Posts by Kml

    Mirasta Saklı Pay
    4721 sayılı Medeni Kanunun 506. Maddesi mirasta saklı pay sahibi kişilerin kimler olduğunu ve ne kadar oranda mirastan pay alabileceklerini belirtmiştir. Söz konusu kanuna göre mirasta saklı pay oranı üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamamaktadır.

    Miras bırakan kişinin mirasına ilişkin yasal miras paylaşımı yapılırken mirasçılık sırası yada zümre sistemi uygulanmaktadır. Buna göre mirasçılık sırası öncelikle miras bırakan kişinin (muris) altsoyu tarafından paylaşılmaktadır. Miras bırakanın alt soyu yani 1. zümre içerisinde öz çocuklar,torunlar ve varsa evlatlık yer alır. Birinci zümreden sonra yasal miras paylaşımı yapılacak 2. zümrede ise miras bırakan kişinin annesi, babası ve kardeşleri yer almaktadır. Mirasta saklı pay hakkı birinci zümre mirasçılar ve 2. zümre içerisinde yer alan kardeşler hariç olmak üzere, yalnızca 2. zümre mirasçılar ve sağ kalan eş için tanınmıştır. Sağ kalan eş miras hukukunda herhangi bir zümreye dahil değildir. Zira sağ kalan eşe ilişkin mirasçılık hakkı farklı hükümlere bağlanmaktadır.

    *İkinci zümre içerisinde yer alan kardeşlerin mirasta saklı pay hakları 2007 yılına kadar tanınmaktaydı fakat 2007 yılında yapılan değişiklik ile birlikte kardeşlerin mirasta saklı pay hakları ortadan kaldırılmıştır.

    MİRASTA SAKLI PAY ORANLARI NASIL HESAPLANIR?
    Miras bırakan kişinin mirasçılarının saklı payları kanunda düzenlenmiştir. Buna göre birinci zümre içerisinde yer alan miras bırakan kişinin çocuklarının mirasta saklı pay oranları normal şartlarda alacakları miras oranının yarısı kadar olmaktadır. Daha basit bir şekilde anlatmak gerekirse üç çocuklu bir ailede vefat eden murisin eşinin sağ olması durumunda sağ kalan eşin payı ¼ oranındadır. Kalan 3 çocuğun ise yasal miras pay ise çocuk sayısı kadar paya bölünerek çocuklara bölüşülmektedir. Bu duruma göre 3 çocuk kalan ¾ mirası paylaşacağından her bir çocuğun ¼ oranında yasal miras hakkı vardır. Mirasta saklı pay ise çocuklar için bu yasal miras hakkının yarısı kadardır. Yani örnekteki ailede her bir çocuğun mirasta saklı pay oranı 1/8 olmaktadır. Miras bırakan kişi bu mirasta saklı pay oranına dokunmamak kaydı ile miras üzerinde tasarruf yapabilmektedir.
    SAĞ KALAN EŞİN MİRASTAKİ SAKLI PAYI NEDİR?
    Sağ kalan eş açısından mirasta saklı pay oranı belirlenirken hangi zümre ile mirasçı olduğuna bakılmaktadır. Miras bırakan bireyin 1. zümrede yer alan çocukları veya 2. zümrede yer alan annesi ve babası ile mirasçı olması durumunda mirasta saklı pay oranı yasal miras oranı ile yanı olmaktadır. Diğer durumlarda ise sağ kalan eşin mirasta saklı pay oranı ¾ olmaktadır. Miras bırakacak kişi eşin mirastaki saklı payına dokunmamak kaydıyla yine miras üzerinde tasarruf hakkına sahiptir.

    Kentsel dönüşüm yasasının 6.maddesine göre; “Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. Bu taşınmazların sicilinde bulunan taşınmazın niteliği, ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder.” denmektedir.


    Taşınmaza haciz koydurmuş alacaklıların durumu ne olacak?
    İşte bu durum nedeniyle ipotekli taşınmazlarda ipotek alacaklılarının özellikle bankaların yine intifa hakkı sahiplerinin, taşınmaza haciz koydurmuş alacaklıların durumu ne olacaktır sorusu akla gelmektedir.


