ARKADAŞLAR BİR SORU;ŞİMDİ BU YENİ TTK YA GÖRE TEK BAŞINA İMZA ATABİLİYOR.PEKİ ŞİRKET YETKİLİSİ TEK BAŞINA ARAÇ ALIYOR AMA KENDİ ŞAHSI ADINA KAYITLI ARACI ALIYOR.YANİ SATICI SAHIŞ ALİ ŞEN,ALICI ŞAHIS ŞEN TİC.LTD.ŞTİ Nİ TEMSİLEN ALİ ŞEN.SİZCE OLURMU.AYRICA SİSTEM İZİN VERİYOR BUNA.TEŞEKKÜRLER.
ARAÇ SATIŞI
-
-
bence olmaz, hem alıcı hem satıcı olarak imzalayamaz, şirket için mahkemeden kayyum tayini gerekir diye düşünüyorum.
Evet bu konu tartışılıyor:))
Hukuk- 13710
Ankara, 08.07.2008
Özü: TEMSİLcinin, bizzat kendisiyle sözleşme yapabileceği haller hk.
G E N E L G E
( 23 )
........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
.......................... NOTERLİĞİNE
İlgi : 25.2.1994 tarihli ve 16 sayılı genelge.
TEMSİLcinin, hem TEMSİL edilen tarafın mümessili, hem de karşı taraf olarak (iki taraf adına) bir sözleşmeyi imzalayıp imzalayamayacağı hususunda Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden alınan görüş ilgi genelgemizle duyurulmuştur.
Öğretide, TEMSİLcinin kendisiyle sözleşme yapmaması asıl ise de, TEMSİL edilenin bu hususta mümessile açıkça izin vermesi veya mümessilin sözleşmeyi kendisiyle yapmasında TEMSİL edilen için maddi bir tehlike, bir zarar doğmaması ve dolayısıyla bir menfaat çatışması olmaması hallerinde mümessilin kendisiyle sözleşme yapması geçerli sayılmaktadır.
1994/16 sayılı genelgemizde yer alan Bakanlık görüşünde bu hususlara değinilmeden sınırlayıcı bir yorum getirilmesinin uygulamada sıkıntılar yarattığı anlaşıldığından konu, Yönetim Kurulunda görüşülmüş ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden yeniden görüş alınması kararlaştırılmıştır.
Adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen ve Yönetim Kurulumuzun 04.07.2008 tarihli toplantısında görüşülen 10.6.2008 tarihli ve 33 – 13354 sayılı cevap yazısında;
“Bilindiği gibi;
Borçlar Kanunumuzun 32-37. maddelerinde, yetkiye dayanan TEMSİL, 38-39. maddelerinde ise, yetkisiz TEMSİL düzenlenmiştir.
TEMSİL, bir hukuksal işlemi TEMSİLci diye nitelenen bir kişinin, TEMSİL olunan diye nitelenen başka bir kişinin ad ve hesabına yapması ve işlemin hukuksal sonuçlarının o kişinin hukuk alanında doğmasını sağlamasıdır. Gerek tanımından, gerekse kanun maddelerinin değerlendirilmesinden, TEMSİL yoluyla yapılan hukuksal işlemlerde, TEMSİL olunan, TEMSİLci ve üçüncü kişinin yer aldığı görülmektedir.
Anılan Kanunda, TEMSİLcinin, TEMSİL olunan adına, bizzat kendisiyle ya da üçüncü bir kişinin TEMSİLcisi olarak hukuksal bir işlem yapamayacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, hukukumuzda tam bir görüş birliğiyle bu ilke uygulanmakta ve ancak TEMSİL olunanın TEMSİLciye bizzat kendisiyle sözleşme yapması için açıkça TEMSİL yetkisi vermesi ya da (örneğin satılacak malının fiyatını 100 milyon diye belirtmiş olup da TEMSİLcinin o malı bu fiyattan satın alması (kendisiyle sözleşme yapması) durumunda olduğu gibi) TEMSİL olunan için TEMSİLcinin kendi kendisiyle sözleşme yapmasında hiçbir tehlike bulunmaması durumunda TEMSİLcinin bizzat kendisiyle sözleşme yapabileceği kabul edilmektedir.
Bu nedenle;
Hukuk sistemimizde, kural, TEMSİLcinin akdi kendisiyle yapmaması ise de; istisnaen TEMSİL olunanın, TEMSİLciye açıkça izin verdiği konularda, TEMSİL olunan ile TEMSİLci arasında bir menfaat çatışması olmadığı takdirde TEMSİLcinin iki taraf adına sözleşme imzalayabileceği düşünülmekle birlikte, konunun yargıya intikali halinde mahkemece verilecek kararın esas alınacağı da şüphesizdir.” denilmektedir.
