini kapsar bir bi­çimde rızasını ortaya koyması mümkündür.

    Eşin rızasının yazılı şekilde verilmesi gerekir. Burada söz konusu olan adi yazılı şekildir. TBK. m. 583 f. 1 uyarınca kefilin kısmen (sorumluluk sı­nırına veya müteselsil kefil olma iradesine ilişkin açıklamalar bakımından) el yazısıyla beyanda bulunma zorunluluğu, eşin rızası bakımından söz konusu değildir.

    Kefilin eşi, herhangi bir biçimde veya herhangi biri tarafından yazıl­mış beyanı imzalayarak (veya imza yerine geçen bir işaret kullanarak) rızası­nı ortaya koyabilir. Eşin rızasının kefalet belgesinde yer almasına da gerek ol­mayıp, ayrı bir belgede yer alması mümkündür.

    Ne var ki kefilin eşinin rıza­sının kefalet belgesinden ayrı bir belge üzerinde cisimleşmesi durumunda, kefalet sözleşmesiyle ilgili önemli verileri içermesi ve bunları kapsar biçim­de ortaya konulması yerinde olur.

    Bu rızanın geçerliliği bakımından aranan bir gereklilik olmayıp, eşin somut kefalet ilişkisinin verilerini (bu arada kefi­lin üstlendiği rizikonun ağırlığını) bilerek rızasını ortaya koyduğunu ispatlamaya hizmet eder.
    Eşin kefalet sözleşmesinin kurulduğu sırada hazır bulunmasına gerek olmadığı açıktır. Kefilin eşinin rızasının mevcudiyetiniTBK.m.584 belirttiği zamanda verilmiş olduğunu ispat külfeti alacaklıya aittir.
    AHMET HAMDİ PAKSOY
    İstanbul Noter Odası
    Hukuk Komisyonu Başkanı

    ALINTI
    TNB/DUYURULAR/MESLEKİ FORUM

    Yeni emekli olan bir noterimiz, meslekte yeni olan bir notere şöyle demiş, eskiden bu kadar görüş istenmezdi, arardık bir kaç noterliği, bu işlemde uygulamanız nasıl diye sorardık, gelen müffetişler uygulamanın aynı olduğunu görünce ikmal falan çıkarmadan giderlerdi, işte şimdi sizlerin bu görüş sorma merakınız yüzünden her gün yüzlerce işleme ikmal çıkartılıyor. Durum bu.

    Haklısınız yapmış olduğumuz işlem her ne kadar, bir malın aynına yönelik bir hareket olmasa da değer yazılması gereken kağıtlardan (kanunla gelen bir zorunluluk) olduğu için belirtilen değer üzerinden işlemin tahakkukunun yapılması gerekiyor. Eğer ki, kanun koyucu kefalete ilişkin işlemlerde bedelin belirtilmesini zorunlu kılmasaydı sizin görüşünüz doğru olandı ancak burada ki durum çok farklıdır.



    21.02.1992 Tarihli 8 Numaralı Genelge


    ANKARA, 21.2.1992


    Özü : Muvafatnameler Hk.


    GENELGE


    8



    Bir sorunuz üzerine Maliye ve Gümrük Bakanlığından gönderilen 24.1.1992 tarlh ve DMG: 2101116-23/6666 sayılı yazıda:



    "Bilindiği üzere 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 nci maddesinde, bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı hükme bağlanmıştır.



    Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarifenin IDeğer veya ağırlık üzerinden aiınacak nispi harçlar bölümünün 1 nci fıkrasında da, muayyen bir meblağı ihtiva eden her nevi senet, mukavelename ve kağıtlardan beher imza için binde 0.50 nispetinde harç alınacağı ile bütün imzalar için bu suretle alınacak harcın toplam miktarının asgari ve azami miktarları belirtilmiştir.



    Buna göre, muvafakatnameler 488 sayılı Kanun kapsamına girmediğinden damga vergisine tabi tutulmaması, ancak, ihtiva ettiği değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarifenin I/1 fıkrasına istlnaden beher imza için binde 0.50 harca tabi tuiulması gerekmektedir." denilmektedir.


    Bilginizi ve gereğinin buna göre ifasını rica ederim. Saygılarımla,



    Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI


    Uğur KALAFATOĞLU


    (istanbul 20. Noteri)

    Değerli Meslektaşım;

    Kanun, bedelin yazılmasını zorunlu tutmuş ise ve bu bedel işlemde yazılırsa makbuza yansıtmak gerekir. Bu tür muvafakatnameler kredinin teminatına ilişkin işlemlerin devamına ilişkin olduğu için harç muafiyeti uygulanması gerekiyor ve bedel girildiği için de noter ücretini bu bedel üzerinden almak doğru olandır. Uygulamamız bu yöndedir.