    “ipotek, intifa, haciz haklarında farklı uygulama yollarına gidiliyor”
    Yasanın 6.maddesine göre ipotek, intifa, haciz vb. ayni ve şahsi hakların yeni yapılacak taşınmaza da aynen nakledileceği kural olarak benimsenmiştir. Bu durumda yeni yapılacak olan taşınmazda ipotek alacaklısı, intifa hakkı sahibinin hakkının korunduğu görülmektedir. Fakat uygulamada oluşan sıkıntılar nedeniyle tapu müdürlüklerinin bu konuda farklı bir uygulama yoluna gittikleri görülmektedir.


    “İpotek ve intifalarda ciddi sorunlar yaşanıyor”
    Uygulamada görülen en temel sıkıntı ipotek alacaklısı veya intifa hakkı sahibinin taşınmazda yapılacak olan yeni binada oluşacak olan yeni arsa payları ve müteahhit payı nedeniyle uğrayacağı zararın nasıl giderileceği konusudur. Örneğin intifa hakkı olan bir taşınmazda bir malik intifa hakkı sahibini zarara uğratmak için müteahhitle yapacağı sözleşmede onu zarara uğratacak bir oranı belirleyebilir veya yine ipotek alacaklısı bir bankanın ipoteği zaten korunacaktır düşüncesi ile müteahhitle muvazaalı bir anlaşma yapması yeni dairesini küçük göstermesi müteahhitten haricen para alarak bankayı zarara uğratması mümkündür.


    İşte tüm bu durumlar yasada net bir şekilde çerçevesi çizilmediği için büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmıştır. Bu kapsamda tapu müdürlükleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığından gelen resen işlem yapma taleplerini dikkate almakta ve bu işlemleri yapmaktadırlar. Ancak son dönemde bankalardan gelen ciddi şikayetler ve intifa hakkı sahipleri gibi ayni hak sahiplerinin şikayetleri neticesinde kat irtifakı kurulurken, arsa payı değişikliğine gidilmesi noktasında ipotek alacaklısı, intifa hakkı sahibi ve diğer ayni hak sahiplerinden muvafakat aranması zorunluluğu kuralına geri dönülmüştür. Bu kapsamda müteahhit yeni arsa payı kurulumu yapıp kat irtifakını kurarken ipotek alacaklısından veya intifa hakkı sahibinden onay almak zorundadır.


    Eski tarihli ipotekler sorununu
    Bu onay alma zorunluluğu çok ciddi bir sıkıntıyı doğurmuştur. Eski tarihli ipotekler sorununu. Eski tarihte bina yapılırken konulan ipotekler bugün ya müteahhit bulunamadığı için ya da o şirket kapandığı için kaldırılamamaktadır. Bu işlemin mahkemelerden kaldırılması çok uzun bir zaman geçirilmesi anlamına gelecektir. işte Bu şekilde çok eski tarihli ve bugün için komik sayılacak bedeller olan ipoteklerin icra daireleri ve icra mahkemeleri yoluyla kaldırılması konusunda çok pratik bir yöntem mevcuttur. Vatandaşlarımızın apartmanları yenilenirken bu şekilde ipotekleri gördükleri anda korkmamaları yukarıda bahsettiğimiz pratik yöntemi kullanarak 3-6 ay içerisinde bu ipotekleri kaldırmaları mümkündür.