25.2.1994 tarihli ve 16 sayılı genelgemizin, bu açıklamalar doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Saygılarımla,
BAŞKANEVet bu konu sürekli tartışılan konular arasında.... yapanları veya vekalet verdirerek dolaylı yoldan yapanları biliyoruz... ileride sıkıntı çıkmaması anlamında yapmamakta fayda var...
EVet bu konu sürekli tartışılan konular arasında.... yapanları veya vekalet verdirerek dolaylı yoldan yapanları biliyoruz... ileride sıkıntı çıkmaması anlamında yapmamakta fayda var...düzüncelerinize katılıyorum, yapılmaması gerekir diye düşünüyorum
Merhaba,
Bu işlemin yapılmasında her hangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Sebebi ise temsil ettiği tarafın alıcı vasfında olmasıdır. Kendi kendisi ile işlem yapmasında en önemli nokta menfaat çatışması olduğundan, temsil ettiği yerin menfaatine ilişkin işlemde menfaat çatışması olmayacaktır.
Fakat tersi düşünüldüğünde burada bir menfaat çatışması olabilir. Bu durumda şirket ortaklar kurulunun açık kararı ile yetki verilmesi durumunda çatışma ortadan kalkmış olacağından satış yapılabilir.
Saygılarımla
ama şirketi tek başına kurmuş başka ortak yok. yani ortaklar kurulu kararınıda tek başına almış olacak, tartışmalı bir konu bence
aracını satmak üzere birine vekalet verecek;
Vekil satacak, şahıs şirketi adına alacak.Yada Kayyum tayin ettirecek.
kayyum tayin edilmesi taraftarıyım, vekalet konusu biraz sorunlu gibi
Sena hanım ;
Tartışmalı bir konu değil, nedeni ise menfaat çatışması için gerekli kriterler oluşması lazım.
Menfaat çatışması için , 2. şahıs hatta 3. şahısların menfaatinden söz etmek gerekir.
Bu kişinin şirketi tek kişilik şirket ise şirket sahibide kendisidir. Bu durumda menfaatinin çatıştığı bir 3. kişi bulunmamaktadır.
Ayrıca belirttiğim üzere alıcı kişi şirkettir. Tek kişilik bir şirket olması halinde ve bu tarafın satıcı olması durumundada , ortak sayısı bir olduğundan satışına yinede bir sakınca görmüyorum.
Kısa bir not düşecek olursak, bu konudaki takdir yinede ilgili yargı organına ait olup, ben sadece edindiğim tecrübe, ve hukuk bilgime dayanak cevaplıyorum.
Bu benim yorumum olduğundan kimseyi bağlayıcı değildir.
Saygılarımla
Temsille ilgili detaylı bilgi için bir kaynak sunuyorumb
Daha Çok Göster
Sena hanım ;Tartışmalı bir konu değil, nedeni ise menfaat çatışması için gerekli kriterler oluşması lazım.
Menfaat çatışması için , 2. şahıs hatta 3. şahısların menfaatinden söz etmek gerekir.
Bu kişinin şirketi tek kişilik şirket ise şirket sahibide kendisidir. Bu durumda menfaatinin çatıştığı bir 3. kişi bulunmamaktadır.
Ayrıca belirttiğim üzere alıcı kişi şirkettir. Tek kişilik bir şirket olması halinde ve bu tarafın satıcı olması durumundada , ortak sayısı bir olduğundan satışına yinede bir sakınca görmüyorum.
Kısa bir not düşecek olursak, bu konudaki takdir yinede ilgili yargı organına ait olup, ben sadece edindiğim tecrübe, ve hukuk bilgime dayanak cevaplıyorum.
Bu benim yorumum olduğundan kimseyi bağlayıcı değildir.
Saygılarımla
.ANKARA, 25.2.1994
Özü : Aynı kişinin hem işlem alacaklısı, hem işlem borçlusu olarak işlem kağıdını imzalayamayacağı Hk.GENELGE
16Bir sorumuz üzerine Adalet 8akanlığı Hukuk Işleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 28.1.1994 tarih ve 1965 sayılr yazıda:
"Şirketi temsil eden müdürün, şahsına ait aracı şirkete satmak istemesinde veya şirket adına kendisiyle bir iş sözleşmesi yapmak istemesinde, düzenlenecek işleme, aynı kişinin iki taraf adına imza koyup koyamıyacağı konularında Bakanlığımızın görüşü sorulmakla konu incelendi.
