Posts by Erkan

    ARKADAŞLAR ÖZELGENİN TAM AKSİ BİRDE GENELGELERİMİZ MEVCUT BİLGİLERİNİZE !!


    Ankara, 31.01.2002


    Özü: Merkezi yurtdışında bulunan yabancı şirket ve bankaların ana mukavelelerinin noterlikte TERCÜMEsi Hk.



    G E N E L G E


    ( 3 )



    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA


    ........................ NOTERLİĞİNE


    İLGİ: 12.3.1993 günlü ve Gen.Sek.3408(1993/21) sayılı genelgemiz.



    Bilindiği gibi Maliye Bakanlığı görüşüne dayanılarak yayımlanan 1993/21 sayılı Genelgemizde, merkezi yurtdışında bulunan banka ve şirketlerin, Türkiye’de şube açmak amacıyla resmi dairelere ibraz edilmek üzere noterlikte TERCÜMEsi talep edilen ana sözleşmelerinin, açılacak olan şubelerin merkezlerinin dışında ayrıca ana sözleşme düzenlenmediği gibi Ticaret Sicili Gazetesinde de ilanı yapılmadığından, yukarıda belirtilen ana sözleşmelerin TERCÜMEsi sebebiyle damga vergisi tahsil edilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.


    Diğer taraftan merkezi yurtdışında bulunan banka ve şirketlerin Türkiye’de şube açmak dışındaki sair sebeplerle (örneğin, Türkiye’de bir ihaleye girmek için konsorsiyum teşkili vb) ana sözleşmelerinin TERCÜMEsi talep edilmekte olduğundan, bu gibi durumlarda sözü edilen ana sözleşme TERCÜMEleri sırasında damga vergisi tahsil edilip edilmeyeceği, 28.5.2001 günlü ve Huk.1287-8655 sayılı yazımızla Maliye Bakanlığından sorulmuştur.


    Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünden cevaben alınan ve Yönetim Kurulumuzun 24.01.2002 günlü toplantısında görüşülen 6.12.2001 günlü ve 65643 sayılı yazıda ise kısaca, yazımızda belirtilen hususlarla ilgili olarak gereğinin, 1993/21 sayılı genelgemize esas olan 26.2.1993 günlü 12762 sayılı Bakanlıkları yazısı esasları çerçevesinde yapılması gerektiği bildirilmiştir.


    Bakanlık görüşüne göre, yabancı bir ülkede faaliyette bulunan sermaye şirketlerinin ana sözleşmelerinin her ne sebeple olursa olsun, noterliklerdeki TERCÜMEsi işlemi sırasında damga vergisi alınmaması gerekmektedir.


    Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.


    Saygılarımla.



    BAŞKAN



    Hasip DİNÇER


    (Ankara 24.Noteri)

    Başlık Noterde tercüme tasdikine konu yapılan, yurt dışında düzenlenen ve bölünme işlemini de içeren şirket ana sözleşmesinin damga vergisi ve harca tabi olup olmadığı hk.
    Tarih 21/02/2012
    Sayı B.07.1.GİB.0.02.62-010-6
    Kapsam



    T.C.


    MALİYE BAKANLIĞI


    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI


    <OTO KAYIT>




    Sayı : B.07.1.GİB.0.02.62-010-6 21/02/2012


    Konu : Noterde tercüme tasdikine konu yapılan, yurt dışında


    düzenlenen ve bölünme işlemini de içeren şirket ana sözleşmesinin


    damga vergisi ve harca tabi olup olmadığı hk.


    ...



    İlgi : 17/08/2009 tarihli dilekçeniz.


    İlgide kayıtlı dilekçeniz ve eklerinin incelenmesinden, şirketiniz tarafından kredi temini amacıyla bankaya yapılan başvuru sonucunda, şirketinizin çoğunluk hisselerine sahip ve merkezi İspanya'da bulunan ... Grupo S.L.'ye ait şirket ana sözleşmesi ve bu sözleşmenin tercümesinin banka tarafından talep edildiği belirtilerek, yurt dışında düzenlenen ve bölünme işlemini de içeren şirket ana sözleşmesinin noterde tercüme tasdiki işleminin 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesi uyarınca harçtan ve Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/16 ve IV/23 maddeleri kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.


    488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği, yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların, Türkiye'de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulacağı; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların vergisini ise Türkiye'de bu kağıtları resmi dairelere ibraz eden, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananların ödeyeceği; 9 uncu maddesinde bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olacağı hükümleri yer almaktadır.


    Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I-Akitlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi olacağı hükme bağlanmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasındaki kağıtlar için damga vergisi oranı binde 8,25 olarak belirlenmiştir.


    Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 16 numaralı fıkrasında, anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile yatırım fonlarının kuruluşlarına, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtların; (23) numaralı fıkrasında da, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhlerin (kredilerin kullanımları hariç) damga vergisinden istisna olduğu hükümleri yer almaktadır.


    492 sayılı Harçlar Kanunun 123 üncü maddesinin son fıkrasında da, anonim, eshamlı komandit, limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile bankalar, yurtdışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödemelerine ilişkin işlemlerin harca tabi tutulmayacağı hükme bağlanmıştır.


    Buna göre, yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar damga vergisine tabi bulunmamakla birlikte, bu kağıtlar, Türkiye'de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde, söz konusu işlemler yapıldığı tarih itibarıyla damga vergisine konu teşkil edecektir.


    Yabancı memleketlerde düzenlenen kağıtlar açısından Türkiye'de hükmünden faydalanma konusu ise esas olarak, kağıtlarda yer alan hak ve yükümlülüklere dayanılarak hukuki, ticari, mali olaylar ve sonuçlar yaratmak olarak anlaşılmalıdır. Hüküm bir gücün, etkinin ifadesi olduğundan, bir kağıdın hükmünden yararlanma o kağıdın gücünden, etkisinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, yabancı memleketlerde düzenlenen bir kağıda ilişkin bazı haklardan veya hususlardan Türkiye'de yararlanılması veyahut kağıda dayanılarak Türkiye'de bazı işlemler yapılması o kağıdın hükmünden yararlanıldığı anlamına gelmektedir.


    Buna göre, yurt dışında kurulan bir şirketin bölünme işlemini içeren ve doğrudan şirketiniz tarafından kullanılan kredinin alınması, teminatı ya da geri ödenmesine ilişkin bir kağıt olmadığı anlaşılan noterde tasdike konu ... Grupo S.L.'ye ait şirket ana sözleşmesinin, Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/16 ve IV/23 numaralı fıkraları ile Harçlar Kanununun 123 üncü maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.


    Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, yurt dışında düzenlenmiş olmakla birlikte Türkiye'de noterde tercüme tasdiki işlemi yapılan, dolayısıyla Türkiye'de hükmünden yararlanılan söz konusu sözleşmenin damga vergisi ve harca tabi tutulması gerekmektedir.


    Bilgi edinilmesini rica ederim.

    Başlık Kredi Garanti Fonu A.Ş.\\\'nin kefaleti nedeniyle kefaletin teminatı için borçlu ile düzenlenen rehin sözleşmesinin damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hk.
    Tarih 14/05/2013
    Sayı 41931384-155[8-2013-5]-20
    Kapsam



    T.C.


    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI


    SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI


    (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)








    Sayı

    :

    41931384-155[8-2013-5]-20

    14/05/2013


    Konu

    :

    Kredi Garanti Fonu A.Ş.'nin kefaleti nedeniyle kefaletin teminatı için borçlu ile düzenlenen rehin sözleşmesinin damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hk.







    İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin ... bank A.Ş. aracılığı ile Kredi Garanti Fonu A.Ş.'ye kefalet başvurusunda bulunduğu ve bu talebinizin 08.02.2013 tarihinde uygun bulunması üzerine kefalet şartları içerisinde grup firmalarınızdan ... San. Tic. A.Ş.'nin ortağı ... 'a ait ...TL toplam değerindeki hisselerine noterden rehin konulmasının istenildiği belirtilerek, söz konusu kefaletin teminatı için düzenlenecek sözleşmenin damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.


    488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 9 uncu maddesinde ise Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.


    Diğer taraftan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 7/24 numaralı bendinde, "Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları ile yapılan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde münhasıran küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kurulan ve bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip oldukları bu fonları ortaklarına dağıtmayarak küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlara yatıran kurumlar." kurumlar vergisinden muaf tutulmuş, Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun,"V-Kurumlarla ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 22 numaralı fıkrasında ise bu Kanun hükmüne atıfta bulunularak, "Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde düzenlenen kağıtlar" damga vergisinden istisna edilmiştir.


    Mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 7/24 numaralı bendi yerine düzenlenen 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4/1-l maddesinde belirtilen kurumlardan olan ve amacı küçük ve orta ölçekli işletmeler için sağladığı kefaletle bu işletmelere destek vermek, yatırımlarının ve işletmelerinin finansmanında banka kredisi kullanmalarını mümkün hale getirmek olan Kredi Garanti Fonu A.Ş.'nin, kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde düzenlenen kağıtların yukarıda belirtilen kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.


    Bu itibarla, şirketinizin ... bank A.Ş.'den kullanacağı kredilere ilişkin kefaletin teminatını teşkil etmek üzere şirketiniz ile Kredi Garanti Fonu A.Ş. arasında düzenlenecek söz konusu rehin sözleşmesinin, Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun V/22 fıkrası gereğince damga vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.


    Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, "...Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, buların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır." hükmü yer almaktadır.


    Kanun hükmü uyarınca, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılan kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç) ile bankalarca kullandırılan krediler için Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri ile Kredi Garanti Fonu A.Ş. tarafından verilecek kefaletlere ilişkin işlemlerden harç aranılmayacaktır.


    Buna göre, şirketinizin ... bank A.Ş.'den kullanacağı kredilere ilişkin olarak şirketiniz ile Kredi Garanti Fonu A.Ş. arasında düzenlenecek rehin sözleşmesinin, münhasıran kullanılan kredinin teminatına ilişkin olması kaydıyla noter harcından istisna tutulması gerekmektedir.


    Bilgi edinilmesini rica ederim.

    Hukuk –4603




    Ankara, 12.03.2014



    Özü: MERSİS’den alınan Tescil Talepnameleri hk.



    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA


    ........................ NOTERLİĞİNE



    Birliğimize ulaşan başvurulardan, MERSİS’den alınan, yazımız ekinde örneği gönderilen “Tescil Talepnamesi” nin, “Sözleşme” olarak değerlendirilmesi suretiyle işleme tabii tutulduğu anlaşılmıştır.




    İlişikteki belgenin mahiyeti itibariyle TTK.nun 40. maddesi gereğince düzenlenmesi icap eden tescil talepnamesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, Ticaret Sicili Yönetmeliği'nin 21/2. maddesi gereğince ilgililerin en az üç imzasının alınarak onaylanması gerektiği,


    Ayrıca, belgede yazılı sermaye bedelinin işlemle bir ilgisi bulunmaması sebebiyle nisbi harca ve damga vergisine esas alınamayacağı,


    düşünülmektedir.



    Bilgi edinilmesi ile buna göre işlem yapılmasını rica ederim.


    Saygılarımla,





    Yunus TUTAR Başkan




    (GENEL YAZI: 40)

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Başlık[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Muvafakatname başlıklı kağıdın taahhütname olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hk.[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Tarih[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]02/06/2011[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Sayı[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-603[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Kapsam[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px][Blocked Image: http://www.gib.gov.tr/icons/ecblank.gif][/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]
    [/size]
    [/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]T.C.[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px] [/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px] [/size][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px] [/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Sayı[/size][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]:[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-603[/size][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]02/06/2011[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Konu[/size][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]:[/size][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]Damga Vergisi[/size][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px] [/size][/color]
    [color=rgb(0, 0, 0)][size=12px]
    İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, yazınız ekinde yer alan muvafakatname başlıklı kağıdın taahhütname olarak değerlendirilerek damga vergisi ve harca tabi tutulup tutulmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı; 10 uncu maddesinde, damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
    Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I-Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 inci fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasındaki kağıtlara ilişkin damga vergisi oranı binde 8,25 olarak belirlenmiştir.
    Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 42 nci maddesinde, "Değer veya ağırlık ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (2) sayılı tarifede yazılı değer veya ağırlık esastır.
    Menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım,satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kâğıtlarda değer gösterilmesi mecburidir. Rehin bordroları ile kamu idarelerine verilmek üzere ilgili mevzuatla belirlenen kurallara uyulacağına ilişkin olarak düzenlenen taahhütnameler hakkında bu hüküm uygulanmaz." hükmü yer almaktadır.
    Anılan maddenin incelenmesinden de görüleceği üzere, menkul ve gayrimenkul malların alım, satım, taahhüt ve rehne konu işlemlerini kapsayan her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesinin zorunlu olduğu açıkça belirtilmiştir.
    Buna göre, maliki bulunulan taşınmaz malların üzerine inşa olunan binalar için kurulmuş kat irtifaklarının bozulmasına, yeniden kat irtifakları kurulmasına, ruhsat yenilemesi ve tadilatı yapılmasına, tevhit ve ifraz yapılmasına muvafakat edildiğine dair düzenlenen "Muvafakatname" başlıklı kağıdın, malın aynına yönelik taahhütleri içermesi nedeniyle taahhütname olarak değerlendirilmesi ve söz konusu kağıt içeriğinde 492 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 42 nci maddesine göre değer gösterilmesi gerekmektedir.
    Bu itibarla, özelge talep formu ekinde yer alan "Muvafakatname" başlıklı kağıdın, mükellef tarafından beyan edilecek değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununa göre nispi harca ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasına göre binde 8,25 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
    Bilgi edinilmesini rica ederim.



