Posts by Kml

    ŞAYET YUKARIDA YAZILI BULUNAN TÜM YETKİLERİN TAMAMI VEYA BİR KISMI İLE BAŞKALARINI TEVKİL TEŞRİK VE AZLE DENİLSEYDİ VEKALETİN İSTEDİĞİNİZ KISMINI DEVREDEBİLİRDİNİZ



    AMA SADECE TEVKİL TEŞRİK VE AZLE DEMİŞSE TEVKİL VERİLEN KISIMLARI DEVREDEBİLİRSİNİZ



    AYRICA GÖNDERMİŞ OLDUĞUNUZ VEKALETNAMEYE GÖRE DAVA VEKALETİ İÇİN AVUKATA YETKİ VEREBİLİRSİNİZ BİR ENGELİ YOK DİYE DÜŞÜNÜYORUM

    Regaib Kandili, Regâib, arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be", kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"'den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, "reğîbe"dir. "Reğîbe"nin çoğulu da "reğâib" dir. Kelime olarak "Regâib"in aslı budur. Receb'in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur'an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir. Peygamberimiz (a.s.m)' ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var. Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek... Sabbe, Arapçada dökmek demek... Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten... Receb-ül esabb; Allah'ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir. Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa'ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor. Onun için, "Receb ayı tevbe ayıdır." demişler. Yâni kul ne yapacak?.. "Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet..." diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girecek. Şa'ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir. tüm islam aleminin ve meslektaşlarımın Regaip kandile hayırlara vesile olur inşallah

    zaten genelgede aynı şeyi söylüyor tapuda kabul edilen kimlikler 2016/3 sayılı genelge 3.1- Türk vatandaşı gerçek kişilerin işlemlerinde:

    17.08.2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tapu Sicil Tüzüğü’nün 18’inci maddesinin 2’nci fıkrası ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün “Tapu Sicili Tüzüğü Uygulamaları” ile ilgili olarak bölge müdürlüklerine gönderdiği 03.09.2013 tarihli ve 23294678-010-07/66-7059 sayılı duyurusu uyarınca, Türk vatandaşı gerçek kişilerin tapuda işlem yapılmasını gerektiren noterlik işlemlerinde sadece;
    - Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralı nüfus cüzdanları,
    - Milletvekilleri, Yasama Organı eski üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlara T.B.M.M. tarafından verilen kimlik belgesi,
    - Avukat kimlikleri,
    kullanılacaktır.

    Bunlar dışında kalan resmi kimliklerin, yeterli güvenlik önlemlerini içermediği gerekçesiyle Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce kabul edilmemesi nedeniyle, aksi kararlaştırılmadığı sürece bu işlemlerde kullanılmaması gerekmektedir.

    vasiyetnameden rücu yapabilirsiniz
    Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 134. maddesine göre
    yabancı uyruklu kişilerin nüfus kaydı olmadığından
    bunların tescil makamı noterler birliğidir
    tescil için noterler birliğine göndermeniz gerekir

    [size=medium]değerli meslektaşım 2016/3 sayılı genelge bizim açımızdan kullanabilecek kimlikler
    2013/87 sayılı genel yazı [color=rgb(51, 68, 102)]17.08.2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 18'inci maddesinin 2'nci fıkrası ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün “Tapu Sicili Tüzüğü[/color][/size]
    [color=rgb(51, 68, 102)] nde tapunun kabul ettiği kimlikler[/color]