    [size=2]1)2B ve ecrimisil konusunda bilgilendirme, yasalar çerçevesinde çözüm üretmek için danışmanlık ve eğer gerekmekte ise somut talebe göre çözümün yargı yoluyla ve kapsamlı bir konu olduğu için Avukat vasıtasıyla yapılmasının önerilmesidir.[/size]
    [size=2]2) 2B arazilerin Devlet tarafından dahi vatandaşa satılması, kiralanması, intifa yada irtifak hakkı kurulması Anayasamızın 169. ve 170. maddelerine aykırıdır.[/size]
    [size=2]Bu güne kadar bu konuda çıkarılmış olan Yasalar dahi Anayasamıza aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.[/size]
    [size=2]Bazı haber ve internet sitelerinde yer alan Beykoz un bazı köylerinde 2B arazilere ilişkin olarak hak sahiplerine tapularının verildiği şeklindeki haberler tamamen gerçeklere ve yürürlükteki Kanunlara aykırıdır.[/size]
    [size=2]3) Bu nedenle bu gün için yürürlükte olan Yasalar kapsamında herhangi bir 2B niteliğindeki arazinin vatandaşa satışı mümkün değildir.Bu nedenle vatandaşlar arasında yapılan 2B arazi satışları Devlet nezdinde hukuken yok hükmündedir.[/size]
    [size=2]Ancak Borçlar Kanunu kapsamında taraflarını bağlayan bir sözleşme niteliğindedir.[/size]
    [size=2]Malın sahibi olan Devletin Anayasanın ilgili maddeleri nedeniyle satamadığı 2B araziyi vatandaşın birbirine satması ve bu satışın kabul görmesi hukuken mümkün değildir.[/size]
    [size=2]4) Ancak bu tip 2B arazilerle ilgili olarak, bir şeyi fiilen elinde bulundurma olarak nitelenen ve hukuken ZİLYETLİK olarak tanımlanan zilyetliğin devri mümkündür.[/size]
    [size=2]Nitekim 5831 Sayılı Kanun kapsamında yürütülen kullanım kadastrolarında 2B araziler Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edilmekte, üzerinde bulunan binalar ve şahıslar tespit edilerek Tapunun beyanlar hanesine işgalci olarak kaydedilmektedir.[/size]
    [size=2]5) Bu çalışma esnasında tespit edilerek tutanağa geçirilen işgalcilere on yıl geriye dönük olarak İdare tarafından ecrimisil ( haksız kullanma tazminatı ) takdir edilmekte, takdir edilen ecrimisil tutarı tahakkuk ettirilerek tahsil edilmektedir.[/size]
    [size=2]6) 2B araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan araziler olduğu için, Devletin her zaman için 3091, 2886, 775 Sayılı Yasaları uygulayarak bu araziler üzerinde yer alan kaçak yapıları yıkma ve bu arazileri tahliye etme hakkı mevcuttur.[/size]
    [size=2]Nitekim 08.10.2009 tarihinde Beykoz da yer alan 2B niteliğindeki bir arazi, açık emsal teşkil edecek şekilde ilgili İdareler tarafından üzerindeki kaçak yapılar yıkılmak suretiyle tahliye edilmiştir.[/size]
    [size=2]7) 2B arazilerde zilyetlik devirlerinin ve tapunun beyanlar hanesine işgalci olarak geçirilen kaydın, tapu hakkına dönüşmesi için Anayasanın 169 ve 170. maddelerinin değiştirilmesi ya da daha önceden olduğu gibi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilinceye kadar geçerli olacak 2B arazilerinin vatandaşa satışı konulu bir Yasanın çıkarılması gerekmektedir.[/size]
    [size=2]Şu an için bu yönde bir yürürlükte olan bir Yasa yoktur, Yasa çıkarılacağı yönünde kuvvetli beklenti ve bu konuda muhtelif Yasa tasarıları ve dedikodular mevcuttur.[/size]
    [size=2]8) 2B arazilerde zilyetlik devirleri ve bunun ne şekilde olacağı şu anda yapılan Kadastro çalışmaları kapsamında çıkan Genelgelerde detaylı olarak tarif edilmektedir.[/size]
    [size=2]Bu nedenle de 2B arazilerde zilyetlik tespitinin 5831 Sayılı Kanunla istenilmiş olması, zilyetlik devrinin ne şekilde olacağının ilgili Genelge ile tarif edilmesinden hareketle ;[/size]
    [size=2]2B araziler üzerinde zilyetlik ve zilyetlik devrinin 5831 Sayılı Yasa ve Genelge kapsamında Devlet tarafından bilinen, tespiti istenen ve korunan bir hak olduğunu söylemek mümkündür.[/size]
    [size=2]SON SÖZ : 2B arazilerde zilyetlik çıkarılacak olan bir Kanunla tapu almak için hak sahipliği gerekçesi olarak belirlenmedikçe, zilyete her an Devletçe sonlandırılabilecek bir fiili kullanım, Devlete ise fiili kullanıcıdan ecrimisil alma ve dilediği zaman zilyetin taşınmazdan tahliye hakkını sağlayacaktır.[/size]