    (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
    (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
    (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.[/size]
    [/color]

    [color=rgb(0, 0, 0)][/color]

    Arkadaşlar malum bir kaç haftadır İstanbul ilinde de şirket kuruluşları elektronik ortamda yapılmaya başlanmış oldu. Aynı zamanda şahıs işletmelerinin tescil işlemleri de bundan sonra elektronik olarak yapıldığından şirket kuruluşunda uygulanan usul ve esaslar dahilinde şahıs işletmelerinin kuruluşu yapılmakta gerçek kişi öncelikle Ticaret sicil müdürlüğünden MERSİS sistemine işletmenin ana sözleşmesini kayıt ettirip, buradan kendisine verilmiş MERSİS numarası ile bizlere müracaat etmekte bu numara ile şahsın ana sözleşmesinin çıktısını alıp kimlik tespiti yapılarak işletme temsilcisinin/temsilcilerinin imzası alınıp vezneden 4.83 kodu ile ana sözleşmede yazılı işletmenin sermayesini giriyor ve makbuzunu kesiyoruz bilgilerinize... (bu vezne kodu şahıs işletmeleri için !!!)

    Mali Danışmanlık- 518-18310



    Ankara, 25.09.2008


    Özü: Şirket birleşme, bölünme, devir ve nevi değişikliğinde düzenle-nen kağıtlarda damga vergisi istisnası hk.


    G E N E L G E


    ( 30 )



    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA


    ........................ NOTERLİĞİNE




    İLGİ: a) 04.07.2001 günlü ve Hukuk 10862 (47) sayılı Genel Yazımız,


    b) 04.05.2005 günlü ve Hukuk 4492 (2005/10) sayılı Genelgemiz,



    Bilindiği gibi Gelir İdaresi Başkanlığı görüşüne dayanılarak yayımlanan 2005/10 sayılı Genelgemizde, şirket nevi değişikliği işlemlerinde düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanması, nevi değişikliğinin kurumlar vergisinden de istisna edilmesi şartına bağlanmıştır. Bu durumun ise ilgili vergi dairesinden alınacak bir yazıyla tesvik edilmesi gerektiği bildirilmiştir.


    Ancak bilahare Yönetim Kurulumuzda yapılan değerlendirmeler sonucunda konunun yeniden tetkiki için, Gelir İdaresi Başkanlığına müracaat edilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilen yazımızda;


    “Bilindiği gibi 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV. Ticari ve Medeni İşlerle İlgili Kağıtlar bölümüne 4684 sayılı Kanunun ile eklenen 17 nci fıkrada;


    “Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kağıtlar”


    damga vergisinden istisna edilmiştir. Şirket nevi değişikliği de devir işlemi olarak değerlendirilmektedir.


    Başkanlığınızın, bu hükmün uygulama hal tarzına ilişkin olarak gönderilen ve yukarıda tarih ve numarası belirtilen 2005/10 sayılı Genelgemize esas olan görüşü, uygulamada önemli sorunlara yol açmakla kalmamakta, bu hüküm ile öngörülen istisnanın uygulama kabiliyetini de yok etmektedir.


    Şöyle ki, nevi değişikliği sözleşmesi notere getirildiğinde, ilgililere nevi değişikliği sebebiyle kurumlar vergisi muafiyeti uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ilgili vergi dairesinden bir yazı getirmeleri gerektiği hatırlatılmaktadır. Bunun üzerine vergi dairesine başvuran işlem sahiplerine vergi dairesince, bu safhada kurumlar vergisi muafiyetinin tatbik edilip edilmeyeceğinin belli olmadığı, nevi değişikliği mukavelesinin noterden tasdikini müteakip en az yirmi gün sonra kurumlar vergisi muafiyetinin değerlendirilebileceği söylenmektedir. Bunun sonucunda gerekli yazıyı görmeyen noterin nevi değişikliği ile ilgili mukaveleye damga vergisi istisnası uygulamasının imkanı kalmamaktadır. Böylece Kanunla öngörülen istisnanın işlerliğinden bahsetmek de mümkün bulunmamaktadır.


    Oysa ki, böyle bir uygulama yerine, işlemi yapan noterin nevi değişikliği mukavelesinde nevi değişikliği sebebiyle Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılacağı hususundaki düzenlemeyi görmesinin, damga vergisi istisnasının tatbiki için yeterli olduğu düşünülmektedir. Zira Damga Vergisi Kanunundaki istisna, nevi değişikliğinin kurumlar vergisinden muafiyet veya istisna olması şartına bağlanmamıştır. (2) sayılı tablonun IV-17. fıkrasındaki ibare aynen,“Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler ...” ifadesi yer almaktadır. Bu ifade Kurumlar Vergisi muafiyetinden bahsetmemekte, devir, birleşme ve bölünmenin, dolayısıyla da nevi değişikliğinin, Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili madde hükümlerindeki, vergilemede esas alınması gereken şekil şartlarına ilişkin bulunmaktadır.


    Bu sebeplerle düzenlenen mukavelelerde “Birleşme, devir, bölünme, nevi değişikliği sebebiyle Kurumlar Vergisi Kanununun ...................... maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.” meyanındaki düzenlemenin damga vergisi istisnasının tatbiki yönünden yeterli olacağı düşünülmektedir.”


    denilerek konunun bu yönüyle bir kere daha tetkiki ile tayin olunacak görüşünüzün Birliğimize bildirilmesi talep edilmiştir.


    Gelir İdaresi Başkanlığından alınan 06.05.2008 günlü ve 46503 sayılı yazıda ise;


    “İlgi (a)’da kayıtlı yazınız ile bir limited şirketin nev’i değiştirerek anonim şirkete dönüşmesi durumunda damga vergisi ve harcın ne şekilde uygulanacağının sorulması üzerine ilgi (b)’ de kayıtlı yazımız ile konuya ilişkin gerekli açıklamalar yapılmıştı. Bu defa ilgi (c)’ de kayıtlı yazınız ile şirketlerin nev’i değişikliğine ilişkin olarak düzenleyecekleri sözleşmelerin notere getirilmesi durumunda, söz konusu sözleşmelerde, “Birleşme, devir, bölünme, nev’i değişikliği sebebiyle Kurumlar Vergisi Kanununun ...... maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmesinin, damga vergisi istisnasının tatbikinde yeterli olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulduğu anlaşılmaktadır.