    Hukuki Danışmanlık - 4418 Ankara, 02.03.2016Özü: Hukuki İşlem Yapma Ehliyetineİlişkin Doktor Raporları Hk.G E N E L G E(4)........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA........................ NOTERLİĞİNEBilindiği üzere; noterin, ilgilinin yeteneği hakkında bir kanı sahibi olması gerektiği, ilgilinin yaşlılık, hastalık veya dış görünüşü itibariyle yeteneğinden şüphe edilmesi veya bu konuda ihbar ve şikâyet bulunması hallerinde temyiz kudretinin varlığının doktor raporu ile saptanacağı Noterlik Kanununun 72'nci ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 91'inci maddelerinde belirtilmiştir. Noterliklerde işlem yaptıracak ilgililerin hukuki işlem yapma yeteneği, belirtilen Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre saptanmakla birlikte, değişik tarihlerde yayımlanan genelge ve genel yazılarla da uygulamaya ilişkin açıklamalar duyurulmuştur. Genelge ve genel yazıların ayıklanmaları ile toplanmaları çalışması kapsamında hazırlanan bu genelge, Yönetim Kurulunun 22.02.2016 TARİHLİ toplantısında görüşülerek kabul edilmiştir. Buna göre;1) YETENEĞE İLİŞKİN RAPORLARI VEREBİLECEK DOKTOR VE KURUMLARYAŞ SINIRI BULUNUP BULUNMADIĞI1.1- Sözü edilen raporların, 1219 sayılı Kanun uyarınca mesleğini icraya yetkili olan tüm doktorlarca verilebileceği65 yaş sınırının bulunmadığıSağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Birliğimize gönderdiği 19.03.2003 tarih 3763 sayılı yazıyla, 229. Yüksek Sağlık Şurası'nca 20-21 Şubat 2003 tarihli toplantıda; “Ülkemizde aklî meleke (hukuki işlem yapma ehliyeti) raporlarının düzenlenmesi ile ilgili olarak uygulamada karşılaşılan bazı tereddütler genel olarak değerlendirildi.65 yaşın üstündeki kişilerin yapacakları hukuki işlemler ile ilgili olarak herkesten sağlık raporu istenmesi ve bunun rutin hale getirilmesi, bu yaşın üzerindeki kişilere yönelik haysiyet kırıcı, ayrımcı bir uygulama olarak görülmektedir. Nitekim Avrupa Temel Haklar Şartnamesinin 21 inci maddesi yaş nedeni ile ayrımcılığı yasaklamaktadır. Ayrıca, Medeni Kanun “ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergen kişinin fiil ehliyetinin olduğu” genel kaidesini getirmiştir. Bunun aksini iddia eden, iddiasını isbat ile yükümlü bulunmaktadır.Bu nedenle, tüm yaşlılardan istenilerek bu kişileri ek külfetlerle yormamak için, yalnızca yapılacak hukuki işlemle ilgili olarak işlemin yapıldığı anda kişinin işlem yapma ehliyeti veya akli melekesinin yerinde olmadığından ciddi şüphe duyulması ve/veya bu yolda bir iddia ve şikâyetin bulunması halinde tabip raporu istenmelidir.Diğer taraftan, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 13 üncü maddesindeki, 'Bir şahsın ahvali bedeniye ve akliyesi hakkında rapor tanzimine münhasıran bu kanunla icrayı sanata selahiyeti olan tabipler mezundur' hükmü ile tabiblere bu yetki verilmiştir. Bu Kanun'a göre sanatlarını icra etmeye yetkili olan tabibler; kişinin ayırt etme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için, doğru algılama, kavrama ve buna göre hareket etme konusundaki ruhsal yetenekleri, bellek yapısı, zihinsel işlevleri, fiziksel vaziyeti, zaman ve mekan orayantasyonları gibi bir dizi davranış özelliklerini saptayarak, kişi hakkında sağlık raporu düzenlenmeye yetkilidir. Tabip gerek görürse, ilgili uzmana sevk ederek uzman tarafından karar verilip raporun düzenlenmesini isteyebilir.Belirtilen sebeplerle;a) 65 yaşın üzerindeki herkesten bila istisna rapor istenmesinin doğru olmadığına,b) Hukuki işlemle ilgili olarak işlemin yapıldığı anda kişinin işlem yapma ehliyeti veya aklî melekelerinin yerinde olmadığından ciddi şüphe duyulması ve/veya bu yolda bir iddia ve şikayetin bulunması halinde rapor istenilmesine,c) 1219 sayılı Kanun uyarınca mesleğini icraya yetkili olan tabiblerin, aklî meleke (hukuki işlem yapma ehliyeti) raporlarını düzenleme yetkilerinin olduğunun kabulüne,d) Bu tavsiye kararının ilgili mercilere bildirilmesi hususunun uygun olacağına,Oybirliği ile karar verilmiştir.” yönünde 10642 sayılı tavsiye kararı alındığını bildirmiştir.Belirtilen karar, Yönetim Kurulunun 17.04.2003 günlü toplantısında görüşülmüş ve bu doğrultuda işlem yapılmasına karar verilmiştir.Ayrıca, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 14 Ağustos 1976 da yürürlüğe girmesi üzerine, yapılacak uygulamalarla ilgili olarak yayımlanan 1976/22 sayılı genelgenin 13. maddesinde de “Temyiz kudretinin doktor raporuyla saptanmasının kabul edilmesi burada doktor için, hükümet veya devlet hastanesi sinir akıl hastalıkları mütehassısı gibi terimlerin kullanılmamış olması, herhangi bir tabip tarafından verilecek raporun kabul edilebileceğini göstermektedir.” denilmiştir.Bu itibarla; hukuki işlem yapma yeteneğine ilişkin (akli meleke) raporlarının, 1219 sayılı Kanun uyarınca mesleğini icraya yetkili olan tüm doktorlar tarafından verilmesi mümkün bulunmaktadır.1.2- Toplum sağlığı merkezleri Sağlık Bakanlığınca Birliğimize gönderilen 09.08.2007 tarihli ve 21262 sayılı yazıyla;“Aile Hekimliği Pilot Uygulamasına geçen illerde hukuki ehliyete ilişkin raporların, 09 Aralık 2004 tarih ve 25665 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına ve 06 Temmuz 2005 tarihli Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan "Aile Hekimliğinin Pilot Uygulandığı İllerde Toplum Sağlığı Merkezleri Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge" nin adli hekimlik hizmetleri ile ilgili (20 nci maddesinde yer alan “Toplum sağlığı merkezi bölgesindeki adli tıp hizmetinin devamlılığının sürdürülmesinde adli makamlarla işbirliği içinde çalışır. Adli vakaların bildirilmesi, evrakların tutulması gibi konularda aile hekimleri ile koordinasyonu sağlar ve gerekli eğitimleri düzenler.”) hükmü uyarınca, ehliyete ilişkin raporda, adli rapor benzeri bir işlem olarak değerlendirilip bu kapsamda Toplum Sağlığı Merkezlerinin görevleri arasında yer aldığı” bildirildiğinden, hukuki işlem yapma ehliyetine ilişkin raporların bu yerden de alınması mümkün bulunmaktadır.1.3- Aile sağlığı merkezleriMülga Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği ile 25 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 10'uncu maddesinde yer verilen hükümler ile Sağlık Bakanlığının yukarıda belirtilen görüşü doğrultusunda, hukuki işlem ehliyetine ilişkin raporlar aile hekimlerince de verilebilir.1.4- Özel hastanelerHukuki işlem yapma ehliyetine ilişkin raporların özel hastanelerce de verilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak bu raporların, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün aşağıda açıklanan 26.09.2014 tarihli ve (29) sayılı genelgesi hükümleri doğrultusunda düzenlenmesi icap etmektedir.Bu raporlarda başhekim onayı gerekmemekle birlikte, hastanenin ruhsatlı bir özel hastane olup olmadığının belirlenebilmesi ve dolayısıyla işlemlerin güvenliğinin sağlanması bakımından; adı geçen Bakanlık Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünce Birliğimize gönderilen ve Yönetim Kurulunun 25.06.2009 tarihli toplantısında görüşülen 08 Mayıs 2009 tarihli ve 18569 sayılı yazısında açıklandığı üzere, özel hastaneler tarafından düzenlenen hukuki işlem ehliyetine ilişkin raporlarda, Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 17'nci maddesinin (d) bendi gereğince özel hastane adına belge onaylamak görev ve yetkisi bulunan mesul müdürün onayı aranacaktır. 1.5- Serbest çalışan doktorlarNoterlik Kanunu Yönetmeliğinin 14 Ağustos 1976 da yürürlüğe girmesi üzerine, yapılacak uygulamalarla ilgili olarak yayımlanan 1976/22 sayılı genelgenin 13. maddesi ile Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 1.2.1993 tarihli, 4319 ve 20.05.1996 tarihli 7788 sayılı görüşlerinde açıklandığı üzere ve 229. Yüksek Sağlık Şurası'nın 20-21 Şubat 2003 tarihli toplantısında alınan 10642 sayılı tavsiye kararı uyarınca, 1219 sayılı Kanuna göre mesleğini icraya yetkili olan tüm doktorların hukuki işlem yapma yeteneğine ilişkin (akli meleke) raporları verme yetkileri olduğundan, serbest çalışan doktorlardan da bu raporların alınması mümkün bulunmaktadır.Ancak, 1976/22 sayılı genelge ile Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün yukarıda belirtilen görüşleri doğrultusunda, serbest çalışan doktorlara ait raporların, düzenleyenin serbest çalışan doktor olup olmadığının belirlenebilmesi ve dolayısıyla işlemlerin güvenliğinin sağlanması için yerel resmi sağlık kuruluşuna onaylattırılması gerekmektedir.2) RAPORLARIN DÜZENLENMESİ İLE RAPOR FORMATLARIMÜHÜR, FOTOĞRAF VE BAŞHEKİM ONAYININ ARANMAYACAĞISağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, uygulamada birliğin sağlanabilmesi için sağlık kurulu raporu, istirahat raporu ve birinci basamak sağlık hizmet sunucularınca düzenlenecek tek hekim raporlarına yönelik usul ve esasları belirleyerek 26.09.2014 tarihli ve (29) sayılı genelge ile teşkilatına duyurmuştur. Bu genelgenin ilgili kısımlarında;“Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı hastaneler, üniversite hastaneleri, diğer kamu kumrularına ait sağlık kurum ve kuruluşları ile Bakanlıkça ruhsatlandırılmış özel hastaneler, özel tıp merkezleri ve birinci basamak sağlık hizmet sunucuları;a) Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporlarını, (Ek-3)'de yer alan rapor formatına uygun olarak düzenleyecektir. (Madde 1).b) Birinci basamak sağlık hizmet sunucularınca düzenlenecek Durum Bildirir Tek Hekim Sağlık Raporu formatı iş bu genelge ekine (Ek-5) konulmuştur. Bu rapor formatı (Ek-5) birinci basamak sağlık hizmet sunucularında istisnasız uygulanacaktır. (Madde 3).c) Birinci basamak sağlık hizmet sunucuları tarafından düzenlenen tek hekim raporları, AHBS ( Aile Hekimliği Bilgi Sistemi) programı üzerinden, rapor verilme nedenine uygun şekilde elektronik olarak düzenlenerek çıkartılacaktır. (Madde 6).ç) Tüm raporlar elektronik ortamda düzenlenerek istenilmesi halinde imzalı şekilde hastaya verilecektir. (Madde 7).d) Rapor formatında raporun tedavi edilen kişiye ait olup olmadığının tespiti amacıyla “T.C Kimlik Numarası” hanesi yer almakta olup, ayrıca hastanın fotoğrafının bulunmasına gerek yoktur. (Madde 10).e) Sağlık hizmet sunucularınca düzenlenen ilaç, üçlü heyet, durum bildirir, istirahat, tıbbi malzeme vb. raporlar ile sağlık kurumlarınca düzenlenen diğer sağlık kurulu raporları ile tek tabip raporlarında üst hukuk normları ile zorunlu tutulan haller dışında mühür ve başhekim onayı aranmayacaktır. (Madde 18).” denilmiştir.Bu sebeple; noterliklere ibraz edilen hukuki işlem yapma ehliyeti (akli meleke) raporlarının, sadece ıslak imzayı içermesi yeterli olup, mühür, fotoğraf ve başhekim onayı aranmadan, şüpheli durumlarda teyit alınmasının mümkün olduğu da dikkate alınarak, işlemlerde kullanılması mümkün bulunmaktadır.Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2014/29 sayılı genelgesinde sözü edilen (Ek-3) ve (Ek-5) rapor formatları ilişiktedir.3) YETENEĞE İLİŞKİN RAPORLARIN NE ZAMAN DÜZENLENMESİ GEREKTİĞİAdalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 20.4.1993 tarihli, 16781 ve 26.7.1993 tarihli, 31975 sayılı görüşlerinde "... İşlem yaptıracak ilgilinin temyiz kudreti konusunda ihbar ve şikâyet varsa veya dış görünüşü, yaşlılık ve hastalık sebebi ile kuşku duyuluyorsa, işlemin daha sağlıklı ve güvenilir olmasını sağlamak için işlem günü itibariyle doktor raporu ile durumunun tespiti gerektiği" bil­dirildiğinden, buna göre işlem yapılması icap etmektedir.4) İLGİLİNİN NOTERCE DOKTORA SEVK ZORUNLULUĞUNUN BULUNMADIĞI Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 1.2.1993 tarihli, 4319 ve 20.05.1996 tarihli 7788 sayılı görüşlerinde; “Noterlikte iş yaptırmak isteyen ilgilinin hukuki ehliyeti veya akli melekelerinin tam olup olmadığı hu­susunda şüpheye düşülmesi halinde doktor raporu istenmesi gerekmektedir. Zira, noterlerin doktora sevk gibi bir görevleri olmayıp, söz konusu raporu işlem il­gilisinden getirmesini istemeleri gerekir. İşlem ilgilisinin getireceği rapor, ilgilinin hukuki ehliyeti veya akli melekelerinin işlem yapmaya elverişli olduğunu gös­terecek içerikte olmalıdır.” denilmesi nedeniyle, noterlerin işlem ilgilisini doktora sevk etmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. İlgili tarafından getirilen raporun usulüne uygun alınmış olduğunun anlaşılması halinde buna dayanılarak işlem yapılması gerekmektedir.Noterlerin, doktora sevk zorunlulukları bulunmamakla birlikte, sağlık kuruluşları tarafından sevk yapılmasının istenmesi halinde, bu yönde işlem yapılıp yapılmayacağı noterin takdiri içinde bulunmaktadır.YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGE VE GENEL YAZILAR:1.2.2002 tarihli ve Hukuk-1956 (17); 10.09.2007 tarihli ve Hukuk-17914 (104); 29.06.2009 tarihli ve Hukuk-11459 (53); 17.2.2011 tarihli ve Hukuk-6128 (21) sayılı genel yazılar, 11.2.1993 tarihli ve (14); 2.9.1993 tarihli ve (67); 05.06.1996 tarihli ve (27); 25.04.2003 tarihli ve (17) sayılı genelgeler,yürürlükten kaldırılmıştır.Yürürlükten kaldırılan genelge ve genel yazılara, TNB internet sayfasında yer alan “YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGE VE GENEL YAZILAR” bölümünden ulaşılabilir.Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla,Yunus TUTARBAŞKAN