    [size=2]detaylı bilgi http://www.2barazi.com/goster.aspx?metin_id=91[/size]

    Avukat, noter ve askerî yargı hâkim adayları için ilgisine göre Millî Savunma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği, barolar veya Türkiye Noterler Birliğince talep edilmesi halinde verilecek meslek öncesi eğitim sırasında, Türkiye Adalet Akademisinde düzenlenen eğitim programlarının konuları, eğitim süreleri, eğitimin yapılacağı yer ile eğitimin yapılmasına ilişkin usul ve esaslarını kapsayan yönetmelik Resmi Gazetenin 25.04.2016 tarih ve 25694 sayılı nüshasında yayınlandı.


    Adalet Bakanlığından:


    ASKERÎ YARGI HÂKİM ADAYLARI İLE AVUKAT VE NOTER ADAYLARININ


    TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİNDEKİ MESLEK ÖNCESİ


    EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK


    BİRİNCİ BÖLÜM


    Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar


    Amaç


    MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, askerî yargı hâkim adayları ile avukat ve noter adaylarının Türkiye Adalet Akademisinde düzenlenecek meslek öncesi eğitim programlarının hazırlanması ve yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.


    Kapsam


    MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, askerî yargı hâkim adayları ile avukat ve noter adayları için ilgisine göre Millî Savunma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği, barolar veya Türkiye Noterler Birliğince talep edilmesi halinde verilecek meslek öncesi eğitim sırasında, Türkiye Adalet Akademisinde düzenlenen eğitim programlarının konuları, eğitim süreleri, eğitimin yapılacağı yer ile eğitimin yapılmasına ilişkin usul ve esaslarla ilgili hususları kapsar.


    (2) Askerî yargı hâkim adayları ile avukat ve noter adaylarının kendi kanunlarına göre tâbi oldukları staj hükümleri saklıdır.


    Dayanak


    MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik 23/7/2003 tarihli ve 4954 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanununun 29 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.


    Tanımlar


    MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;


    a) Akademi: Türkiye Adalet Akademisini,


    b) Askerî yargı hâkim adayı: 26/10/1963 tarihli ve 357 sayılı Askerî Hâkimler Kanunu hükümlerine tabi olan hâkim adaylarını,


    c) Avukat adayı: 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 15 ilâ 27 nci maddeleri hükümlerine göre avukatlık staj listesine yazılanları,


    ç) Başkan: Türkiye Adalet Akademisi Başkanını,


    d) Daire Başkanı: Meslek Öncesi Eğitim Daire Başkanını,


    e) Eğitim Merkezi Başkanı: Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Başkanını,


    f) Eğitim Merkezi Başkanlığı: Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Başkanlığını,


    g) Genel Kurul: Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunu,


    ğ) Noter adayı: 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 7 ilâ 21 inci maddeleri hükümlerine göre noterlik staj listesine kaydedilenleri,


    h) Yönetim Kurulu: Türkiye Adalet Akademisi Yönetim Kurulunu,


    ifade eder.


    İKİNCİ BÖLÜM


    Eğitimin Amacı, Süresi, Yeri ve Konuları
    Eğitimin amacı


    MADDE 5 – (1) Eğitimin amacı, adayların yükseköğrenimde elde ettikleri bilgilerden meslekleriyle ilgili olanların genel olarak tekrarı ve bu bilgileri mesleklerinin ifasında kullanabilme yeteneğini kazandırmaktır.


    Eğitimin süresi ve yeri


    MADDE 6 – (1) Eğitimin süresi;


    a) Askerî yargı hâkim adayları için Milli Savunma Bakanlığının,


    b) Avukat adayları için Türkiye Barolar Birliği veya ilgili baronun,


    c) Noter adayları için Türkiye Noterler Birliğinin,


    talepleri dikkate alınarak, 3 ayı geçmemek üzere Yönetim Kurulu tarafından belirlenir.