    Şirketlerin nev’i değişikliğine ilişkin olarak düzenleyecekleri sözleşmelerde yukarıda ifade edilen şekilde bir düzenlemeye yer verilmesi, bu sözleşmelerde birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişikliğine ilişkin olarak Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı şartların bulunup bulunmadığının tespitinde tek başına yeterli olmayacaktır.


    Bu itibarla söz konusu işlemlere ilişkin düzenlenen sözleşmelere damga vergisi istisnası uygulanabilmesi için, bu sözleşmelerde, Kurumlar Vergisi Kanununun birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişikliği için aradığı şartların varlığının ilgili vergi dairesinden alınacak bir yazıyla tevsik edilmesi gerekmektedir.”


    denilmiştir.


    Bu görüş Yönetim Kurulumuzun 02.06.2008 günlü toplantısında görüşülmüş ve konunun bir kere daha tetkiki için Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilen yazımızda;


    “Başkanlığınız görüşünden, şirketlerin birleşme, devir ve bölünmeleri ile ilgili kağıtlar yönünden de nevi değişikliğindeki istisna prensiplerinin uygulanması gerektiği sonucu çıkmaktadır.


    Böyle bir görüş, kanunla konulan istisna hükmünün, Başkanlığınızca uygulamaya konulan prensipler sebebiyle askıya alınması sonucunu yaratacaktır.


    Zira aynen nevi değişikliğinde olduğu gibi birleşme, bölünme ve devir işlemlerine dair kağıtların noterde onaylanması veya örneğinin çıkarılması esnasında ilgili vergi dairesinin bu işlemlerde Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı şartların varlığının bulunduğu yolunda bir yazı verebilmeleri imkan dahilinde değildir. İlgililerin noterlikte işlem yapılmadan ilgili vergi dairesine gönderilebilmesi de mümkün olmayacağına göre, birleşme, bölünme, devir ve nevi değişikliği işlemlerine dair kağıtların her hal ve şartta damga vergisine tabi tutulması gerekecektir.


    Uygulamada ortaya çıkan tablo da bu durumu teyit etmektedir.


    Şöyle ki;


    1- Ankara Vergi Dairesi Başkanlığınca düzenlenen örneği ekli 29.05.2008 günlü ve 1881 sayılı yazıda, şirketlerin devir suretiyle birleşmelerinde düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnasının uygulanabilmesi için devir işleminin Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesindeki şartlar dahilinde gerçekleştirilmesi gerektiği belirtilmektedir.


    Vergi Dairesi Başkanlığınca aranılan şartın noterdeki işlem sırasında tahakkuk etmiş olabileceğinden bahsetmek mümkün değildir. Zira noterlik işlemi devir işleminin başlangıç noktasını, Vergi Dairesi Başkanlığınca aranılan şart ise devir mukavelesi düzenlenip damga vergisi ödenerek devrin tamamlanmasından sonra ortaya çıkan nihai durumu ifade etmektedir.


    2- Konya Vergi Dairesi Başkanlığınca düzenlenen örneği ekli 09.05.2008 günlü ve 703 sayılı mükteza da nevi değişikliği işleminde düzenlenen kağıda damga vergisi istisnası uygulanabilmesi için devir manasında kabul edilen nevi değişikliği işleminin Kurumlar Vergisi Kanunun 20. maddesi hükümleri çerçevesinde gerçekleşmesi şartına bağlanmıştır.


    Bu görüş de nevi değişikliği işleminin nihai durumuna göre damga vergisi istisnasından bahsetmektedir.


    Her iki görüşün de tetkikinden devir, birleşme, bölünme ve nevi değişikliği işlemlerinin noterdeki işlem safhasında damga vergisi istisnası uygulanması yönünden kesin bir kanaat ihtiva etmediği, yani verilen görüşlerin muğlak ve bu konuda öngörülen şartların ne zaman ve kimin tarafından tespiti veya aranılacağı hususuna bir açıklık da getirilmediği görülmektedir.


    Yukarıda da belirtildiği gibi damga vergisini doğuran ve dolayısıyla istisna uygulamasına konu teşkil eden işlemin noterlikte yapılması anında ne Vergi Dairesi Başkanlıkları ve bu meyanda Başkanlığınızca aranılan şartların varlığından bahsetmek, ne de ilgili vergi dairelerinin bu konuda kesin bir kanaat bildirebilmesi imkan dahilinde değildir. Bu şartların aranılması için devir, birleşme, bölünme nevi değişikliğine dair mukavelenin tanzim ve tasdik ettirilerek vergi dairesinde bir dosya oluşturulması ve noterlikteki işlem sonrası bir tarihte tahakkuk edecek yeni duruma göre Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı şartların incelenmesi mümkün olacaktır.


    Hal böyle olunca Başkanlığınız görüşü ile desteklenen Vergi Dairesi Başkanlığı görüşleri dikkate alındığında, şirket birleşme, bölünme, devir ve nevi değişikliği işlemleri sebebiyle düzenlenen mukavelelerin noter tasdiki sırasında, tarafınızdan öngörülen şartların henüz tahakkuk etmemiş olması, bu şartların yerine getirilip getirilmeyeceğinin de belli olmaması sebebiyle, işlemi yapan noterin damga vergisi yönünden ağır mali sorumluluğa muhatap olmaması bakımından damga vergisini ödettirmeden işlem yapmasının mümkün olamayacağı muhakkaktır.”denilerek görüşlerinin yeniden değerlendirilmesi talep edilmiştir.


    Gelir İdaresi Başkanlığından alınan 05.09.2008 günlü ve 88099 sayılı yazıda ise;


    “şirketlerin nev’i değişikliğine ilişkin olarak düzenleyecekleri sözleşmelerin notere getirilmesi durumunda, söz konusu sözleşmelerde, “Birleşme, devir, bölünme, nev’i değişikliği sebebiyle Kurumlar Vergisi Kanununun ................. maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmesinin, damga vergisi istisnasının tatbikinde yeterli olup olamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün sorulması üzerine ilgi (d)’de kayıtlı yazınız ile söz konusu işlemlere ilişkin düzenlenen sözleşmelere damga vergisi istisnası uygulanabilmesi için, bu sözleşmelerde, Kurumlar Vergisi Kanununun birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişikliği için aradığı şartların varlığının ilgili vergi dairesinden alınacak bir yazıyla tevsik edilmesi gerektiği yönünde görüş verilmiş, bu defa görüşümüzün tekrar tetkik edilmesi hususu ilgi (e)’de kayıtlı yazınız ile talep edilmektedir.