    Hukuki Danışmanlık - 4417 Ankara, 02.03.2016Özü:Noterlik İşlemlerinde Kullanılacak Kimlikler Hk.G E N E L G E(3)........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA........................ NOTERLİĞİNENoterin, işlem yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneği ile gerçek isteklerinin tamamen öğrenmekle yükümlü olduğu ve belgelendirme isteminde bulunan ilgili ile işleme katılan kimselerin kimliğini tespit edebilmek için nüfus hüviyet cüzdanı, buna dayalı olarak resmi mercilerden verilmiş pasaport, ehliyet, fotoğrafı kimlik kartı ve sair kimlik belirten belgeleri aramak zorunda olduğu, bu belgelerin gösterilmemesi veya noterin gerekli görmesi halinde tanık dinlemek yoluyla da kimlik tespit edilebileceği Noterlik Kanununun 72'nci ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 90'ıncı maddelerinde belirtilmiştir. Kimlik tespitleri, belirtilen Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre yapılmakla birlikte, değişik tarihlerde yayımlanan genelge ve genel yazılarla da uygulamaya ilişkin açıklamalar duyurulmuştur. Sözü edilen genelge ve genel yazıların, bir kısmının uygulama imkânının kalmadığı da dikkate alınarak, genelge ve genel yazıların ayıklanmaları ile toplanmaları çalışması kapsamında hazırlanan bu genelge, Yönetim Kurulunun 22.02.2016 tarihli toplantısında görüşülerek kabul edilmiştir. Buna göre;1) ÖZEL KANUNLARINDA YER ALAN RESMİ KİMLİKLER:1.1- Noter kimlikleri:12 Aralık 2014 tarihli ve 29203 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 6572 sayılı Kanun ile 1512 sayılı Noterlik Kanununun 24'üncü maddesine “Noterlere Türkiye Noterler Birliği tarafından verilen kimlik kartı, tüm resmî ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmî kimlik hükmündedir.” şeklinde eklenen son fıkra gereğince, Türkiye Noterler Birliği tarafından noterlere verilen kimlikler resmi kimlik niteliğindedir.1.2- Hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen kimlikler:12 Aralık 2014 tarihli ve 29203 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 6572 sayılı Kanun ile 2802 sayılı Kanuna “Hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşların iş ve işlemlerinde resmi kimlik hükmündedir.” şeklinde eklenen 112/B maddesi uyarınca, hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlikler resmi kimlik niteliğindedir.1.3- Milletvekilleri, yasama organı eski üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlara verilen kimlikler:6353 sayılı Kanun ile 3671 sayılı Kanuna, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca, Milletvekilleri, Yasama Organı eski üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlara verilen kimlik belgesi tüm resmi ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmi kimlik hükmündedir.” şeklinde eklenen “Ek madde 1” gereğince, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca, milletvekilleri, Yasama Organı eski üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlara verilen kimlik belgelerinin, noterlik işlemlerinde resmi kimlik olarak kabul edilmesi gerekmektedir. 1.4- Avukat kimlikleri:1136 sayılı Avukatlık Kanununun 9'uncu maddesinin değişik 4'üncü fıkrası gereğince Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılan (örneği ek. 1'de bulunan) avukat kimlikleri, tüm resmî ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmî kimlik hükmündedirAvukatlık Kanunu Yönetmeliğinin Geçici 1 inci maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen avukat kimlikleri dışındaki kimlikler, 01.01.2003 tarihinden sonra avukat kimliği olarak kullanılmamaktadır.1.5- Basın kartı:25 Ağustos 2015 tarihli ve 29456 Sayılı Resmî Gazete yayımlanan Basın Kartı Yönetmeliğinin 5'inci maddesinin 1'inci fıkrası gereğince, bu Yönetmeliğin 2'nci maddesinde belirtilen kişilere verilen Basın Kartı resmi nitelikte bir kimlik belgesidir.(Aynı hüküm, bu Yönetmelikten önce yürürlükte olan 3.3.2001 tarihli, 24351 sayılı ve 9.8.1998 tarihli, 23428 sayılı Resmî Gazete'lerde yayımlanan mülga Basın Kartı ve Basın Kartları Yönetmeliklerinde de mevcuttur.) 1.6- Askerî kimlik kartı:6519 sayılı Kanun ile 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununa 34/A maddesine “Askerî kimlik kartı; kişinin, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli olduğunu ve kimliğini gösteren resmî belgedir. Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, yönetmelikle belirlenen istisnalar saklı kalmak kaydıyla askerî kimlik kartlarını resmî ve sivil olarak üzerlerinde bulundururlar.' şeklinde eklenen birinci fıkra gereğince Türk Silahlı Kuvvetleri personeline verilen kimlik kartları resmi kimlik niteliğindedir.Türk Silahlı Kuvvetleri kimlik kartlarının basımı, dağıtımı, kullanımlarının yönetimi TSK Akıllı Kart Merkezi tarafından yapılmaktadır. Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Akıllı Kartları aynı zamanda görevdeki personelin 1949 tarihli Silahlı Çatışma Hukuku'na ilişkin Cenevre Sözleşmelerine uyumlu bir kimlik kartıdır ve üzerinde/mikroişlemcisinde TSK Personelinin nüfus, askerî ve iletişim bilgileri ile renkli fotoğrafı bulunmaktadır.2) İLGİLİ MEVZUAT GEREĞİNCE VERİLEN DİĞER KİMLİK VE BELGELER:2.1- Ülkemizde bulunan yabancı diplomatik misyon personelinin kimlikleri ile adresleri:Konuya ilişkin olarak Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdür Yardımcılığınca Birliğimize gönderilen 3 Ocak 2012 tarihli 2011/8420559 sayılı yazı, Yönetim Kurulunun 13.03.2012 tarihli toplantısında görüşülmüştür. Dışişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan “Yabancı Misyon Kimlik Kartı Yönetmeliği” de 24 Temmuz 2013 tarihli ve 28717 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.Belirtilen yazı ve Yönetmelik hükümlerine göre; Ülkemizde bulunan yabancı diplomatik misyon personelinin, aile üyelerinin, yakınlarının ve fahri konsolosların noterliklerimizde işlem yaptırmaları halinde, Dışişleri Bakanlığınca bu kişiler için düzenlenen "Yabancı Misyon Personeli Kimlik Kartı"nın ibrazı istenecektir. Yönetmeliğin 8'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendi gereğince bu kimlik kartı, her türlü hukuki işlem için kimlik ispatında kullanılan ve kart hamilinin resmi makamlara tanıtılarak uluslararası hukuk ile ulusal mevzuatımızdan kaynaklanan statülerine uygun muamele görmeleri için bilgilendirici işlev görür. 10.1.2007 tarihli ve 26399 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan mülga “Türkiye'deki Yabancı Misyon Personeli Kimlik Kartı Yönetmeliği” hükümlerine göre verilmiş kartlar geçerliliklerini kaybettikleri için kullanılamaz.Dışişleri Bakanlığının yazısında belirtildiği üzere; hem iç hukukumuza, hem de taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar ve yerleşik uygulamalara göre, yabancı misyon personelinin adres kaydettirme zorunluluğu bulunmadığından, gerek araç alım satım sözleşmelerinde gerekse diğer işlemlerde bu personelin kişisel adres kayıtları aranmayacak, adres kısmına görevli oldukları yabancı temsilciliğin isim ve adresinin yazılması ile yetinilecektir.Yukarıda belirtilen hususlar Ülkemizde bulunan yabancı diplomatik temsilciliklerde çalışan Türk vatandaşları için uygulanmayacak, bunlar için Türk vatandaşlarına uygulanan usulde işlem yapılacaktır.2.2- 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca verilen belge ve kimlikler:6458 sayılı Kanun uyarınca verilen “İkamet İzin Belgesi” ile bu Kanunda yazılı diğer kimlikler ile belgelerin, şekli ile kimlik olarak kullanılıp kullanılmayacağı İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünden sorulmuştur. Adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen 15.09.2014 tarihli ve 2014/1319-2460, 31.12.2015 tarihli ve 39265563-000-38774 sayılı yazılarda verilen bilgilere göre;a) İkamet Tezkeresi - İkamet İzni Belgesi5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun uyarınca Türkiye'de ikamet edecek yabancılara verilmiş olan "ikamet tezkeresi" yerine, 11.04.2014 tarihinden itibaren, şekil ve içeriği yeniden belirlenen "ikamet izni belgesi" kullanılmaya başlanmıştır.5683 sayılı Kanun uyarınca 11.04.2014 tarihinden önce verilmiş olup, süreleri bitmemiş olan ikamet tezkereleri, 11.04.2014 tarihinden sonra sürelerinin sonuna kadar geçerli olmaya devam edecek ve sürelerinin sonuna kadar herhangi bir ilave idari işleme gerek kalmaksızın kullanılacaktır. Dolayısıyla, 5683 sayılı Kanuna göre verilmiş olup süreleri dolmayan ikamet tezkereleri, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 23.3.1989 gün ve 13354 sayılı görüşleri doğrultusunda tapuda işlem yapılmasını gerektirenler hariç diğer noterlik işlemlerinde kullanılabilecektir.6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca 11.04.2014 tarihinden sonra verilen (örneği ek. 2'de bulunan) “İkamet İzin Belgesi” tek başına kimlik olarak kabul edilmeyecek, bu belge sahibi kişilerin pasaportlarının veya yabancı kimliklerinin olması nedeniyle işlemlerinde, “İkamet İzin Belgeleri” ile tercüme edilmiş pasaportları veya yabancı kimlikleri birlikte kullanılacaktır.b) Vatansız Kişi Kimlik Belgesi: Türkiye'de vatansız kabul edilen kişiler, herhangi bir ülkeye vatandaşlık bağı bulunmadığından bir ülke tarafından verilmiş kimlik belgesi ya da pasaport taşımamaktadırlar. Bu durumdaki kişilerin pasaport veya yabancı kimlik belgesi sunamayacakları için (örneği ek. 2'de bulunan) "Vatansız Kişi Kimlik Belgesine" istinaden noterlik işlemi yaptırmaları mümkün bulunmaktadır. Bu belge Türkiye'de yasal olarak ikamet edebilme hakkı da sağlamaktadır.c) Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kayıt Belgesi: ç) Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kimlik Belgesi: d) Uluslararası Koruma Statü Sahibi Kimlik Belgesi:6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununu hükümleri uyarınca verilen ve üzerinde yabancı kimlik numaraları yazılı olan (örnekleri ek. 2'de bulunan) “Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kayıt Belgesi”, “Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Kimlik Belgesi” ve “Uluslararası Koruma Statü Sahibi Kimlik Belgesi” resmi mercilerce düzenlenmiş kimlik niteliğinde olduğundan noterlik işlemlerinde kullanılabilecektir.e) Yabancı Tanıtma Belgesi/Geçici Koruma Kimlik Belgesi:22 Ekim 2014 tarihli ve 29153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Geçici Koruma Yönetmeliğinin “Geçici koruma kimlik belgesi” başlıklı 22'nci maddesi gereğince bu belge; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından düzenlenmekte olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında verilen yabancı kimlik numarasını taşımaktadır. Geçici korumanın sona ermesi halinde geçici koruma kimlik belgesi geçerliliğini kaybeder ve yabancıdan geri alınır.İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 31.12.2015 tarihli ve 39265563-000-38774 sayılı görüşünde bildirildiği üzere;6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunun 91'inci maddesine atfen çıkarılan 22.12.2014 tarihli ve 29153 sayılı Geçici Koruma Yönetmeliğinin GEÇİCİ 1 inci maddesi gereğince; ülkemizde bulunan Suriye uyruklu yabancılar geçici koruma kapsamına alınmıştır. Anılan Yönetmeliğin 22 nci maddesi gereğince söz konusu yabancılara Geçici Koruma Kimlik Belgesi (Yabancı Tanıtma Belgesi) düzenlenmektedir.Bu çerçevede; Suriyeli yabancılara düzenlenen bahse konu Geçici Koruma Kimlik Belgesi ülkemiz sınırları içerisinde resmi nitelik taşımaktadır. Sözü edilen Yönetmeliğin GEÇİCİ 1 inci maddesi gereğince ise; sadece Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşları, Suriye Arap Cumhuriyetinden gelen mülteciler ve vatansızlar geçici koruma kapsamına alınmış olup; Geçici Koruma Kimlik Belgesi bahsedilen Suriyeli yabancılara düzenlenmektedir. Ayrıca Geçici Koruma Kimlik Belgesinde belirtilen ikamet ilinden başka bir ilde noterliklere başvuran Suriye uyruklu yabancıların, ikamet ettikleri ilden aldıkları Yol İzin Belgesini ibraz etmeleri halinde hizmet almalarında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.2.3- 4112, 5203 ve 5901 sayılı Kanunlara göre verilen Belge ve Mavi Kartlar:Doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulundan izin almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığına geçenlere;4112 sayılı Kanun gereğince “4112 sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge”, daha sonra 5203 sayılı Kanun gereğince “5203 sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” ve daha sonra da 12.04.2013 tarihine kadar 6 Nisan 2010 tarihli ve 27544 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 3'üncü maddesinde ismi “Mavi Kart” olarak değiştirilmiş olan ve değerli kağıtlar kapsamında bulunmayan belge, 12.04.2013 tarihinden itibaren de nüfus müdürlüklerince değerli kâğıtlar kapsamında olan yeni Mavi Kart verilmiştir.12.04.2013 tarihinden önce verilen ve değerli kağıt kapsamında olmayan “4112 sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge”, “5203 sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” ve “Mavi Kartlar”, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Dairesi Başkanlığının 12.08.1998 tarih ve 1257 sayılı görüşü ile Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 20.10.1998 günlü ve 1998/26 sayılı genelgesi doğrultusunda tüm noterlik işlemlerinin yapılması sırasında kimlik tespitinde kullanılamayacak, bunların yanında ayrıca pasaport veya iş sahibinin uyruğunda bulunduğu ülkenin kimliği aranacaktır.12.04.2013 tarihinden itibaren, Maliye Bakanlığı saymanlıklarınca boş mavi kart dağıtımı yapılan nüfus müdürlüklerince düzenlenen ve değerli kâğıtlar kapsamında olan (örneği ek. 3'te bulunan) yeni Mavi Kart ise, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesinin 7 nci fıkrasında yer alan “Bu maddenin sağladığı hakların kullanılmasında Mavi Kartın ibrazı yeterlidir.” hükmü gereğince noterlik işlemlerinde yalnız başına kimlik olarak kullanılabilecek, bunun yanında ayrıca pasaport veya iş sahibinin uyruğunda bulunduğu ülkenin kimliği aranmayacaktır.3) TAPUDA İŞLEM YAPILMASINI GEREKTİREN NOTERLİK İŞLEMLERİNDE KULANILABİLECEK KİMLİKLER:3.1- Türk vatandaşı gerçek kişilerin işlemlerinde:17.08.2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 18'inci maddesinin 2'nci fıkrası ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün “Tapu Sicili Tüzüğü Uygulamaları” ile ilgili olarak bölge müdürlüklerine gönderdiği 03.09.2013 tarihli ve 23294678-010-07/66-7059 sayılı duyurusu uyarınca, Türk vatandaşı gerçek kişilerin tapuda işlem yapılmasını gerektiren noterlik işlemlerinde sadece;- Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralı nüfus cüzdanları,- Milletvekilleri, Yasama Organı eski üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlara T.B.M.M. tarafından verilen kimlik belgesi,- Avukat kimlikleri,kullanılacaktır. Bunlar dışında kalan resmi kimliklerin, yeterli güvenlik önlemlerini içermediği gerekçesiyle Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce kabul edilmemesi nedeniyle, aksi kararlaştırılmadığı sürece bu işlemlerde kullanılmaması gerekmektedir.3.2- Yabancı uyruklu gerçek kişilerin işlemlerinde: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Dairesi Başkanlığının, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 18'inci maddesine dayanarak yaptığı belirleme üzerine, yayımladığı 16.09.2013 tarihli ve 2013/13 sayılı “Yabancılara İlişkin Tapu İşlemlerinde Kimlik Tespiti” konulu genelgesinde yapılan açıklamalar uyarınca, yabancı uyruklu gerçek kişilerin tapuda işlem yapılmasını gerektiren noterlik işlemlerinde sadece;- Bu kişilerin tabiiyetinde bulundukları ülkelerin yetkili makamları tarafından usulüne uygun olarak verilmiş yabancı ülke kimlik belgeleri veya pasaport belgeleri,- 12.04.2013 tarihinden sonra nüfus müdürlüklerince düzenlenen ve değerli kâğıtlar kapsamında olan Mavi Kartlar,- Vatansızlar için ise yukarıda açıklanan “Vatansız Kişi Kimlik Belgesi”kullanılacaktır.4) ARAÇ ALIM VE SATIMLARI İLE BUNLARA İLİŞKİN OLARAK VERİLECEK VEKÂLETNAMELERDE ESAS ALINACAK KİMLİKLER:4.1- Araç alım ve satımlarında:Elektronik ortamda araç satış işlemlerinin yapılması sırasında, satıcı ve alıcıların kimlik bilgileri, Kimlik Paylaşım Sisteminden (KPS' den) yapılan sorgulama sonucu gelen verilere göre kontrol edilerek onaylandığından; ilgililerin sürücü belgesi ile müracaatları halinde bunlarda herhangi bir eksiklik, hatalı ya da kısaltmalı isim bulunması halinde, araç satışının tescili aşamasında (veznede makbuz kesilmesi sırasında) satış onayının alınamaması ihtimaline binaen, öncelikle satış işlemlerinde ilgililerin nüfus cüzdanlarının kullanılması icap etmekle birlikte, nüfus cüzdanlarının ibraz edilememesi halinde, kimliği ispatlayan diğer belgelerle de işlemin yapılması mümkün bulunmaktadır.4.2- Araç alım ve satımına ilişkin vekâletnamelerde:Yönetim Kurulunun 20.06.2011 günlü toplantısında; araç alım ve satımına ilişkin vekâletnamelerin tanzimi sırasında ilgilinin kimliğinin sadece nüfus cüzdanından tespit edileceğine dair mevzuatta bir hüküm bulunmadığı dikkate alınarak, belirtilen vekâletnamelerin düzenlenmesi sırasında kimlik tespiti için sürücü belgesinin de kullanılabileceğine, sürücü belgesinde T.C. kimlik numarasının olmaması halinde ise ilgilinin beyan edeceği kimlik numarasının, Kimlik Paylaşım Sisteminden (KPS' den) gereken doğrulama yapıldıktan sonra yazılabileceğine karar verildiğinden, sözü edilen vekâletnamelerin tanzimi sırasında ilgililerin sürücü belgeleriyle de işlem yapılabilecektir.5) T.C. MERKEZ BANKASI TARAFINDAN VERİLEN KREDİ MEKTUPLARINA İLİŞKİN VEKÂLETNAMELERDE İLGİLİNİN PASAPORTU İLE İŞLEM YAPILACAĞI:T.C. Merkez Bankası A.Ş. tarafından verilen kredi mektuplarına ilişkin bir vekâletname yapılması talep edildiğinde, noterlerin ilgiliden pasaportunu istemeleri ve vekâletnameye de pasaportun tarih ve numarası ile sair bilgilerin geçirilmesi 19.11.1985 tarihli, (90) ve 13.01.1999 tarihli, (1) sayılı genelgeler ile noterliklere duyurulmuş bulunduğundan, belirtilen vekâletnamelerin yapılması sırasında ilgililerin kimliklerinin pasaportlarına dayanılarak tespit edilmesi gerekmektedir.6) NÜFUS CÜZDANLARIYLA İLGİLİ BAZI BİLGİLER:6.1- 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda yer alan “nüfus cüzdanı/cüzdanları” ibarelerinin “kimlik kartı” olarak değiştirildiği:27.01.