Bir kişinin hem şirket adırıa ve hem de kendi adına hareketle hukuki bir muamele yapmak istemesinde, temsıl ettiği şirketin menfaatları ile kendi şahsi menfaatları arasında çelişki doğmuş bulunmaktadır.
Bu sebeple aynı kişinin hem işlem alacaklısı hem de işlem borçlusu olduğu bir muameleyi yapmaması gerekir.
Bu durumda takip edilebilecek iki yol vardır: Birincisi, eğer şirketi temsil etmeye yetkili bir başka kişi varsa bu kişinin şirket adına hareketle sözkonusu muameleyi yapmasıdır.
Ikincisi ise, eğer şirketi temsil etmeye yetkıli başka bir kişi yoksa bu durumda, Medeni Kanunun 377 nci maddesinin 4 ncü bendi uyarınca, şirkete bir KAYYIMın tayin edilmesi sağlanarak muamelenin yapılmasıdır.Bu itibarla, aynı kişinin hem şirket adına ve hem kendi adına hareketle yapmak istediği işlemlerin yapılmamasının hukukumuza uygun olduğu ve bu durumda ya şirketi temsil etmeye yetkili başka bir temsilci tayin edilerek, ya da şirkete bir KAYYIM tayin edilerek işlemin yapılmasının gerektiği düşünülmektedir." denilmiştir.
Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla,
Türkiye Noterler Birliği
BAŞKANI
M.Muhsin BILGE
(Beyoğlu 23. Noteri)Tek kişilik şirketler çoğalınca bu gibi durumlara bir açıklık, bir düzenleme getirirler diye düşünüyorum. Ama şimdi geçiş döneminde hepimiz bocalıyoruz.
Daha Çok GösterANKARA, 25.2.1994
Özü : Aynı kişinin hem işlem alacaklısı, hem işlem borçlusu olarak işlem kağıdını imzalayamayacağı Hk.GENELGE
16Bir sorumuz üzerine Adalet 8akanlığı Hukuk Işleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 28.1.1994 tarih ve 1965 sayılr yazıda:
"Şirketi temsil eden müdürün, şahsına ait aracı şirkete satmak istemesinde veya şirket adına kendisiyle bir iş sözleşmesi yapmak istemesinde, düzenlenecek işleme, aynı kişinin iki taraf adına imza koyup koyamıyacağı konularında Bakanlığımızın görüşü sorulmakla konu incelendi.
Bir kişinin hem şirket adırıa ve hem de kendi adına hareketle hukuki bir muamele yapmak istemesinde, temsıl ettiği şirketin menfaatları ile kendi şahsi menfaatları arasında çelişki doğmuş bulunmaktadır.
Bu sebeple aynı kişinin hem işlem alacaklısı hem de işlem borçlusu olduğu bir muameleyi yapmaması gerekir.
Bu durumda takip edilebilecek iki yol vardır: Birincisi, eğer şirketi temsil etmeye yetkili bir başka kişi varsa bu kişinin şirket adına hareketle sözkonusu muameleyi yapmasıdır.
Ikincisi ise, eğer şirketi temsil etmeye yetkıli başka bir kişi yoksa bu durumda, Medeni Kanunun 377 nci maddesinin 4 ncü bendi uyarınca, şirkete bir KAYYIMın tayin edilmesi sağlanarak muamelenin yapılmasıdır.Bu itibarla, aynı kişinin hem şirket adına ve hem kendi adına hareketle yapmak istediği işlemlerin yapılmamasının hukukumuza uygun olduğu ve bu durumda ya şirketi temsil etmeye yetkili başka bir temsilci tayin edilerek, ya da şirkete bir KAYYIM tayin edilerek işlemin yapılmasının gerektiği düşünülmektedir." denilmiştir.
Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla,
Türkiye Noterler Birliği
BAŞKANI
M.Muhsin BILGE
(Beyoğlu 23. Noteri)
erkan bey sağolun beni kurtardınız, bende bocalamaya başlamıştım, açık ve net bir şekilde yazıyor temsil edecek başka kişi yoksa kayyım tayini diye, teşekkür ederim.İlgili genelgede,
Bir kişinin hem şirket adırıa ve hem de kendi adına hareketle hukuki bir muamele yapmak istemesinde, temsıl ettiği şirketin menfaatları ile kendi şahsi menfaatları arasında çelişki doğmuş bulunmaktadır.
paragrafına atıfta bulunularak bir görüş bildirilmiştir. . Söz konusu görüşün atıfta bulunduğu ilişkiyi ve menfaat durumlarını ben gerekli şekilde açıkladım.
Görüşümü ve yorumumu yineliyorum.
Ayrıca : Borclar_Hukuku_Genel_Hukumler-19_eylul_9_aralik_2011
sayfa 73...
ve yine ayrıca