    İlgi (d)’de kayıtlı yazımızdan da anlaşılacağı üzere, şirketlerin nev’i değişikliğine ilişkin olarak düzenleyecekleri sözleşmelerin damga vergisinden istisna edilebilmesi için Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı şartların sözleşmelerin düzenlendiği anda gerçekleşmiş olması gerekmemekle birlikte, söz konusu sözleşmelerde bu şartlara yer verildiğinin vergi dairesinden alınacak bir yazı ile tevsikinin gerektiği ifade edilmekte olup gerekli tevsikinin sağlanması durumunda, daha sonra mükelleflerce söz konusu kağıtlarda yer verilmiş bulunan şartlara uyulmaması nedeniyle bu istisnayı uygulayan noterin ayrıca bir sorumluluğu olmayacağı tabiidir.”


    şeklinde cevap verilmiştir.


    Yönetim Kurulumuzun 24.09.2008 günlü toplantısında görüşülen bu nihai görüş çerçevesinde; 2001/47 sayılı Genel Yazımızda belirtilen şirket birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde düzenlenen kağıtlarla 2005/10 sayılı Genelgelerimizde bildirilen şirket nevi değişikliği işlemlerinde düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanmasında bundan böyle;


    1- Birleşme, devir, bölünme ve nevi değişikliği ile ilgili mukavelelerde Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı şartların mevcut olup olmadığına ilişkin olarak ilgili vergi dairesinden bir yazı talep edilmesi mecburi tutulmuştur.


    2- Vergi Dairesinden alınacak yazıda Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı şartların söz konusu mukavelelerde bulunduğunun bildirilmesi halinde bu mukavelelerden damga vergisi aranılmayacaktır.


    3- Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı şartların mevcut olmadığının bildirilmesi veya bu konuda yazı ibraz edilememesi halinde söz konusu mukaveleler genel hükümler çerçevesinde binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi tutulacaktır.


    4- Yukarıda belirtilen kağıtlarla ilgili noter işlemlerine, 492 sayılı Kanunun 123 üncü maddesinde herhangi bir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın harç istisnası getirilmiştir.


    Bu sebeple, şirketlerin birleşme, devir, bölünme ve nevi değişikliği işlemlerinde düzenlenen mukavelelerde Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı şartların mevcut olmadığının bildirilmesi veya vergi dairesinden böyle bir yazı getirilmemesi halinde dahi bu konudaki işlemlere harç istisnası uygulanması gerekir.


    Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.

    11 Haziran 2005 Tarihli Resmi Gazete


    Sayı: 25842


    MAHALLÎ İDARE BİRLİKLERİ KANUNU


    Kanun No: 5355


    Kabul Tarihi: 26.05.2005


    Birliğin organları


    MADDE 7. — Birliğin organları; birlik meclisi, birlik encümeni ve birlik başkanıdır.


    Birlik meclisi


    MADDE 8. — Birlik meclisi, birliğin karar organıdır ve birlik üyesi mahallî idarelerin meclislerinin kendi üyeleri veya belediye meclis üyeliğine seçilmeyi haiz kişiler arasından, birlik tüzüğünde belirlenen sayıda ve gizli oyla seçecekleri üyelerden oluşur. Ancak dışarıdan seçileceklerin sayısı mahalli idare meclisinden seçileceklerin üçte birini geçemez. Asıl üye sayısının yarısı kadar yedek üye seçilir.


    Birliğin üyesi olan il özel idaresi için vali, belediye için belediye başkanı ve köy için muhtar, birlik meclisinin doğal üyesidir. Birlik meclisinde bunların dışında doğal üye bulunmaz. Meclis üye tam sayısına doğal üyeler de dâhildir. Vali ve belediye başkanı birlik meclisinde kendisini temsil etmek üzere meclis üyelerinden birine yetki verebilir.


    Üye mahallî idarelerden herhangi birinin birlik meclisindeki asıl üyeliklerinde boşalma olursa, birlik başkanı o mahallî idarenin yedek üyelerini göreve çağırır. Çağrılacak yedek üye kalmadığı takdirde üye mahallî idarelerin meclisleri, ilk toplantılarında yeniden yedek üye seçimi yapar. Birlik meclisinin feshedilmesi durumunda yeniden asıl ve yedek üye seçimi yapılır. Bu üyeler kalan süreyi tamamlar.


    İl özel idaresi, belediye ve köy idarelerindeki görevleri sona erenlerin birlik meclisi üyeliği de sona erer.


    Birlik meclisi üyeliği, üyeliğin düşmesini gerektiren bir sebeple sona erenler, bir sonraki dönemde birlik meclisi üyeliğine seçilemezler.


    Birlik tüzüğünde, üye mahallî idarelerin birlik meclisinde nüfus ve katılım payı oranına göre temsil edilmesine dair esas getirilebilir.


    Birlik başkanı aynı zamanda birlik meclisinin de başkanıdır.


    Meclisin görev ve yetkileri


    MADDE 9. — Birlik meclisinin görev ve yetkileri şunlardır:


    a) Yatırım plânı ve çalışma programını görüşmek ve kabul etmek.


    b) Bütçe ve kesinhesabı kabul etmek, bütçede kurumsal kodlama yapılan birimler ile fonksiyonel sınıflandırmanın birinci düzeyleri arasında aktarma yapmak.


    c) Borçlanmaya karar vermek.


    d) Taşınmaz mal alımına, satımına, kiralanmasına ve takasına karar vermek.


    e) Birlik tarafından yürütülecek hizmetler için uygulanacak ücret tarifesini belirlemek.


    f) Şartlı bağışları kabul etmek.


    g) Dava konusu olan ve miktarı ikibin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar birlik alacaklarının sulhen halline karar vermek.


    h) Birlik yatırımlarının yap-işlet veya yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına karar vermek.


    i) Birlik başkanlık divanını, birlik encümen üyelerini ve meclis ihtisas komisyonu üyelerini seçmek.


    j) Birlik teşkilâtına ait birimlerin kurulmasına karar vermek.


    k) Birlik tüzüğünde öngörülmesi halinde tüzük değişikliğini kabul etmek.


    l) Birlik tarafından çıkarılacak yönetmelikleri kabul etmek.


    m) Birlik başkanıyla birlik encümeni arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlamak.