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6661 sayılı Kanun ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda yer alan “nüfus cüzdanı/cüzdanları” ibareleri “kimlik kartı” olarak değiştirilmiştir. Aynı Kanunla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa eklenen “Ek Madde 1” de “Diğer mevzuatta "nüfus cüzdanı", "hüviyet cüzdanı", "nüfus hüviyet cüzdanı", "hüviyet varakası", "nüfus kâğıdı" ibarelerine yapılan atıfların "Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı"na yapılmış sayılacağı” belirtilmiştir.6.2- Nüfus cüzdanlarının geçerlilik süresi:Adalet Bakanlığına ait 16.10.1990 tarih ve 43626 sayılı görüş ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 1997/14 sayılı genelgesinde açıklandığı üzere nüfus cüzdanlarının geçerliliği ile ilgili belirli bir süre bulunmamaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun da bu yönde bir hüküm bulunmadığından, düzenlendikleri tarihten itibaren on, on beş veya daha uzun süre geçen, üzerinde silinti, kazıntı ve bir düzeltme yapılmayan nüfus cüzdanlarının kabul edilmesi gerekmektedir. Ancak kişi, cüzdandaki fotoğrafı ile tanınmasını engel teşkil edecek şekilde değişmişse, cüzdan üzerinde silinti, kazıntı ve bir düzeltme yapılmış ise ilgililerin nüfus cüzdanlarını değiştirmek üzere nüfus müdürlüklerine yönlendirilmeleri icap etmektedir.6.3- (13.03.2009 - 30.03.2009) ve (14.08.2010 - 12.09.2010) tarihleri arasında düzenlenen nüfus cüzdanlarının geçerli olduğu:Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün;01.06.2009 tarih ve 1384/30434 sayılı yazısında; “29 Mart 2009 tarihinde yerel seçimlerin yapılacak olması nedeniyle 13.03.2009 tarihinde çıkarılan bir genelge ile 30.03.2009 tarihine kadar Cumartesi ve Pazar günleri tüm nüfus müdürlüklerinin hizmet vermeleri sağlanmıştır.Bu nedenle; 13-30.03.2009 tarihleri arasında verilen nüfus cüzdanları geçerli olup, tereddüt edilmesi halinde Kimlik Paylaşım Sistemi içerisinde yer alan Nüfus Cüzdanı Doğrulama Servisinden kimlik doğrulama işleminin yapılması mümkündür.Konunun noterliklere duyurulması hususunda gereğini takdirlerinize rica ederim.” 13.08.2010 tarih ve 1348-55979 sayılı yazısında da; “12.09.2010 tarihinde halkoylaması yapılacak olması nedeniyle 12.08.2010 tarihinde çıkarılan bir talimat ile 12.09.2010 tarihine kadar Cumartesi ve Pazar günleri tüm nüfus müdürlüklerinin hizmet vermeleri sağlanmıştır.Bu nedenle 14.08.2010 - 12.09.2010 tarihleri arasında verilen nüfus cüzdanlarının geçerli olduğunun noterliklere duyurulması hususunda gereğini takdirlerinize rica ederim.” denildiğinden (13.03.2009 - 30.03.2009) ile (14.08.2010 - 12.09.2010) tarihleri arasında nüfus müdürlüklerince verilen nüfus cüzdanları geçerli olup, bunlara dayalı olarak kimlik tespiti yapılabilir.6.4- Kimlik Paylaşım Sistemi'nden alınan bilgiler ile nüfus cüzdanları arasında farklılık olması halinde yapılacak işlemler:Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 30.01.2014 tarihli ve 70819127-111.99-9986 sayılı yazısında;“06.12.2012 tarihli ve 28489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" uyarınca yeni kurulan ilçeler nedeniyle nüfus cüzdanlarında il, ilçe, köy/mahalle adları ile nüfus kütüklerinde yer alan il, ilçe, köy/mahalle adları farklılaşmıştır.İI, ilçe, köy/mahalle adı ile cilt, aile ve birey sıra numarası kişinin nüfus kütüklerinde kaydını bulmaya yarayan anahtar bilgilerdir. Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile kişilerin kaydına ulaşılabildiğinden; kişinin nüfus cüzdanı seri numarası veya Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasından Kimlik Paylaşım Sisteminde gerekli sorgulama yapılarak:a) Kişinin nüfus cüzdanında il, ilçe, köy/mahalle bilgilerinde bir değişiklik bulunması durumunda Kimlik Paylaşım Sisteminde yer alan il, ilçe, köy/mahalle bilgilerine göre işlem yapılması,b) Kişinin kimliğine ilişkin adı, soyadı, doğum tarihi, doğum yeri, anne adı, baba adı gibi bilgilerde değişiklik olması halinde nüfus cüzdanının değiştirilmesi,uygun olacaktır.” denildiğinden, noterliklerde işlem yaptırmak isteyen kişilerin ibraz ettikleri nüfus cüzdanları ile KPS kayıtlarının karşılaştırılması sonunda:1) İl, ilçe, köy/mahalle gibi anahtar bilgilerde farklılık tespit edilmesi halinde, Kimlik Paylaşım Sistemi'nde yer alan bilgilere göre işlem yapılması, bunun için iş sahiplerinin, nüfus cüzdanlarını değiştirmek üzere nüfus müdürlüklerine yönlendirilmemesi,2) Kişinin kimliğine ilişkin adı, soyadı, doğum tarihi, doğum yeri, anne adı, baba adı gibi bilgilerde farklılık bulunması halinde ise işlem yapılmaması, iş sahiplerinin, nüfus cüzdanlarını değiştirmek üzere nüfus müdürlüklerine yönlendirilmesi,gerekmektedir. 7) 01.01.2016 TARİHİNDEN İTİBAREN VERİLEN SÜRÜCÜ BELGELERİ VE ÇİPLİ PASAPORTLAR:7.1- 01.01.2016 tarihinden itibaren verilen sürücü belgelerinin kimlik olarak kullanılabileceği:01.01.2016 tarihinden itibaren verilen ve bazı kimlik bilgilerinin yer almadığı yeni sürücü belgelerinin noterlik işlemlerinde kimlik doğrulamaya elverişli belge olarak kullanılıp kullanılamayacağı hususunda yaşanan duraksamalar nedeniyle konuya ilişkin olarak Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden görüş istenmiştir. Adı geçen Genel Müdürlük gönderdiği 25.01.2016 tarihli ve 600/1078 sayılı cevap yazısıyla;“Ülkemizin kabul ettiği, Karayolu Trafik Konvansiyonu ile bu konvansiyonu tamamlayıcı Avrupa Anlaşması hükümleri kapsamında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle; sürücü belgeleri sınıfları, geçerlilik süreleri, aranacak yaş, deneyim ve hükümlülük şartları yeniden belirlenmiş ve mevcut sürücü belgelerinin 01.01.2016 ile 31.12.2020 tarihleri arasında yeni tip sürücü belgeleri ile değiştirileceği hüküm altına alınmıştır.Bilindiği üzere, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin Kimlik Tespitinde İzlenecek Yol başlıklı 90 inci maddesinde; "Noter, belgelendirme isteminde bulunan ilgili ile işleme katılan kimselerin kimliğini tespit edebilmek için nüfus hüviyet cüzdanı, buna dayalı olarak resmi mercilerden verilmiş pasaport, ehliyet, fotoğrafı kimlik kartı vesair kimlik belirten belgeleri aramak zorundadır. Bu belgelerin gösterilmemesi veya noterin gerekli görmesi hâlinde tanık dinlemek yoluyla da kimlik tespit olunabilir." hükmü düzenlenmiştir.Bu bağlamda; mevcut mevzuat hükümleri uyarınca, mevcut ve yeni tip sürücü belgelerinin kimlik tespitinde kullanılmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakta olup, yeni tip sürücü belgeleri T.C. kimlik numarası ve fotoğraf ihtiva etmekte olduğundan, tereddüt hâlinde Kimlik Paylaşım Sistemi' üzerinden doğrulama yapılmak suretiyle kimlik tespitinin yapılabileceği düşünülmektedir.” yönünde görüş bildirmiştir.Konu, Yönetim Kurulunun 22.02.2016 tarihli toplantısında görüşülmüş ve sözü edilen sürücü belgelerinde T.C. kimlik numarasının yer alması, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 46'ncı maddesi gereğince bu numaranın kişiye bir defa verilmesi ve değiştirilememesi, bu numara üzerinden de kişinin diğer nüfus bilgilerine ulaşılabilmesi nedeniyle, sürücü belgesinde yer almayan nüfus bilgilerinin, T.C. kimlik numarası üzerinden KPS 'den alınmak suretiyle noterlik işlemine yazılması ve buna ilişkin olarak alınacak çıktının da işleme eklenmesi suretiyle 01.01.2016 tarihinden itibaren verilen yeni sürücü belgelerinin noterlik işlemlerinde kimlik olarak kullanılabileceğine karar verilmiştir. 7.2- Çipli pasaportların kimlik olarak kullanılabileceği:1 Haziran 2010 tarihinden itibaren kullanılmaya başlanılan çipli pasaportlarda, veriliş yer ve tarihi, seri numarası, pasaport sahibinin adı, soyadı, doğum tarihi, doğum yeri ve T.C. kimlik numarası dışında diğer nüfus bilgilerinin bulunmaması nedeniyle, bunların da noterlik işlemlerinde kimlik olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda duraksamalar yaşandığından, Yönetim Kurulunun 22.02.2016 tarihli toplantısında konu görüşülmüş ve sözü edilen pasaportlarda T.C. kimlik numarasının yer alması, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 46'ncı maddesi gereğince bu numaranın kişiye bir defa verilmesi ve değiştirilememesi, bu numara üzerinden de kişinin diğer nüfus bilgilerine ulaşılabilmesi nedeniyle, çipli pasaportlarda yer almayan nüfus bilgilerinin, T.C. kimlik numarası üzerinden KPS 'den alınmak suretiyle noterlik işlemine yazılması ve buna ilişkin olarak alınacak çıktının da işleme eklenmesi suretiyle çipli pasaportların da noterlik işlemlerinde kimlik olarak kullanılabileceğine karar verilmiştir. YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGE VE GENEL YAZILAR:02.07.1997 tarihli ve Hukuk - 10277 (49); 5.11.1999 tarihli ve Hukuk- 16561 (87); 8.4.2005 tarihli ve Hukuk - 4862 (38); 27.12.2007 tarihli ve Hukuk- 26421(153); 29 Mart 2009 tarihli ve Hukuk- 11418 (52); 18.08.2010 tarihli ve Hukuk - 16631 (84); 22.06.2011 tarihli ve Hukuk - 14143 (66); 13.03.2012 tarihli ve Hukuk - 5955 (45); 15.08.2012 tarihli ve Hukuk- 17084 (92); 03.12.2012 tarihli ve Hukuk - 23676 (124); 12.04.2013 tarihli ve Hukuk - 7430 (43); 24.07.2013 tarihli ve Hukuk - 13408 (76); 04.09.2013 tarihli ve Hukuk -16138 (87); 25.09.2013 tarihli ve Hukuk - 17412 (96); 05.02.2014 tarihli ve Hukuk - 2022 (24); 19.09.2014 tarihli ve Hukuk - 14451 (93); 23.10.2014 tarihli ve Hukuk - 16282 (107); 25.08.2015 tarihli ve Hukuki Danışmanlık - 12986 (69); 08.01.2016 tarihli ve Hukuki Danışmanlık - 183 (4) sayılı genel yazılar,25.4.1989 tarihli ve (33); 23.11.1990 tarihli ve (74); 8.11.1991 tarihli ve (72); 21.9.1994 tarihli ve (58); 03.09.1998 tarihli ve (43); 28.10.1998 tarihli ve (49); 09.08.2002 tarihli ve (37); 8.4.2005 tarihli ve (14); 17.07.2006 tarihli ve (49); 17.11.2006 tarihli ve (66); 23.12.2008 tarihli ve (38); 31.05.2013 tarihli ve (4) sayılı genelgeler,yürürlükten kaldırılmıştır.Yürürlükten kaldırılan genelge ve genel yazılara, TNB internet sayfasında yer alan “YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGE VE GENEL YAZILAR” bölümünden ulaşılabilir.Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla,Yunus TUTARBaşkan