    (2) Askerî yargı hâkim adayları ile avukat ve noter adaylarının eğitimleri Eğitim Merkezi Başkanlığında ayrı ayrı yaptırılır.


    Eğitim konuları


    MADDE 7 – (1) Eğitim konuları, uzun vadeli eğitim planına göre hazırlanan o yılki eğitim planı çerçevesinde;


    a) Askerî yargı hâkim adayları için Milli Savunma Bakanlığının,


    b) Avukat adayları için Türkiye Barolar Birliği veya ilgili baronun,


    c) Noter adayları için Türkiye Noterler Birliğinin,


    görüşleri dikkate alınarak Eğitim Merkezi Başkanlığınca belirlenir.


    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


    Eğitimin Yapılmasına İlişkin Esaslar
    Eğitimin verilmesi


    MADDE 8 – (1) Eğitim, bu Yönetmeliğin 7 nci maddesine göre belirlenen konularda ders, seminer, sempozyum, okuma ve benzeri etkinlikler yoluyla verilir.


    Eğitim konu ve programlarının hazırlanması, değiştirilmesi ve öğretim elemanlarının belirlenmesi


    MADDE 9 – (1) Eğitim Merkezi Başkanlığınca hazırlanan program dönem başlamadan önce Yönetim Kurulunun onayına sunulur.


    (2) Durum ve koşulların ortaya çıkardığı ihtiyaçlara göre eğitim programının değiştirilmesi hususunda Yönetim Kurulunca Eğitim Merkezi Başkanlığına yetki verilebilir.


    (3) Yönetim Kurulu tarafından onaylanan program doğrultusunda öğretim elemanlarının isimleri Başkan tarafından belirlenir.


    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM


    Sorumluluk, Eğitime Katılım ve Adaylar Hakkında Düzenlenecek Rapor
    Sorumluluk


    MADDE 10 – (1) Adaylar, eğitim süresi içinde ders, seminer, sempozyum, konferans şeklinde düzenlenen benzeri etkinliklere düzenli olarak devam etmek ve Akademi tarafından belirlenen kurallara uymak zorundadırlar.


    (2) Eğitime, ilgili mevzuat hükümlerine göre haklı bir mazereti bulunmaksızın katılmayanlar ile eğitim sırasında Akademi tarafından belirlenen kurallara aykırı davrananların durumu ilgilinin kurumuna bildirilir.


    Eğitime katılım


    MADDE 11 – (1) Eğitim programına katılacakların sayısı ilgisine göre Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği, barolar veya Türkiye Noterler Birliğiyle yapılacak işbirliği sonucu belirlenir.


    (2) Bunlardan;


    a) Askerî yargı hâkim adaylarının listesi Milli Savunma Bakanlığınca,


    b) Avukat adaylarının listesi Türkiye Barolar Birliği veya ilgili baroca,


    c) Noter adaylarının listesi Türkiye Noterler Birliğince,


    belirlenir.


    (3) Bu listeler eğitimin başlama tarihinden 15 gün önce Başkanlığa gönderilir.


    Rapor


    MADDE 12 – (1) Her adayın, Akademideki eğitimi sırasında görevini yapmakta gösterdiği kabiliyet ve başarısı ile görevine bağlılığına ilişkin konuları içeren bir rapor Eğitim Merkezi Başkanı ve Daire Başkanı tarafından düzenlenir.


    (2) Aday hakkında düzenlenen raporlar arasında farklılık bulunması halinde Başkan tarafından bu farklılıkların değerlendirildiği ayrı bir rapor düzenlenir.


    (3) Bu madde hükümlerine göre düzenlenen raporlar, eğitim sonunda ilgililerin bağlı oldukları kurumlara gönderilir.


    BEŞİNCİ BÖLÜM


    Çeşitli ve Son Hükümler
    Yönetmelikte hüküm bulunmayan haller


    MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde ilgililerin tabi oldukları mevzuat hükümleri ve Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan 1/6/2004 tarihli ve 25479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Adlî Yargı Hâkim ve Savcı Adayları ile İdarî Yargı Hâkim Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimlerinin Yaptırılmasının Esas ve Usullerine İlişkin Yönetmelik hükümleri uygulanır.