    İyi çalışmalar.

    Bence iyi olmadı, Harç ve Damgadan beyyiye ücreti ve noter ücreti düşecek.

    Bu tür işlemde değer konusu net olmasına rağmen o kadar görüş istenmiş ki, en sonunda değersize kadar geldi. Bir daha ki görüşte noter zorunluluğu kaldırılırsa hiç şaşırmam. :D Sonra da bazıları eyvah bir iş daha elimizden kaydı diye sitem ederler.


    37.1 işlem koduyla kesmekteyim bahsekonu işlemi,noter ücreti alınması gerektiğini sanmıyorum muaf olanbir işlem zaten kefillik sırasında noter ücreti alınacaktır .cok yüksek değerli muvafakatnameler geliyor kefil olmadan yapılan işlemden noterüçreti alınması bence uygun değildir fakat çalışan olarak alınması tabiki işimize gelir...alınacak diye bir yazı var ise paylaşırsanız sevinirim kolaygelsin


    Biraz açarmısınız?

    Genelgenin hemen ardından 2 adet işlem yaptım.


    Eski Metin


    TAAHHÜTNAME

    Antalya/Aksu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan ve ...........İnş. Tic. ve San. Ltd.Şti.'nin uhdesinde bulunan Mahalle ve Bağlantı Yolları Alt Temelmiks Malzeme ve Bitümlü Sıcak Karışımlı Beton Asfalt Yapm işinin Şantiye Şefi olarak aylık asgari ücret (940,50 TL) karşılığı işin başından sonuna kadar bulunacağımı kabul ve taahhüt ederim.


    Yeni Metin


    TAAHHÜTNAME

    Antalya/Aksu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan ve ...........İnş. Tic. ve San. Ltd.Şti.'nin uhdesinde bulunan Mahalle ve Bağlantı Yolları Alt Temelmiks Malzeme ve Bitümlü Sıcak Karışımlı Beton Asfalt Yapm işinin Şantiye Şefi olarak fenni mesuliyet/teknik sorumluluğunu işin sonuna kadar üstlendiğimi kabul ve taahhüt ederim.

    Mali Danışmanlık - 199-16026
    Ankara, 23.07.2012
    Özü: 2/B arazilerinin satışı hakkında

    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE
    6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların değerlendirilmesine yönelik hükümlerin de yer aldığı 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Kanun uygulaması yönünden Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünden alınan ve Yönetim Kurulumuzun 13.07.2012 günlü toplantısında görüşülen 19.06.2012 tarih ve 17400 sayılı yazıda yer alan hususlar üzerine aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
    Bilindiği üzere Söz konusu Kanunun 6 ncı maddesinin onuncu fıkrasında; "...........Bu fıkraya göre noter tarafından düzenlenecek muvafakatnamelerden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre elli Türk Lirası maktu noter harcı alınır."
    10 uncu maddesinin altıncı fıkrasında ise; "Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında yapılacak satış, tescil, devir, kayıt, terkin, düzeltme, ifraz, tevhit, cins değişikliği ve ipotek işlemleri ile bunlara bağlı ve tamamlayıcı nitelikteki işlemler veraset ve intikal vergisinden, 492 sayılı Kanun ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu kapsamında alınan harçlardan, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kağıtlar damga vergisinden ve genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerince alınan ücretlerden muaftır."
    hükümleri yer almaktadır.
    Buna göre, Kanunda belirtilen muvafakatnamelerin;
    1- Müşterek mülkiyete konu bir gayrimenkulün birden fazla maliki tarafından aynı kağıtta düzenlenmesi,
    2- Miras kalan bir gayrimenkul yönünden birden fazla mirasçı tarafından aynı kağıtta düzenlenmesi,
    3- Muhtelif birden fazla parselin tasarruf hakkı sahiplerinin yine aynı kağıtta düzenlemeleri,
    Halinde kanunda öngörülen harç, muvafakatnamede imzası bulunan kişi/imza sayısınca çoğaltılmayacak ve 50 TL harç düzenlenen her bir muvafakatname bazında uygulanacaktır.
    Bilgi edinilmesini rica ederim.
    Saygılarımla,