    Hukuki Danışmanlık - 4416 Ankara, 02.03.2016Özü: Mirasçılık Belgesi Verilmesi veTerk Eden Eşin Ortak Konuta DavetEdilmesi İşlemleri Hk.G E N E L G E(2)........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA........................ NOTERLİĞİNEBilindiği üzere; 6217 sayılı Kanun ile 1512 sayılı Noterlik Kanununa 71 inci maddesinden sonra gelmek üzere “Diğer İşlemler” başlığıyla “Üçüncü Bölüm” ve 71/A, 71/B, 71/C maddeleri eklenmiş ve Adalet Bakanlığınca hazırlanan “Mirasçılık Belgesi Verilmesi ve Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesi İşlemlerinin Noterler Tarafından Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin” Resmi Gazetenin 04.10.2011 tarihli ve 28074 sayılı nüshasında yayımlanması üzerine, Noterlik Kanununun 71/A maddesinde belirtilen mirasçılık belgesi verilmesi ve terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi işlemlerinin noterler tarafından da yapılmasına başlanmıştır.Noterler tarafından mirasçılık belgesi verilmesi ve terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi işlemleri, belirtilen Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre yapılmakla birlikte, değişik tarihlerde yayımlanan genelge ve genel yazılarla da uygulamaya ilişkin açıklamalar duyurulmuştur. Genelge ve genel yazıların ayıklanmaları ile toplanmaları çalışması kapsamında, bu işlemlere ilişkin 04.10.2011 tarihinden itibaren yayımlanan genelge ve genel yazıların toplanması amacıyla hazırlanan bu genelge Yönetim Kurulunun 25.02.2016 tarihli toplantısında görüşülerek kabul edilmiştir. Buna göre;MİRASÇILIK BELGESİ İLE TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMLERİNİ YAPABİLECEK GÖREVLİLER:1- Noterlik Kanununun 71/B maddesi gereğince, mirasçılık belgesi ile terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi işlemlerinin bizzat noterler tarafından yapılması zorunludur. Ancak, noterlik dairesinde imza yetkisi verilmiş hukuk fakültesi mezunu görevli veya noter stajyeri mevcut ise belirtilen işlemler bunlar tarafından da yapılabilir.2- Noterlik dairesinde çalışmak üzere işe alınan hukuk fakültesi mezunu personelin adaylık süresi dolmadan mirasçılık belgesi yanında diğer evrakı da imzalama yetkisinin bulunup bulunmadığının Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden sorulması üzerine, adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen 12.03.2012 tarihli ve 3247/6369 sayılı cevap yazısında; “ ... gerek 1512 sayılı Noterlik Kanununa 6217 sayılı Kanun ile eklenen 71/B maddesinde, gerekse Mirasçılık Belgesi Verilmesi ve Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesi İşlemlerinin Noterler Tarafından Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde, 'kendisine imza yetkisi verilmiş olan hukuk fakültesi mezunu görevli ya da noter stajyerinden' bahsedilmiş, ancak imza yetkisi verilmesi hususunu düzenleyen ve genel hüküm niteliğinde olan Noterlik Kanununun 36. maddesinde belirtilen üç aylık süreye herhangi bir istisna getirilmemiştir.Bu itibarla, noterliklerde işe alınan hukuk fakültesi mezunlarının, Noterlik Kanununun 36. ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 73. maddeleri gereğince kendilerine imza yetkisi verildikten sonra, mirasçılık belgesi verilmesi ve terk eden eşe ihtar gönderilmesi işlemlerini ve mevzuatın kendilerine tanıdığı diğer işlemleri yapabilecekleri düşünülmektedir.” denilmiştir.Bu görüş doğrultusunda, hukuk fakültesi mezunlarının noterliklerde işe alınmasıyla imza yetkisi verilmesinde, Noterlik Kanununun 36 ve 44'üncü, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin de 9 ve 73'üncü maddeleri hükümleri doğrultusunda hareket edilmesi gerekmektedir. MİRASÇILIK BELGESİ İŞLEMLERİ:1) NOTERLİKLERDEN MİRASÇILIK BELGESİ ALABİLECEK KİŞİ VE KURUMLAR:1.1- Mirasçılar: 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598'inci maddesinin, “Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe, mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.” hükmünü içermesi nedeniyle, bu belgeyi mirasçıların kendileri veya temsilcileri alabilir.1.2- Temsilciler: Avukatlar:Avukatlar, ibraz edecekleri genel dava vekâletnamesi ile müvekkillerine ait mirasçılık belgesini alabilirler.Diğer vekiller: Avukatlar dışında kalan diğer vekiller, ancak bu konuda verilmiş yetkiyi içeren vekâletnameleri mevcutsa noterliklerden mirasçılık belgesi alabilirler.Veli, vasi ve kayyımlar: Veli, vasi ve kayyımlar, hâkim ve vesayet makamından izin almaksızın küçükler ve kısıtlılar adına noterliklerden mirasçılık belgesi isteyebilir ve alabilirler.1.3- Mahkemelerce yetkilendirilenler: Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 16.02.2012 tarihli ve 2269/4342 sayılı görüşü doğrultusunda; mirasçı olmadığı halde dava taraflarından birisine ait mirasçılık belgesinin çıkarılması için mahkemelerce yetkilendirilen kişiler ile kurum ve kuruluşların temsilcileri/vekilleri mahkemeler tarafından usulüne uygun düzenlenmiş yetki belgeleriyle başvurmaları durumunda noterliklerden mirasçılık belgesi alabilirler. 1.4- İcra dairelerince yetkilendirilenler: Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 6344/12852 sayılı görüşü doğrultusunda; icra daireleri tarafından mirasçılık belgesi alması hususunda yetkilendirilmiş kişiler de, sözü edilen daireler tarafından usulüne uygun düzenlenmiş yetki belgeleriyle başvurmaları durumunda noterliklerden mirasçılık belgesi alabilirler. 1.5- Mevzuatlarında bu konuda düzenleme bulunan kurum ve kuruluşlar: 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümleri uyarınca mirasçılık belgesi alabilecek kurum ve kuruluşlar:a) 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6'ncı maddesinin 2'nci fıkrasında yer alan hüküm gereğince, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) veya İdare (belediye ve mücavir alan sınırları içindeki belediyeler, bu sınırlar dışında il özel idareleri, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyeleri) kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için mirasçılık belgesi çıkartmaya yetkilidir.b) Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 7'nci maddesinin değişik 5'inci fıkrasında yer alan hüküm nedeniyle de, tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması hâlinde, tebligat işlemleri için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü olan illerde bu Müdürlük, diğer illerde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre mirasçılık belgesi çıkartmaya yetkilidir.1.6- Sulh hukuk mahkemesi satış memurlarınca yetkilendirilenler:Yönetim Kurulunun 10 Mart 2014 günlü toplantısında alınan kararı gereğince, sulh hukuk mahkemesi satış memurlarınca mirasçılık belgesi alması hususunda yetkilendirilmiş kişiler de, sözü edilen memurlar tarafından usulüne uygun düzenlenmiş yetki belgeleriyle başvurmaları halinde noterliklerden mirasçılık belgesi alabilirler.1.7- Maliye Bakanlığı tahsil birimlerince yetkilendirilenler:Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 17.08.2015 tarihli ve E.347/11055 sayılı görüşü doğrultusunda; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında yapılacak takiplerle ilgili olarak, tahsil dairesi amirliklerince mirasçılık belgesi alması hususunda yetkilendirilmiş kişilere, sözü edilen amirlikler tarafından usulüne uygun düzenlenmiş ve hangi takip için istendiğini belirten yetki belgeleriyle başvurmaları halinde mirasçılık belgesi verilecektir.1.8- Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar:4721 sayılı TMK 'nın 16'ncı maddesinin “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir.” hükmü dikkate alındığında, mirasçı konumunda bulunan ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, şahıslarına bağlı bir hak olması nedeniyle noterliklerden mirasçılık belgesi talebinde bulunabilirler ve bu belgeyi alabilirler.1.9- Mevzuatlarında özel bir düzenleme bulunmayan kurum ve kuruluşların mirasçılık belgesi alamayacaklarıAdalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 03.10.2012 tarihli 1054/22203 sayılı görüşü doğrultusunda; ilgili mevzuatlarında özel bir düzenleme bulunmayan kurum ve kuruluşlar mirasçılık belgesi alamazlar. Ancak, yukarıda yer verildiği gibi açılmış bir davada mahkemeler tarafından yetkilendirilmelerini müteakip, kurum veya kuruluş temsilcilerinin/vekillerinin usulüne uygun olarak mahkemece düzenlenen yetki belgeleriyle başvurmaları halinde kendilerine mirasçılık belgesi verilebilecektir.1.10- Eşi noter olan avukatın müvekkiline ait mirasçılık belgesini eşinin noterliğinden alamayacağı:Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 16 Ağustos 1984 tarihli ve 22629 sayılı görüşünde, “müvekkilleri adına yapacağı bir noterlik işleminde avukatın, o işlemin ilgilisi sayılacağının” belirtilmesi nedeniyle, eşi noter olan avukatın, müvekkiline ait mirasçılık belgesini eşinin noterliğinden alması mümkün bulunmamaktadır.2) MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİNDE UYGULANACAK YÖNTEM:2.1- Mirasçılık belgesi talebinde bulunan ilgililer yazılı veya sözlü olarak noterlere başvuracaklardır.2.2- Başvuru üzerine talep, örneği programda bulunan forma geçirilecektir. 2.3- Düzenlenecek form, yevmiye defterine kaydedilmeyecek ve ücrete tabi tutulmayacaktır. İşlemin yapılmasından sonra cilbentteki mirasçılık belgesine eklenecektir. 