    Köylere hizmet götürme birlikleri


    MADDE 18. — İlçelerde, tarım ürünlerinin üretim ve pazarlanması hariç olmak üzere, köylere ait hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, bizzat yapmak, yaptırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak üzere, tüm köylerin iştiraki ile o ilçenin adını taşıyan, köylere hizmet götürme birliği kurulabilir. Bakanlar Kurulu, bu konuda genel izin vermeye yetkilidir.


    Birlik başkanı merkez ilçelerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde kaymakamdır. Köylere hizmet götürme birliğinin meclisi, birlik başkanı başkanlığında, birliğe üye köylerin muhtarları ve o ilçeden seçilen il genel meclisi üyelerinden oluşur. Köylere hizmet götürme birliğinin encümeni birlik başkanının başkanlığında, meclisin kendi üyeleri arasından gizli oyla seçeceği iki il genel meclisi üyesi ve iki köy muhtarı olmak üzere beş kişiden oluşur.


    İl özel idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşları; köye yönelik hizmetlerine ilişkin yapım, bakım ve onarım işlerini aralarında yapacakları anlaşmaya göre köylere hizmet götürme birlikleri aracılığıyla gerçekleştirebilir. Bu takdirde, gerekli kaynak bu birliklere aktarılır ve söz konusu iş, birliğin tâbi olduğu esas ve usûllere göre sonuçlandırılır.


    Köylere hizmet götürme birlikleri, ihtiyaca göre hizmet akdiyle personel istihdam edebilir. Ancak, köylere hizmet götürme birliklerinin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin Vergi Usul Kanununda belirlenen yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın % 10'unu aşamaz. Vali ve kaymakamlar birlik hizmetlerini yürütmek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarından personel görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilenlere birlik bütçesinden karşılanmak üzere, (5000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarda aylık ödeme yapılır. Görevlendirmelerde otuz günden kısa süreler için kıst hesaplama yapılır.


    İl özel idaresi bütçe gelirlerinin ne kadarının köylere hizmet götürme birliklerine aktarılacağı, köylere hizmet götürme birliklerinin sunacağı yatırım plânı, yıllık çalışma programı ve uygulama projelerine göre il genel meclisince kararlaştırılır.


    Köylere hizmet götürme birliklerinin bütçesine ilişkin esas ve usûller ile muhasebe ve raporlama standartları, harcama esas ve usûlleri, çerçeve hesap plânı ile düzenlenecek raporların şekil, süre ve türleri ile bu birliklerin yapacakları ihalelere ilişkin esas ve usûller Maliye Bakanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

    Hukuk 11479


    Ankara, 5.8.2005


    Özü: İl özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile mahallî idare birliklerinin araç edinmeleri hk.


    G E N E L G E


    ( 25 )


    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA


    ........................ NOTERLİĞİNE



    İLGİ: 10.06.2005 günlü ve 22 sayılı genelge.



    Kamu kurum ve kuruluşlarına araç devirleri konusunda açıklamalara ve ekinde Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 08.11.2004 tarihli ve 0.28.537-163-26269 sayılı yazısı suretine yer verilen ilgi genelgemiz daha önce duyurulmuştu.


    13.07.2005 günlü ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5393 sayılı Belediye Kanununun 85 inci maddesinin (b) bendinde;


    “5.1.1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanununun 1 inci maddesinin (a) fıkrasındaki "döner sermayeli müesseseler," ibaresinden sonra gelmek üzere "il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile mahallî idare birlikleri" ibaresi ve 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasına "Ancak, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile mahallî idare birlikleri kendi meclislerinin kararı ile taşıt edinirler." cümlesi eklenmiştir.”


    Hükmüne yer verilmekle, bu yeni düzenleme karşısında il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile mahallî idare birliklerinin; Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 08.11.2004 tarihli ve 0.28.537-163-26269 sayılı yazısındaki koşullara uyulmaksızın araç edinip edinemeyecekleri konusunda, görüşleri sorulan İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünden gönderilen 21.07.2005 günlü ve 63459 sayılı genelge Yönetim Kurulunun 26.07.2005 günlü toplantısında görüşülmüştür.


    Anılan genelgede;


    “13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununun 85. maddesi ile 237 sayılı Taşıt Kanununun bazı maddeleri değiştirilmiştir. Yapılan değişikliklerle il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerinin Taşıt Kanununa tabi olduğu, ancak il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerinin kendi meclislerinin kararı ile taşıt edinebilecekleri hükmü getirilmiştir.


    Buna göre her yıl Bütçe Kanununa ekli “T” işaretli cetvelde gösterilen ve 237 sayılı Taşıt Kanunu kapsamına giren taşıtların hibe (yurt içi) veya satın alma yoluyla edinilmesinde, kendi meclislerinden karar almaları yeterli olup, Bakanlar Kurulu İzni almalarına gerek olmadığından, bu konudaki taleplerin Bakanlığımıza gönderilmemesi,


    Hibe veya satın alma yoluyla taşıt edinilmesinde, 237 sayılı Taşıt Kanununun 10. maddesinin “..... her ne suretle olursa olsun yabancı menşeli binek ve station-wagon cinsi taşıt edinilemez. Yerli muhteva oranı %50’nin altında kalan taşıtlar yabancı menşeli sayılır” hükmüne riayet edilmesi,


    Ambulans ve kurtarma aracı (itfaiye) dışında yurt dışı hibe usulüyle araç edinilmesi mümkün olmadığından, ambulans ve kurtarma aracı (itfaiye) hariç yurt dışından araç hibesi için Bakanlığımıza müracaat edilmemesi gerekmektedir.


    Bilgi edinilmesini ve iliniz dahilindeki mahalli idare birimlerine duyurulması hususunda bilgi ve gereğini arz ve rica ederim”


    Denilmektedir.



    Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.



    Saygılarımla,




    BAŞKAN




    Hasan YENİ


    (İstanbul 28.Noteri)

    adresinde oturduğunu ve okuryazar olduğunu, rahatsızlığı nedeni ile konuşamadığını yazılı bildiren ilgili ....., DÜZENLEME ŞEKLİNDE VEKALETNAME düzenlenmesini rahatsızlığı nedeni ile konuşamaması nedeni ile vaki talebini yazılı olarak istedi. İlgilinin kimliği hakkında yukarıda yazılı belge ile kanı sahibi olduğum gibi bu işlemi yapma yeteneğinin bulunduğunu ve ilgiliden .... adlı kişinin okuryazar olduğunu, rahatsızlığı nedeni ile konuşamadığını, anladım. İlgili ........... şu suretle söze başladı.