    BAŞKAN Yunus TUTAR
    (Beykoz 2. Noteri)
    (Genel Yazı 88)

    [size=3]KEMER 1. NOTERLİĞİ’NE[/size]
    [size=3] [/size]
    [size=3] [/size]
    [size=3]…………. tarih ve …………. yevmiye no ile Muhatap …………….’ya tebliğe çıkartılan ihtarnamenin, muhatabın adres değişikliğinden dolayı tebliğ edilmediğini öğrenmiş bulunmaktayım. [/size]
    [size=3] [/size]
    [size=3] Muhatabın aşağıda yazılı yeni adresine ilgili işlemin hızlı posta (APS) ile tekrar tebliğe çıkartılması için gereğini arz ederim. 15.06.2012[/size]
    [size=3] [/size]
    [size=3] [/size]
    [size=3] TALEP EDEN[/size]
    [size=3] ……………………… [/size]
    [size=3] [/size][size=3] [/size]
    [size=3] [/size]
    [size=3]MUHATAP ADRES:[/size]
    [size=3] [/size]
    [size=3]………………/ANTALYA[/size]



    [size=3]Boşlukları doldurup, ilgiliye imzalatıyorum, vezne DEĞİŞİK İŞLER ( A Grubu veya B grubu) posta ücretini girip, işlem adını değiştirerek kesiyorum. [/size]

    YENİ TTK 1001.md "(1) Gemi siciline kayıtlı olan bir geminin devri için, malik ile iktisap edenin, mülkiyetin iktisap edene devri hususunda anlaşmaları ve geminin zilyetliğinin geçirilmesi şarttır.(2) Mülkiyetin devrine ilişkin anlaşmanın yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onaylı olması gerekir. Bu anlaşma gemi sicil müdürlüğünde de yapılabilir..."



    GEMİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ


    S A T I C I
    : ...........


    :


    A L I C I
    : ..............


    :


    :


    GEMİNİN VASIFLARI
    GEMİNİN ADI :
    .........
    NEV'İ :
    .........
    KIZAKTAN İNDİĞİ YIL:
    .........
    İNŞA YERİ :
    ..........
    BOYU :
    ........
    CİNSİ :
    .........
    DERİNLİĞİ :
    .........
    ENİ :
    ............
    MOTOR NO :
    .........
    GÜCÜ :
    ......................
    SAHİPLİK BELGESİ :
    ...........

    Satış Bedeli
    : ................
    Sahiplik belgesi
    :


    Ben satıcı ............. ;
    Sahibi bulunduğum yukarıda cins ve özellikleri yazılı bulunan gemimi ................ bedeli karşılığında tüm kanuni hakları ile birlikte tamamını ............. sattım ve kendisine teslim ettim. Satış bedelini nakten ve tamamen aldığımı bundan dolayı hiçbir hak ve alacağımın kalmadığını, bu gemimden dolayı bu tarihten önceki tüm yasal sorumlulukların tarafıma bu tarihten sonrakileriin ise tamamen alıcısına ait olacağını beyan ve kabul ederim.
    Ben alıcı ................ ;
    Yukarıda cins ve özellikleri yazılı bulunan gemiyi .......... adlı kişiden .......... bedel karşılığında görerek beğenerek, şu anki hali ile tüm yasal hakları ile birlikte tamamını teslim ve satın aldığımı. satış bedelini kendisine nakten ve tamamen ödediğimi bundan dolayı kendisine hiçbir borcum kalmadığını, bu tarihten itibaren satıcısının bu gemi ile hiçbir hak ve alakasının kalmadığını tasarruf hakkının ve tüm sorumlulukların tamamen tarafıma ait olacağını beyan ve kabul ederim.


    SATICI
    : ........... T.C. No :



    ALICI
    : ............... T.C. No :

    Sayın Adminim,

    Her zaman, her türlü göreve hazırım olduğumu bilmenizi isterim.

    Yarışmacı arkadaşlara başarılar :D


    Murat Bey;


    Uyarı için teşekkürler. Ben düşünmeye başladım ... ???

    Çiğdem Hanım;


    Yetkisi olduğuna göre benim görüşüm istediği kısmı tevkil edebilir. Asıl yanlış olan, tamamı veya bir kısmı ile cümlesini aramamız. Vekalet veren tevkil yetkisini vermiş, sadece şu şu konu ile sınırlı demiyorsa, burada sınırlama yok demektir. Bunun başka bir açıklaması yoktur.


    Saygılar,