2.4- Başvurudan sonra; yukarıda belirtilen Yönetmeliğin 4'üncü maddesinde açıklandığı şekilde temin edilecek nüfus kayıtları noter tarafından incelenecek ve öncelikle ilgilinin yasal mirasçı olup olmadığı tespit edilecektir.2.5- İlgilinin nüfus kayıtlarına göre yasal mirasçı olduğunun tespit edilmesi halinde özel kanunlardaki usuller de dikkate alınarak ilgiliye, miras paylarını gösterir mirasçılık belgesi ve suretleri verilecektir.2.6- a) Mirasçılık belgesi verilmesinin, bilirkişi incelemesi yapılması, tanık dinlenmesi zorunluluğunun bulunması gibi nedenlerle yargılamayı gerektirmesi,b) Nüfus kayıtlarının mirasçılık belgesi verilmesi konusunda yeterli olmaması,c) Mirasçılık belgesinin yabancılar tarafından talep edilmesi veya talebin yabancılık unsuru taşıması,durumlarında mirasçılık belgesi noterler tarafından verilemeyecektir.2.7- TMK' nın 314'üncü maddesinin son fıkrasında yer alan “Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.” hükmü nedeniyle Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce nüfus kayıtlarına erişim engellendiği için noterliklerde evlatlıklarla ilgili mirasçılık belgesi verilememektedir. 2.8- 23 Kasım 1990 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 3678 sayılı Kanunla Türk Kanunu Medenisi'nde yapılan değişiklikle sağ kalan eşin mirastan gelen intifa hakkı kaldırılmıştır. Ancak 23 Kasım 1990 tarihinden önceki ölümlerde, ölüm tarihindeki yürürlükte olan mevzuat uygulanacağından sağ kalan eşin intifa hakkını seçme hakkı bulunmaktadır.Sağ kalan eşin bu seçimlik hakkını kullanmasının tespit ve değerlendirilmesi mahkemelerin görevi içinde bulunduğundan, sağ kalan eşin mülkiyet veya intifa hakkı ile ilgili tercihini mahkemeye beyan etmesi gerekmektedir. Bu sebeple, sağ kalan eşin bu tercihini notere beyan etmesi ve noterin de buna göre mirasçılık belgesi düzenlenmesi mümkün değildir. 2.9- Talebin reddi halinde, örneği programda bulunan ret formu iki adet düzenlenecek ve biri dairede kalacak, diğeri ise ilgiliye verilecektir. Dairede kalan ret formu, başvurma formu ile birlikte “Mirasçılık Talebinin Reddine Dair Dosya”ya konulacaktır. Ret formu da, yevmiye defterine kaydedilmeyecek ve ücrete tabi tutulmayacaktır. 2.10- Mirasçılık belgesi, ikisi dairede kalmak ve biri de talep sahibine verilmek üzere en az üç adet düzenlenecektir. İlgilinin talebi halinde kendisine, formda belirttiği sayıda örnek verilecektir. Bu örnekler, örnek çıkarma işlemlerinde olduğu gibi suret harcı ile ücrete tabi tutulacaktır.2.11- Dairede kalan mirasçılık belgelerinden biri A grubu cilbende yevmiye sırasına göre konulacak, diğeri ise “Mirasçılık Belgesi Dosyası”nda saklanacaktır. 2.12- Mirasçılık belgesine itiraz edildiği takdirde sulh hukuk mahkemesince noterlik dairesinden mirasçılık belgesinin istenmesi halinde, dosyada bulunan mirasçılık belgesi doğrudan mahkemeye gönderilecek, mahkemenin talep yazısı ile bu yere yazılacak cevap yazısının kopyası “Mirasçılık Belgesi Dosyası”nda saklanacaktır.2.13- Mahkemece, itiraz üzerine verilen karar gönderildiğinde, cilbentte bulunan mirasçılık belgesine eklenmesi yanında, Noterlik Kanunun 81 inci maddesi gereğince kararın tarihi, esas ve karar sayısı ile mahiyeti işleme yazılacaktır.3) ÖRNEK VERİLMESİ İŞLEMLERİ:3.1- Noter veya noterlik dairesinde imza yetkisi verilmiş hukuk fakültesi mezunu görevli veya noter stajyeri mevcut ise bunlar tarafından imzalanmış olan mirasçılık belgesinin gerek dairede bulunanlarından, gerekse iş sahipleri tarafından ibraz edilenlerinden örnek talep edilmesi halinde örneklerinin, imza yetkisi bulunan başkâtip veya kâtipler tarafından onaylanarak verilmesi mümkün bulunmaktadır. 3.2- Yönetim Kurulunun 03.11.2014 günlü toplantısında, bir mirasçı tarafından alınan mirasçılık belgesinin, diğer mirasçılar tarafından örneğinin talep edilmesi halinde bunların da ilgili kabul edilerek örnek alabileceklerine karar verildiğinden, çıkarılan mirasçılık belgesinin örneklerinin diğer mirasçılar tarafından alınması da mümkün bulunmaktadır.3.3- İtiraz dışında, mahkemeler ve Cumhuriyet başsavcılıklarınca mirasçılık belgesinin örnek ve asıllarının istenmesi halinde genel kurallara göre işlem yapılacaktır.4) ALINACAK GİDERLER:4.1- Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin noter ücreti ile yazı ücreti Noterlik Ücret Tarifesi'nde yer alan ilgili madde hükmü doğrultusunda hesaplanıp alınacaktır.4.2- Noterlik Kanununun 71/B maddesi gereğince, mirasçılık belgesi işlemine ilişkin düzenlenen kâğıtlar değerli kâğıt bedellerinden istisnadır.4.3- 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 7'nci maddesinin 9'uncu fıkrasında yer alan istisna hükmü nedeniyle 6306 sayılı Kanun ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda çıkartılacak mirasçılık belgeleriyle ilgili olarak noter harcı alınmayacaktır.TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMLERİ1) TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMİNİN YAPILMASINI TALEP EDEBİLECEK KİŞİLER VE YETKİLİ NOTERLİK:1.1- Sözü edilen davet işleminin, bizzat eşin kendisinin veya vekilinin yapması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK' nın 74'üncü maddesi hükmü uyarınca, avukatlar boşanma davası açma yetkisini veya sadece bu işe ilişkin yetkiyi içeren, diğer vekiller ise bu konuda özel yetkiyi içeren, noterliklerde veya noterlik görevini ifa eden mercilerce verilmiş vekâletnamelerle noterliklerden terk eden eşin ortak konuta davet edilmesine ilişkin ihtar gönderebilirler.1.2- İhtar göndermek isteyen eş, herhangi bir yer noterliğinden bu işlemin yapılmasını talep edebilir.2) TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMLERİNDE UYGULANACAK YÖNTEM:2.1- Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi talebinde bulunan ilgililer yazılı veya sözlü olarak noterlere başvuracaklardır.2.2- Başvuru üzerine talep, örneği programda bulunan forma geçirilecektir. 2.3- Düzenlenecek form, yevmiye defterine kaydedilmeyecek ve ücrete tabi tutulmayacaktır. İşlemin yapılmasından sonra cilbentteki ihtarnameye eklenecektir.2-4- Talebin forma geçirilmesinden sonra, hazırlanacak ihtar sürelere uyulup uyulmadığı, giderlerin gönderilip gönderilmediği, ortak konutun uygun olup olmadığı gibi dava şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmadan gönderilecektir.2.5- İhtarnamede, konuta dönüşle ilgili İKİ AYLIK süre mutlaka belirtilecek, bu sürenin başlangıcı ile ilgili bir ibareye yer verilmeyecektir.2.6- Davet edilen eş ve yanında bulunan çocukların ortak konuta dönebilmesi için gereken giderler ile konuta kabul edilmemesi halinde dönüş için yol ve konaklama giderlerini karşılayacak yeterli paranın PTT ile konuta teslim şeklinde gönderildiği ihtarnamede belirtilecektir. Talepte bulunanın buna dair makbuzu ibraz etmesi halinde makbuzun tarih ve numarasına da ihtarnamede yer verilecektir. İbraz edilmediği takdirde, talep edenin paranın gönderildiğine dair beyanı ile yetinilecektir.2.7- Terk eden eşe ihtarın tebliğ işlemleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacaktır.Türk Medeni Kanununun 164'üncü maddesi uyarınca, bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla da yapılır.2.8- Dışarıda hazırlanarak getirilen ihtarname metni yazılı başvuru olarak kabul edilecek, noter tarafından yukarıda açıklanan usulde ihtarname çekilecektir.2.9- Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesine ilişkin ihtar, ikisi dairede kalmak, birisi davet edilen eşe gönderilmek ve biri de talep sahibine verilmek üzere en az dört adet hazırlanacaktır.2.10- Dairede kalan ihtarlardan biri A grubu cilbende yevmiye sırasına göre konulacak, diğeri ise “Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesine İlişkin İhtar Dosyası”nda saklanacaktır. 2.11- Boşanma davası açıldığı takdirde ilgili mahkemece ihtarnamenin istenmesi halinde, dosyada bulunan ihtarname doğrudan mahkemeye gönderilecek, mahkemenin talep yazısı ile bu yere yazılacak cevap yazısının kopyası “Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesine İlişkin İhtar Dosyası”nda saklanacaktır.3) ÖRNEK VERİLMESİ İŞLEMLERİ:3.1- Noter veya noterlik dairesinde imza yetkisi verilmiş hukuk fakültesi mezunu görevli veya noter stajyeri mevcut ise bunlar tarafından imzalanmış olan terk eden eşin ortak konuta davet edilmesine ilişkin ihtarın, gerek dairede bulunanlardan, gerekse iş sahipleri tarafından ibraz edilenlerinden örnek talep edilmesi halinde örneklerinin, imza yetkisi bulunan başkâtip veya kâtipler tarafından onaylanarak verilmesi mümkün bulunmaktadır. 3.2- Terk nedeniyle açılan boşanma davası dışında, mahkemeler ve Cumhuriyet başsavcılıklarınca bu ihtarın örnek ve asıllarının istenmesi halinde genel kurallara göre işlem yapılacaktır.4) ALINACAK GİDERLER:4.1- Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesine ilişkin ihtara ilişkin noter ücreti ile yazı ücreti Noterlik Ücret Tarifesi'nde yer alan ilgili madde hükmü doğrultusunda hesaplanıp alınacaktır.4.2- Noterlik Kanununun 71/B maddesi gereğince, terk eden eşin ortak konuta davet edilmesine ilişkin ihtar işlemine ilişkin düzenlenen kâğıtlar değerli kâğıt bedellerinden istisnadır.YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGE VE GENEL YAZILAR:14.04.2011 tarihli ve Hukuk - 9766 (44); 04.10.2011 tarihli ve Hukuk - 22857 (99): 07.03.2012 tarihli ve Hukuk - 5222 (42); 01.06.2012 Hukuk -11597 (66); 11.07.2012 tarihli ve Hukuk - 14648 (86); 07.11.2012 tarihli ve Hukuk - 21936 (111); 20.12.2012 tarihli ve Hukuk - 24709 (130); 07.10.2015 tarihli ve Hukuki Danışmanlık - 14536 (72) sayılı genel yazılar ile 02.09.2015 tarihli ve (5) sayılı genelge yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan genelge ve genel yazılara, TNB internet sayfasında yer alan “YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN GENELGE VE GENEL YAZILAR” bölümünden ulaşılabilir.Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla,Yunus TUTARBaşkan