    Yazılan bu tutanak, okuryazar ilgiliye okunması için verildi. Okudu. Gerçek isteklerinin aynen yazıldığını okuryazar ilgilinin yazılı olarak bildirmesi üzerine okuryazar ilgili tarafından ve tarafımdan imzalandı, mühürlendi. [(Otuz Ocak İkibinondört) Perşembe günü ] [30/01/2014]


    İlgili okur yazar şahit almanıza gerek yoktur, alınmasında da bir sakınca yoktur. vekaletin sizde kalan nüshasının arka kısmına vekalet metnini okudum yazılanların gerçek arzu ve isteklerimi yansıttığını beyan ederim. şeklinde bir ibare yazılıp imzalattırılması yarara olacaktır.

    Hukuk- 891


    Ankara, 16/01/2014


    Özü: Fiziki ortamda tutulacak ticari defterlerde onay yenilemesi hk.




    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA


    ........................ NOTERLİĞİNE




    İlgi: 19.12.2012 tarihli ve Hukuk – 24667 (129) sayılı genel yazı.




    İlgi genel yazıyla duyurulan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının müştereken hazırladığı ve 19 Aralık 2012 tarihli, 28502 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’in;


    1) 13’üncü maddesinde açılış onayı yapılacak defterlere, onay zamanına, pay defteri ve yönetim kurulu karar defterinin yenilenmesinin gerektiği durumlarda uygulanacak usule, 14’üncü maddesinde de açılış onayının yapılış şekline,


    2) 15’inci maddesinde kapanış onayı yapılacak defterlere, onay zamanına ve yapılış şekline,


    3) 16, 17 ve 18’inci maddelerinde ise onay yenilemesi yapılacak defterlere ve yapılış şekline,


    ilişkin hükümlere yer verilmiştir.



    Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere; fiziki ortamda tutulan ticari deflerlerle ilgili olarak noterliklerde yapılacak onaylamalar, açılış onayı, kapanış onayı ve onay yenilemesi şeklinde üç tür olarak belirlenmiştir.




    Kapanış onayı ile yenileme onayının yapılış şekilleri ile tek veya çift yevmiye numarası verilmek suretiyle mi yapılacağı hususunda noterlikler arasında farklı uygulamalar olduğunun anlaşılması nedeniyle konu, Yönetim Kurulunun 15.01.2014 günlü toplantısında görüşülmüş ve aşağıdaki hususların duyurulmasına karar verilmiştir.




    1) KAPANIŞ ONAYI



    Kapanış onayına tabi olan defterler, yevmiye ve yönetim kurulu karar defterleri olup, defteri kebir ve envanter defterleri ise kapanış onayına tabi değildir.



    Yevmiye defterinin, izleyen hesap döneminin altıncı ayının,


    Yönetim kurulu karar defterinin, izleyen hesap döneminin birinci ayının,


    sonuna kadar notere ibraz edilip onaylanması zorunludur.



    Bu kapanış onayı, son kaydın altına noterce “GÖRÜLMÜŞTÜR” ibaresinin yazılması ile mühürlenmesi ve imzalanması suretiyle yapılacaktır.




    Vergi Usul Kanununun 13 üncü ve 15 inci maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep halinin ilan edildiği yerlerde, defterlerin kapanış onayları, mücbir sebebin sona erdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar yapılabilir.



    2) ONAY YENİLEMESİ



    Kapanış onayına tabi olan yevmiye ve yönetim kurulu karar defterleri ile kapanış onayına tabi olmayan defteri kebir ve envanter defterlerinde yeterli yaprak bulunması halinde, yeni bir defter açılışı yapılmadan izleyen hesap döneminde de bu defterlerin kullanılması mümkün bulunmaktadır.


    Ancak, bu defterlerin yeni hesap döneminde de kullanılmasına devam edilebilmesi için yeni hesap döneminin ilk ayı içerisinde bu defterlerde onay yenilemesinin yapılması zorunludur. Onay yenilemede defterlerin türünün değiştirilemeyeceğinin de hatırda tutulması icap etmektedir.



    Yevmiye ve yönetim kurulu karar defterlerinde onay yenilemenin şekli:


    Son kaydın altına “GÖRÜLMÜŞTÜR” ibaresinin ve bunun yanında da onay yenilemesi olarak;


    a) Bu Tebliğin 14 üncü maddesinde açılış onayında bulunması gerektiği hüküm altına alınan hususlarda bir değişiklik olmuşsa bu değişikliklerin,


    b) Defterin kalan sayfa adedinin,


    c) Kullanılmaya devam edileceği hesap döneminin,


    ç) Onay tarihinin,


    yazılması ve onay makamının resmi mühürü ile mühürlenerek imzalanması zorunludur.


    Bu durumda, defterlerin kalan sayfalarının tekrar mühürlenmesine ve sıra numarası verilmesine gerek bulunmamaktadır.



    Defteri kebir ve envanter defterlerinde onay yenilemenin şekli:


    Defteri kebir ve envanter defterinde onay yenileme son kaydın yer aldığı sayfadan sonraki sayfaya yapılacaktır.



    Son kaydın yer aldığı sayfadan sonraki sayfada onay yenilemesi olarak;


    a) Bu Tebliğin 14 üncü maddesinde açılış onayında bulunması gerektiği hüküm altına alınan hususlarda bir değişiklik olmuşsa bu değişikliklerin,


    b) Defterin kalan sayfa adedinin,


    c) Kullanılmaya devam edileceği hesap döneminin,


    ç) Onay tarihinin,


    yazılması ve onay makamının resmi mühürü ile mühürlenerek imzalanması zorunludur.


    Bu durumda, defterlerin kalan sayfalarının tekrar mühürlenmesine ve sıra numarası verilmesine gerek bulunmamaktadır.



    3) Kapanış onayına tabi yevmiye ve yönetim kurulu karar defterlerinde yenileme onayının, Tebliğ’in 17’nci maddesinde açıklandığı şekilde, son kaydın altına konulacak “GÖRÜLMÜŞTÜR” ibaresinin yanında yenileme onay bilgilerinin yazılması suretiyle yapılması nedeniyle bu işlem tek yevmiye numarası altında yapılacaktır.


    Onaylama işlemlerinde, yukarıda belirtilen ifadelere yer verilmemesi ve belirtilen şekle uyulmaması halinde defterlerin ilgili mercilerce kabul edilmediğinin Birliğimize ulaşan bilgilerden anlaşılması nedeniyle, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılması icap etmektedir.


    Bilgi edinilmesini rica ederim.