    Yürürlükten kaldırılan yönetmelik


    MADDE 14 – (1) 2/6/2007 tarihli ve 26540 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Askeri Yargı Hâkim Adayları ile Avukat ve Noter Adaylarının Türkiye Adalet Akademisindeki Meslek Öncesi Eğitimlerine İlişkin Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.


    Yürürlük


    MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.


    Yürütme
    MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Adalet Akademisi Başkanı yürütür.

    yeni ehliyetler ve nüfus cüzdanları için okuyucu bir sistem var şu anda unun için hazırlıklar yapılıyor tabiki bu uzun zaman alıcaktır sistem oturuncaya kadar ehliyetle işlem yapmamakta fayda var sanırım çoğu arkadaşımızın uygulamasıda bu yönde

    Bilcümle murislerim ve murisi evvellerimden diğer mirasçılar yanında bana her türlü yolla intikal eden veya edecek ……………….. hudutları dahilinde bulunan bilumum gayrimenkullerdeki hak ve hisselerimin tamamını, mirasçılık belgelerine göre adıma intikal ettirmeye ve tescillerini yaptırmaya, iştirak halindeki mülkiyeti müşterek mülkiyete çevirmeye ve hissedarlık esasını kabule, bu konularla ilgili tapu sicil müdürlüğü veya takrir almaya, yetkili memuru huzurunda namıma intikal ve tescil takrirleri vermeye ve kabule, tescil talebinde bulunmaya, tapu defteri ve sicilatını imzalamaya, cins tashihi yaptırmaya, tapu senetlerini almaya, veraset ve intikal vergilerini ve emlak vergilerini ödemeye, beyannamelerini tanzim ederek ilgili mercilere sunmaya, iade edilecek kısımlarını geri almaya, tapu ve nüfus kayıtlarındaki yanlışlıkları idari yollardan düzeltmeye, gerektiğinde adıma Noterliklere müracaatla mirasçılık belgeleri talep etmeye ve teslim almaya, gereken evrak ve belgeleri imzalamaya, yukarıda belirttiğim konularla ilgili her türlü yasal işlemleri benden farksız olarak ilgili tüm resmi makam ve merciler önünde yapmaya ve imzalamaya, bilumum gıda tarım ve hayvancılık il veya ilçe müdürlükleri, bimumum tapu müdürlükleri ve bilumum resmi dairelerde, hakiki veya hükmi şahıslar nezdinde bu hususlarda tanzimi gereken evrak ve belgeleri tanzim ve imzalamaya, taahhütlerde ve muvafakatlarda bulunmaya ve imzalamaya, T.C. hudutları dahilinde bulunan bilumum resmi daire ve müesseselerde, hakiki ve hükmi şahıslar nezdinde, bilumum belediyelerde, bilumum tapu sicil müdürlüklerinde, bilumum kadastro müdürlüklerinde, her türlü evrakları takip etmeye, neticelendirmeye, sonuçlandırmaya, havale ettirmeye, havale işlemlerini yapmaya, elden evrak almaya vermeye, her türlü evrak ve belge talep etmeye ve teslim almaya, her türlü izinler almaya, her türlü tespitler yapmaya, yaptırmaya ve imzalamaya, her türlü tutanaklar tutmaya, tutturmaya ve imzalamaya, her türlü itirazlarda bulunmaya, her türlü yazışmalarda bulunmaya, dilekçeler vermeye ve imzalamaya, vergi resim ve harçlarını yatırmaya, yanlışlıkları düzeltmeye, her türlü yanlışlıkları idari yollardan düzelttirmeye, her türlü izinler almaya, her türlü beyannameler vermeye ve imzalamaya, toprak reformundan dolayı her türlü işlemleri yapmaya neticelendirmeye, sonuçlandırmaya ve imzalamaya, dilediği kimselerle, dilediği bedel ve şartlarla aile malları ortaklığı sözleşmesi veya kazanç paylı aile malları ortaklığı sözleşmesi yapmaya ve imzalamaya, şartlarını tayin ve tespite, bu hususlarda benim yapmam gereken iş ve işlemleri benden farksız olarak yapmaya,