    Hukuki Danışmanlık - 4391
    Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü



    Ankara, 01.03.2016


    Özü: Noterlik Bilgi Sistemi'nin Kullanım Usul ve Esasları Hk.




    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE



    Yönetim Kurulunun 02.12.2015 günlü toplantısında alınan karar gereğince hazırlanan “Noterlik Bilgi Sistemi'nin Kullanım Usul ve Esasları” ile “Noterlik Bilgi Sisteminin Sahiplik ve Kullanım Hakları ile Şekline İlişkin Bildirim ve Kullanıcı Taahhütnamesi” Yönetim Kurulunun 24.02.2016 günlü toplantısında görüşülmüş ve kabul edilen metinlerin noterliklere duyurulmasına karar verilmiştir. Buna göre;


    NOTERLİK BİLGİ SİSTEMİ'NİN KULLANIM USUL VE ESASLARI


    Genel Bilgi:


    NBS uygulaması akıllı istemci yapısında bir uygulama olup yaptığı tüm işlemlerde merkez ile haberleşmektedir. Uygulama üzerinde yapılan tüm işlemler ve işlemlere ait iz bilgileri TNB Bilgi Sistemlerinde bilgi güvenliği standartlarına göre tutulmaktadır. Ayrıca TNB Bilgi sistemleri üzerinden yapılan tüm kurumsal entegrasyonların da iz bilgileri detaylı olarak saklanmakta ve gerektiğinde sorgulanabilmektedir. İz kaydı tutma işlemi tek taraflı olmamakta, hizmet alınan kurumlarda da benzer şekilde alınan/ talep edilen bilgilerin iz kayıtları detaylı olarak tutulmakta, gerekli durumlarda karşılaştırmalar yapılmaktadır. Yapılan tüm kurumsal entegrasyonlar ikili protokoller ile yapılmaktadır. Diğer kurumlardan alınan/sorgulanan bilgilerin protokol kapsamındaki işler için sorgulanıp sorgulanmadığı sistemler tarafından tespit edilerek raporlanabilmekte ve gerektiğinde karşı kurumdan talep edilebilmektedir.
    Noterlik Bilgi sistemi, esnek altyapısı sayesinde kurumsal entegrasyonlara ve internet üzerinden yapılacak başvuru/randevu istemleri ile benzeri haberleşmelere olanak sağlayan bir uygulamadır. Bunun doğal sonucu olarak da elektronik ortamda noterliklerle kurumların ve vatandaşların iletişimleri de gelişmektedir.
    Noterlikler tarafından elektronik ortamda yapılacak e-posta haberleşmelerinde TNB tarafından noterliğe verilen kurumsal e-posta adresinin kullanılması gerekmektedir.


    Sisteme Giriş


    1- Tüm kullanıcılar kendi T.C. kimlik numaralarını kullanarak merkeze VPN bağlantısı kuracaktır.
    2- Tüm kullanıcılar kendi T.C. kimlik numaralarını kullanarak sisteme giriş yapacaktır.
    3- Tüm kullanıcılar sisteme ilk giriş sırasında “Noterlik Bilgi Sisteminin Sahiplik ve Kullanım Hakları ile Şekline İlişkin Bildirim ve Kullanıcı Taahhütnamesi”ni kabul ettiklerini onaylayacaktır.
    4- Sisteme girişte NBS tarafından e-imza ile arşivlenmemiş belge uyarısı var ise, her kullanıcı kendi e-imza bekleyen belgesini e-imzası ile imzalayıp arşivledikten sonra işlemlere devam edecektir. Noter ya da Başkatip tüm belgeleri e-imza ile imzalayıp arşivleme yetkisine sahiptir.


    İşlem Hazırlama


    1- Makbuzu kesilerek tamamlanan bir noterlik işleminde tespit edilen hatalar, Noterlik Kanununun 81. maddesi hükümleri doğrultusunda düzeltilebilir veya değiştirilebilir.
    2- Sahteliğinden kuvvetli şüphe duyulan işleme, işlemin yapıldığı noterlikte uyarı eklenerek yevmiye ile ilişkilendirilecektir. Bu uyarı ekleme işlemini noter ya da imzalayan noter görevlisi e-imzası ile yapabilir.
    3- Dışarıda hazırlanan işlemlerin ekleri sisteme eklenecek ve ekler noterin, başkatibin veya işlemi imzalayan yetkili personelin e-imzası ile imzalanacaktır. Ekler TNB BTM tarafından yayınlanan standartlara uygun olacaktır.
    4- Tüm tarafların e-imzası kullanılarak hazırlanan e-işlemlerde dayanaklar var ise sisteme eklenecek ve yevmiye ile ilişkilendirilecektir.
    5- İşlemlerde “yerine” kaşesi kullanılmayacak, gerekirse, işlem imza alanı düzeltilerek yeniden yazdırılacaktır.
    6- İşlem ilgilileri, Noterlik işlemine “ilgililer” bölümü kullanılmak suretiyle eklenecektir. Bunun dışında el ile herhangi bir ilgili eklemesi yapılmayacaktır.
    7- Boş işlem kodları, sadece kayıtlı işlem türleri dışında kalan işlemler için kullanılacaktır.
    8- Azilname, vekillikten istifa, düzeltme ve değişiklik beyanları yapılırken öncelikle ilgili işlem sistem üzerinden sorgulanacaktır. İlgili işlemin sistemde kayıtlı olmaması durumunda sorgulamasız işlem türlerinden işlem yapılacaktır.


    Sorgulamalar


    1- Diğer kurumlar üzerinden yapılan tüm sorgulamalar, ancak bir noterlik işlemi için yapılacak, noterlik işlemi ile ilgisi olmayan herhangi bir sorgulama yapılmayacaktır.
    2- TNBBS veri tabanında saklanan elektronik arşiv içindeki belgelerin başka noterliklerden sorgulanmasının ön koşulları belgenin e-imzalı olarak arşivlenmiş olması, sorgulayan kişinin e-imzasının takılı olması ve sorgulayan noterlikte bir gün öncesine kadar e-imza ile imzalanıp arşivlenmemiş belgenin bulunmamasıdır.
    3- TNBBS veri tabanında saklanan elektronik arşiv içinden bir belge sorgulandığında, Noter veya yetkili personel tarafından e-imza ile imzalanmamış belge içeriği sadece hazırlayan noterlik tarafından görülebilecek, diğer noterliklerden yapılan sorgulamalarda görüntülenmeyecektir.


    Tahsilât


    1- İnternet bağlantısı olduğu sürece NBS yazım bölümünden hazırlanan hiçbir işlemin manuel tahsilatı yapılmayacaktır. Bu işlem tahakkuk listesinden yapılmadığında merkezi verilerde tutarsızlıklar oluşabilecek ve noterliğin arşivi sağlıksız olacaktır.
    2- Günlük alınan ve özellikle başka kurumlara bildirilen tüm raporlar yevmiye kapama işleminden sonra alınacaktır.
    3- Manuel tahsilatlarda kimlik no alanları “11111111110” veya “00000000000” gibi geçersiz bilgiler ile doldurulmayacaktır.
    4- İstisna ve muafiyet uygulanan işlemlerde açıklama alanları doğru ve geçerli veri ile doldurulacaktır.
    5- Tahsilât işlemlerinde mümkün olduğunca Joker kod (İkmal, İade ve Değişik İşlem kodları) kullanılmayacaktır. Joker kod kullanımlarında, var ise, ortak hesap bilgisi doğru girilmelidir.
    6- Tahsilât kaydı (vezne makbuzu bilgisi) üzerinde yapılacak düzeltme işleminde “Diğer Neden” bölümüne doğru bilgi girilecektir.




    Arşivleme


    1- Bütün işlemler, makbuzu kesilip tamamlandıktan sonra noter veya yetkili personelin e-imzası ile imzalanarak arşivlenecektir.
    2- Yevmiye kapama sırasında e-imza ile imzalanıp arşivlenmemiş işlemler var ise, kapama işleminden önce e-imza bekleyen işlemler e-imza ile imzalanıp arşivlenecektir.
    3- Elektronik arşive taranarak eklenmesine Yönetim Kurulu tarafından karar verilen noterlik işlemlerinin, makbuzu kesilip tamamlandıktan sonra, dairedeki asıl nüshasından taranarak sisteme eklenecektir.
    4- Bir önceki maddede belirtilen işlemlerin asıl nüshalarında bir değişiklik yapılır ise dairedeki asıl nüshası üzerinden yeniden taranarak NBS uygulaması üzerinden sisteme atılacaktır.


    Elektronik Ortamda Başvuru Sistemi


    1- TNB web sayfası E-Hizmetler bölümünden yapılan elektronik başvurulara noterlik tarafından cevap verilecektir.
    2- Randevu verme ve benzeri haberleşmelerin tümünde noterliğin TNB tarafından verilen kurumsal e-posta adresi kullanılacak, e-postayı hazırlayan ve gönderen noterlik görevlisinin adı, soyadı, unvanı ve kurumsal telefonu e-posta içine yazılacaktır.


    Bilgi edinilmesi ile yukarıdaki esaslara göre işlem yapılmasını rica ederim.
    Saygılarımla.







    Yunus TUTAR
    Başkan

    Hukuki Danışmanlık - 4361



    Ankara, 01.03.2016


    Özü: 2010/7 Sayılı Genelgenin Yürütmesinin Durdurulduğu Hk




    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE



    Çevirme işlemleriyle ilgili olarak, noterlik ücret tarifesine göre tahakkuk eden çevirme ücretinin tamamının tahsil edilmesinden sonra, %50'sinin noterler tarafından tercümanlara ödeneceğine ilişkin 21.01.2010 tarihli ve (7) sayılı genelgenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle bir noterimiz tarafından açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesi'nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin 31.10.2014 günlü, E: 2014/5432 sayılı karara, davacının itiraz etmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından, ilişikte bir örneği bulunan 02.04.2015 günlü ve YD İtiraz No: 2015/266 sayılı kararla, “Noterlik Kanunu ile Yönetmeliğinde, çeviri ücretlerinden noterlerin pay alacaklarına ilişkin açık bir hüküm bulunmaması, uyuşmazlığa konu hususun 1512 sayılı Noterlik Kanununun 112. maddesi uyarınca düzenlenecek tarifede tespit edilmesi gerekirken, Yönetim Kurulu kararına istinaden genelge ile düzenlenmesi” gerekçeleriyle davacının itirazının kabulüne ve dava konusu işlemlerin yürütülmesinin durdurulmasına oyçokluğuyla karar verilmiştir.


    Yönetim Kurulunun 22.02.2016 günlü toplantısında konunun görüşülmesi sonunda;
    21.01.2010 tarihli ve (7) sayılı genelgenin yürürlükten kaldırılmasına ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 96'ncı maddesinde, noter tarafından ilgilisinden alınan çevirme ücretlerinin noterlik dairesinin gelirlerinden olduğunun, yevmiye defterine gelir olarak kaydedileceğinin, noterin çevirene ödediği paranın da dairenin giderlerinden sayıldığının belirtilmesi nedeniyle, tercümana ödenecek ücretle ilgili olarak, Noterlik Kanunu Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde ve 21.01.2010 tarihli ve (7) sayılı genelgeden önceki uygulama doğrultusunda işlem yapılmasına karar verilmiştir.


    Bilgi edinilmesi ile buna göre işlem yapılmasını rica ederim.
    Saygılarımla,







    Yunus TUTAR
    Başkan