    Saygılarımla,


    Yunus TUTAR
    Başkan



    (GENEL YAZI: 11 )

    Arkadaşlar beyannameyi biraz önce verdim, fakat eskiden 1048 kodlu ödemiş olduğumuz beyannameye ait damga vergisini almadı bunun üzerine GİB çağrı merkezini arayıp bilgi aldım bu günden itibaren bizim harç beyannamelerinin bildirim olarak kabul edilmeye başlanıldığı ve onun için beyannamelere ait damga vergisinin kaldırıldığını öğrenmiş bulunmaktayım bilgilerinize sunar kolaylıklar dilerim.

    16.01.2014 Tarihli 11 Numaralı Genel Yazı



    Hukuk- 891


    Ankara, 16/01/2014


    Özü: Fiziki ortamda tutulacak ticari defterlerde onay yenilemesi hk.




    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA


    ........................ NOTERLİĞİNE




    İlgi: 19.12.2012 tarihli ve Hukuk – 24667 (129) sayılı genel yazı.




    İlgi genel yazıyla duyurulan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının müştereken hazırladığı ve 19 Aralık 2012 tarihli, 28502 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’in;


    1) 13’üncü maddesinde açılış onayı yapılacak defterlere, onay zamanına, pay defteri ve yönetim kurulu karar defterinin yenilenmesinin gerektiği durumlarda uygulanacak usule, 14’üncü maddesinde de açılış onayının yapılış şekline,


    2) 15’inci maddesinde kapanış onayı yapılacak defterlere, onay zamanına ve yapılış şekline,


    3) 16, 17 ve 18’inci maddelerinde ise onay yenilemesi yapılacak defterlere ve yapılış şekline,


    ilişkin hükümlere yer verilmiştir.



    Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere; fiziki ortamda tutulan ticari deflerlerle ilgili olarak noterliklerde yapılacak onaylamalar, açılış onayı, kapanış onayı ve onay yenilemesi şeklinde üç tür olarak belirlenmiştir.




    Kapanış onayı ile yenileme onayının yapılış şekilleri ile tek veya çift yevmiye numarası verilmek suretiyle mi yapılacağı hususunda noterlikler arasında farklı uygulamalar olduğunun anlaşılması nedeniyle konu, Yönetim Kurulunun 15.01.2014 günlü toplantısında görüşülmüş ve aşağıdaki hususların duyurulmasına karar verilmiştir.




    1) KAPANIŞ ONAYI



    Kapanış onayına tabi olan defterler, yevmiye ve yönetim kurulu karar defterleri olup, defteri kebir ve envanter defterleri ise kapanış onayına tabi değildir.



    Yevmiye defterinin, izleyen hesap döneminin altıncı ayının,


    Yönetim kurulu karar defterinin, izleyen hesap döneminin birinci ayının,


    sonuna kadar notere ibraz edilip onaylanması zorunludur.



    Bu kapanış onayı, son kaydın altına noterce “GÖRÜLMÜŞTÜR” ibaresinin yazılması ile mühürlenmesi ve imzalanması suretiyle yapılacaktır.




    Vergi Usul Kanununun 13 üncü ve 15 inci maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep halinin ilan edildiği yerlerde, defterlerin kapanış onayları, mücbir sebebin sona erdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar yapılabilir.



    2) ONAY YENİLEMESİ



    Kapanış onayına tabi olan yevmiye ve yönetim kurulu karar defterleri ile kapanış onayına tabi olmayan defteri kebir ve envanter defterlerinde yeterli yaprak bulunması halinde, yeni bir defter açılışı yapılmadan izleyen hesap döneminde de bu defterlerin kullanılması mümkün bulunmaktadır.


    Ancak, bu defterlerin yeni hesap döneminde de kullanılmasına devam edilebilmesi için yeni hesap döneminin ilk ayı içerisinde bu defterlerde onay yenilemesinin yapılması zorunludur. Onay yenilemede defterlerin türünün değiştirilemeyeceğinin de hatırda tutulması icap etmektedir.



    Yevmiye ve yönetim kurulu karar defterlerinde onay yenilemenin şekli:


    Son kaydın altına “GÖRÜLMÜŞTÜR” ibaresinin ve bunun yanında da onay yenilemesi olarak;


    a) Bu Tebliğin 14 üncü maddesinde açılış onayında bulunması gerektiği hüküm altına alınan hususlarda bir değişiklik olmuşsa bu değişikliklerin,


    b) Defterin kalan sayfa adedinin,


    c) Kullanılmaya devam edileceği hesap döneminin,


    ç) Onay tarihinin,


    yazılması ve onay makamının resmi mühürü ile mühürlenerek imzalanması zorunludur.


    Bu durumda, defterlerin kalan sayfalarının tekrar mühürlenmesine ve sıra numarası verilmesine gerek bulunmamaktadır.



    Defteri kebir ve envanter defterlerinde onay yenilemenin şekli:


    Defteri kebir ve envanter defterinde onay yenileme son kaydın yer aldığı sayfadan sonraki sayfaya yapılacaktır.



    Son kaydın yer aldığı sayfadan sonraki sayfada onay yenilemesi olarak;


    a) Bu Tebliğin 14 üncü maddesinde açılış onayında bulunması gerektiği hüküm altına alınan hususlarda bir değişiklik olmuşsa bu değişikliklerin,


    b) Defterin kalan sayfa adedinin,


    c) Kullanılmaya devam edileceği hesap döneminin,


    ç) Onay tarihinin,


    yazılması ve onay makamının resmi mühürü ile mühürlenerek imzalanması zorunludur.


    Bu durumda, defterlerin kalan sayfalarının tekrar mühürlenmesine ve sıra numarası verilmesine gerek bulunmamaktadır.



    3) Kapanış onayına tabi yevmiye ve yönetim kurulu karar defterlerinde yenileme onayının, Tebliğ’in 17’nci maddesinde açıklandığı şekilde, son kaydın altına konulacak “GÖRÜLMÜŞTÜR” ibaresinin yanında yenileme onay bilgilerinin yazılması suretiyle yapılması nedeniyle bu işlem tek yevmiye numarası altında yapılacaktır.


    Onaylama işlemlerinde, yukarıda belirtilen ifadelere yer verilmemesi ve belirtilen şekle uyulmaması halinde defterlerin ilgili mercilerce kabul edilmediğinin Birliğimize ulaşan bilgilerden anlaşılması nedeniyle, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılması icap etmektedir.



    Bilgi edinilmesini rica ederim.


    Saygılarımla,




    Yunus TUTAR


    Başkan



    (GENEL YAZI: 11 )